Efsane oyuncu Audrey Hepburn’e hoşluğunun gizemini sormuşlar… O da başlamış anlatmaya: “Evvel” demiş, “Çekici dudaklar için dudağınıza acı söz değdirmeyin!”.
Nüvide Gültunca Tulgar’ın Alfa Yayınları’ndan piyasaya çıkan derleme kitabı Kendi Kutup Yıldızını Bul’daki keşif turumuza bugün de devam ediyoruz. Kitapta ‘Hoş Kadının Tarifi’ başlığıyla yer alan yazı, ‘zarafet simgeyi’ Audrey Hepburn’un hoşluk kavramına nasıl baktığını anlatıyor. Bakın Hepburn, hoş olmak isteyenlere neler öneriyor:
* Hoş gözleriniz olsun istiyorsanız, hoş insanlarla göz göze gelin. Reel arkadaşlar edinip, onlarla sık sık görüşün.
* İdeal beden miktarlarına sahip olmak ve hep ince kalmak istiyorsanız, yemeğinizi muhtaçlarla ve açlarla paylaşın.
* Bilgelikle yürüyün
* Alımlı saçlara sahip olmak istiyorsanız, çocuğunuzun günde en az bir kere onu okşamasına izin verin.
* Dikkat çekici pozlar vermek istiyorsanız, yanınıza bilgelik ve tevazuyu alarak yürüyün. Asla cehaletçe ve iftiharla yürümeyin.
* İnsanların da, tıpkı elimizin altındaki eşyalar gibi, hatta onlardan çok daha fazla onarılmaya, yenilenmeye, bakım görmeye lüzumu vardır. Hiçbir insanı, yıprandı, bozuldu, işe yaramıyor diye elinizden çıkarma hakkınız yoktur.
* İhtiyarladıkça, iki elinizin olduğunu, birinin kendinize, ötekisinin başkalarına dayanak etmek üzere hazır beklediğini fark edeceksiniz.
* Bir kadının hoşluğu, giydiği kıyafetten ya da beden miktarlarından değil, gözlerinden okunmalıdır. Zira gözler kalbe, başka bir deyişle aşkın yaşadığı ülkeye giden kapılardır.
* Bir kadının hoşluğu, suratındaki benlerden değil, içinde gizlediği ruhtan okunur.