Nöroloji Uzmanı Yard. Doç Dr Sevda Sarıkaya, yanaşan 11 Nisan “Dünya Parkinson Günü” sebebiyle, ülkemizde 150.000 etrafında hastanın gayreti ile alakalı bilgi verdi “Parkinson hastalığı, beynimizin hareket sisteminden mesul bazı bölgelerindeki hücre vefatı neticeyi, dopamin denilen maddenin noksanlığı ile ortaya çıkan bir rahatsızlıktır.
Nörolojik hastalıklar içerisinde rehabilitasyona en iyi cevap verenlerden birisidir. Dünya üzerinde takribî 10 milyon kadar Parkinson hastası olduğu varsayım edilmektedir. Ülkemizdeki hipotezi sayı ise 150.000 ortamındadır. Yaş ile beraber Parkinson hastalığı ihtimali çoğalış gösterip, 65 yaş üzerinde daha çok olsa dahi daha genç yaşlarda da bu hastalığa tutulmak mümkündür. Genetik geçiş üzerinde pek durulmamakla beraber, bazı özel cinslerinde ailesel özellik de vardır. Genellikle ilk bulgusu, ellerde ya da ayaklarda titreme şeklini öğrenilir. Ancak bazı hastalarda ilk bulgu harekete başlamakta zorlanma, surat ifadelerinin eksilmesi, düşmeler hatta bazen bunalım dahi olabilmektedir.
Bu düzeyde tanı alması efordur. Parkinson hastalığının seyri yavaştır. Bir hasta tanı aldıktan sonra 30-40 yılını bu hastalıkla geçirebilir. Her hastada minik-tefek seyir değişiklikleri olabilmektedir. Ancak Parkinson-plus belirtiler dediğimiz bu hastalık grubu vardır ki, belirtileri sebebiyle Parkinson hastalığı ile karıştırılmaları çok mümkündür. Bu hastalık grubunda seyir ne yazık ki pek de iç açıcı değildir. Oldukça süratli ilerleyip hastayı yatağa bağımlı hale getirme olasılığı yüksektir. Parkinson-plus belirtilerde titreme genellikle olmaz. Katılık ve hareket etme eforluğu ön tasarıdadır. İlk bulgu olarak düşmelerle ortaya çıkabilir. Bu hastalık grubunun da bir hayli alt tipi vardır ancak hem hastalığın hem de alt tipinin ayırıcı tanısı oldukça güçtür.
Parkinson hastalarında görülen titreme, ” esansiyel tremor ” dediğimiz başka bir hareket sistemi hastalığında görülenden değişiktir. Esansiyel tremor daha çok genç yaşlarda görülür ve ailesel özellik taşır. Titreme ellerde yoğunluktadır ve parkinson da olduğu gibi tek taraf ağırlıkta olmaktan ziyade iki taraflıdır. Bazen ellerdeki titremeye boyun titremesine bağlı başta sallanma hareketi de eşlik eder. Bu cins hastalar şayet kendilerini çok rahatsız etmiyorsa rehabilitasyon dahi edilmeyebilirler. Sosyal hayatı tesirler hale kazançsa verilebilecek birkaç cins molekül ile titremeler eksiltilebilir. Parkinson hastalığında olan titreme ise bir tarafta daha ağırlıklı olma meylindedir ve özellikle istirahat halinde besbellidir. Titremenin frekansı da daha düşüktür. Başka Bir Deyişle saniyedeki titreme rakamı esansiyel tremora göre daha az olduğu için el veya ayak kendiliğindene biçiminde de idrak edilebilir.
Parkinson hastalığı ve Demans ilişkisi Parkinson hastalarının akılsal yetileri de zamanla kayba uğramaktadır. Bu hastalıkta etkilenen bazal gangliyonlar dediğimiz beyin bölgelerinin de akılsal işlevlerimize katkıları bulunmaktadır. Parkinson hastalığında görülen demans tipinin ismi Parkinson Demansıdır ve bu demans çeşidi Alzheimer hastalığından değişiktir. Hafıza depolarmda mesele yoktur ancak bilginin ambardan çağırılıp çıkarılmasında mesele vardır. Zamanla Parkinson hastalığının ilerlemesi ile beraber Alzheimer hastalığı da ilave edilirse demans cinsi Parkinson demansından, mikst tip demansa dönmektedir. Parkinson hastalarının öğrenişsel fonksiyonlarmdaki etkilenmenin ayırıcı tanısı, ancak ehil ellerde yapılan nöropsikolojik değerlendirme ile yapılabilir.
Parkinson hastalarında hastalığın başlangıcından itibaren ya da zamanla ilave edilen başka rahatsızlıklar da vardır. Bunlardan birisi bunalımdır. Parkinson hastalığında bunalımın da eşlik etme ihtimali klasik fertlerden yüksektir. Uyku bozuklukları da sık görülen bir vaziyettir. Gece uykularında mesele, kabuslu ve hareketli düşler görme, uyku sırasında fazla hareketlilik gibi uyku tutum bozuklukları da sık sürülmektedir