Kendi Natürelliğinizi Tutun
Grip - Soğuk Algınlığı

Kendi Natürelliğinizi Tutun

Bayanlarımızın hoşluğunu Makyajda, Hoşluk Salonlarında, Solaryum gibi yerlerde aradıkları herzaman bilinmektedir. Bireyin kendi natürel hoşluğu seçiciliğin görselliğini bozmaktadır. Hoş bir cilde sahip olabilmek için illaki servet tüketmeniz gerekmez. Doğru usulleri uygulayarak bitkisel usullerle de gayet hoş bir cilde sahip olabilirsiniz. Zira, sıhhatli bir cildin gizemi bol su içmek, yeterli vitamin almak ve tempolu yürümek gibi basit ama tesirli usullerde gizli!
Uzun ve soğuk geçen kış aylarından sonra cilt ışıltısını kaybediyor, pütürlenmeler ve bazen sivilceler ortaya çıkıyor. Zira hava ısısının düşmesiyle birlikte cildin yağ salgısı çoğalmaya başlıyor.
Klima ve diğer ısıtıcılar kullanıldığında havanın nemi eksiliyor. Bir taraftan yağ balansının değişmesi, diğer yandan havanın kuruması gözenekleri sıkıştırıp üzerlerinde tıkaçlar oluşturuyor. Bu vaziyet de cildin beslenmesini negatif doğrultuda etkiliyor. Rüzgar ve ani ısı başkalaşımları benzer biçimde cildimizi negatif etkiliyor. Bunun aksine havanın ısınmasıyla birlikte güneşin de kendini göstermesi dolaşımın hareketlenmesini ve cildin ışıldamasını sağlıyor. Biz de basit ama tesirli hazırlıklar yaparak ışıl ışıl ve pürüzsüz bir cilde sahip olabiliriz.
Acıbadem Ataşehir Cerahi Tıp Merkezi ’nden Cildiye Uzmanı Dr. Vildan Şengöz, cildinizi yaza hazırlamanın yöntemlerini anlatıyor:
BUNLARI YAPIN
EN AZ 8 BARDAK SU İÇİN: Beden ağırlığımızın yüzde 60′ı sudan oluşuyor. Ancak yaşımız ilerledikçe bu oran eksilmeye başlıyor, bunun sonucunda da cildimiz kuruyor ve suratımızda buruşuklar ortaya çıkıyor. Cildimizin elastikiyetini kaybetmesi sonucu da sarkmalar alana geliyor. Zira su, tüm sistemlerimizin sıhhatli çalışması ve toksik maddelerin bedenimizden uzaklaştırılmasında ehemmiyetli bir role sahip. Ayrıca beden ısınını ve bir yandan da nem balansını ayarlıyor. Bu sebeple, cildinizi içeriden beslemek için günde 8 bardak su içmeye özen gösterin.
CİLDİNİZİ İYİ BESLEYİN: Cildinizin ışıltılı ve bakımlı görünmesi için içeriden beslenmesi çok ehemmiyetli. Unutmayın ki mevsim meyveleri en zengin natürel antioksidan ve vitamin kaynaklarıdır. Temel ilke ise fazlaya kaçmadan, kırmızı-turuncu renkli meyveleri harcamak, yeşil yapraklı besinleri fazla pişirmeden yemektir.
Günde 1 kase brokoli: A vitamini cildi ıslatıyor ve elastikiyetini artırıyor. Bu sebeple cilt dokularının onarımında son derece ehemmiyetli bir rol üstleniyor. C vitamini de bedenimizdeki bağ doku denilen gözetici doku tabakasının korunmasında ehemmiyetli bir işlev üstleniyor. Her gün 1 kase kadar az haşlanmış brokoli yiyerek cildinize bol ölçüde A ve C vitamini sağlayabilirsiniz.
Bir avuç çilek: Her gün veya gün fazla harcayacağınız bir avuç çilek cildinize C vitamini açısından destek verecektir. Bir demet maydanoz: Her sabah kahvaltıda C vitamininden zengin maydanoz harcayarak cildinizin bağ dokusunu destekleyebilirsiniz.
Haftada 1 – 2 kere somon balığı: Omaga -3 yağ asitleri tarafından zengin olan besinler cilt sıhhatini gözetmek gibi ehemmiyetli bir rol üstleniyorlar. Omega 3 ambarı olan somon balığı gibi deniz mahsullerini haftada 1-2 kez harcamaya özen gösterin.
PEELİNG YAPTIRIN: Cildin üst tabakasının hafifçe atanarak uzaklaştırılması temeline direnen peeling pek çok değişik usulle yapılabiliyor. Ancak ev mahsulleri ile uygulanacak olan peelinglerde yeterli cevap alınamayabiliyor. Üstelik ev mahsullerinin konsantrasyonu en fazla yüzde 2 etrafında olduğu için peelingi her hafta devamlı yinelemeniz gerekiyor. Bu aksine ışıltılı ve parlak görünüm için cilt uzmanları tarafından yapılacak peeling daha sıhhatli cevap veriyor. Misalin glikolık asitle 2-3 hafta arayla yapılacak olan peelingler sonrasında kısa vakitte iyi cevaplar alınıyor. Peeling seansları takribî 15 dakika bitiriliyor. Harekât sonrasında belirgin bir kızarıklık ve yanma olmuyor, günlük yaşama dönüş yapılabiliyor. Peeling harekâtını kış sezonu boyunca ayda bir yaptırırsanız kozmetik kullanımınız en aza iniyor. Cildiniz çok daha sıhhatli ve pürüzsüz görünüme kavuşuyor.
SARİH HAVADA TEMPOLU YÜRÜYÜN: Özellikle sarih havada yapacağınız yürüyüşler ve egzersizler kan dolaşımını hareketlendirip cildinizi daha ışıltılı hale getiriyor. Aynı zamanda egzersizle salgılanan endorfın gibi hormonlar da bu tesiri destekliyor. Uzmanlar sıhhatli bir cilt için haftada en az 3 gün 45′er dakika yürümenizi öneriyorlar.
DOĞRU MAHSULLERİ KULLANIN: Kış aylarında yağ bazlı, daha koyu kıvamlı konsantre mahsuller kullanılıyor. Arınma mahsullerinde de cildi atamadan kurutmadan arınan, fazla köpürmeyen mahsullerden seçiliyor. Kış aylarında kullanılan mahsullerde atayıcı faktör maddeler az oranda olduğu için mevsim farklılıklarında mahsullerin içeriklerine dikkat etmelisiniz. Peeling gibi harekâtlarla bir yandan cildinizi yenilerken, bir yandan da UV ışınlarının tahribatından gözetmeniz gerekiyor. Güneşderi gözeticilerin yağ bazlı olmamasına dikkat edin ve hekiminizin belirlediği etken numarasına sahip olanları satın alın. Terlemeyle birlikte gözenekler tıkanabileceği için yeniden bu mevzuda cildinizin tipine göre cilt hekiminizin önerdiği dermokozmetik arınıcı ve ıslatıcı mahsuller kullanın.
BEN VE KİRLERİNİZ HAKİMİYET ETTİRİN: Özellikle suratımız ve ellerimiz en çok güneş gören yerlerimiz olmaları sebebiyle UV ışınlarının yıkım edici tesirine maruz kalıyorlar. Kanser tehlikeyi olması sebebiyle bedeninizde 20 den fazla rakamda beniniz varsa, sarih göz ve saç rengine sahipseniz, cildinizi kesinlikle dermoskop aletiyle tetkik ettirin. Özellikle ailenizde cilt kanseri öyküsü söz mevzusu ise veya daha evvelden beninizi aldırmışsanız, yaza girmeden evvel rutin ben hakimiyetlerinizi önemsememe etmeyin.
BUNLARDAN KAÇININ
İÇKİ VE KAFEİNDEN UZAK DURUN: Fazla içki tüketimi cildin su kaybetmesi, bunun sonucunda da kuruyup kırışmasına yol açıyor. Ayrıca kılcal damarlarda genişleme ve çatlamalar yapıp, kızarık bir görüntü oluşturuyor. Bunların yanı gizeme B vitaminlerinin kaybına neden olabildiği için cilde hasar veriyor. Kafein de özellikle çok fazla kahve alınırsa stres hormonlarına benzer tesir yapıp cildin beslenmesini bozuyor. Tüm bu negatif etmenler sebebiyle sıhhatli bir cilde sahip olabilmeniz için içki ve kafein kullanımından olası olduğunca kaçının.
ŞEKER VE ARITILMIŞ GIDALARA AMBARGO KOYUN: Çok yağlı ve şekerli besinlerin fazla tüketimi gün içinde kan şeker seviyesinde ani iniş çıkışlar yapıp, cildin sıkılığını sağlayan bağ dokusunda bozulmalara zemin hazırlıyor. Ayrıca ciltte sarkmalar ve pislenmelerin oluşmasını da süratlendiriyor. Hücre yapısını bozan serbest radikallerden korunmak için kızartmalardan, yağlı, beyaz şekerden yapılmış tatlı ile kurabiye gibi besinlerden olası olduğunca uzak durmaya çalışın.
SOLARYUMDAN KAÇININ: Kısa süreli uygulamalar bile olsa ciltte kir yapması, buruşukları çoğaldırması ve benlerden kanser büyümesi tehlikesini çoğaldırması sebebiyle solaryuma girmeyin.0