Londra Üniversitesinin, besinlerin sıhhate tesirleri mevzusunda yaptığı araştırma, kirazdan bezelyeye pek çok besinin kalbe yararlı, kayısı, lahana, fasulye ve hububat mahsullerinin de kanserin düşmanı olduğunu ortaya koydu.
Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bvefatı Öğretim Abonesi Prof. Dr. Rahmi Türk, Londra Üniversitesi besin uzmanlarının, yaptıkları araştırmanın neticesinde Doğal Savaş Programı hazırladıklarını, hangi hastalığa karşı neler yenilmesi gerektiğinin anlatıldığı bu programı, internette yayınladıklarını belirtti.
Programda, grip, bunalım, idrar yolları enfeksiyonu, alerji, basur basur, karın sızısı, karaciğer, sindirim meseleleri, kilo kaybı, romatizma ve menopoz gibi rahatsızlıklarda tesirli olan besinlerin sıralandığına işaret eden Prof. Dr. Türk, programda kalbin arkadaşı ve kansere karşı tesirli olan besinlerle alakalı sansasyonel balakalar bulunduğunu anlattı. Prof. Dr. Türk, araştırma neticelerinin, besinlerin en iyi ilaç olduğunu gösterdiğini belirterek, Doğa bir eczane gibidir. bu eczaneden faydalanmak gerekir dedi.
Araştırmanın neticeleri hakkında da balaka veren Prof. Dr. Türk, B vitamini ambarı olan bezelyenin, kalp için çok ehemmiyetli yiyeceklerden bkocaman olduğunu, içeriğindeki E vitamini, magnezyum ve demirle kalp hastalıklarına tutulma tehlikesini düşüren çikolatanın ise günde en fazla 10 gram yenilmesi gerektiğini anlattı. Kirazın, kan dolaşımını basmakalıplaştırdığını, bu özelliğiyle 20 kirazın 1 aspirin yerine geçtiğini kaydolan Prof. Dr. Türk, kalp hastalıkları ve bağırsak kanserinde verimli olan kepekli ekmeğin ise günde 12 gramdan fazla harcanmasının hasarlı olabileceğini bildirdi. Prof. Dr. Türk, atanmadan yenilen salatalığın kalbi kuvvetlendirdiğini ve kolesterolü düşürdüğünü, pirinç, yumurta, ton balığı ve humusun da kanda kolesterol oranını tertip ettiğini ifade etti. Çayın da antioksidan madde kapsadığı için kalbin arkadaşı olduğunu, bu surattan günde 2 bardak çay içilmesi gerektiğini kaydolan Prof. Dr. Türk, kavun, karpuz, şeftali, mısır gevreği ve hindi etinin kalp arkadaşı yiyecekler arasında bulunduğuna işaret etti.
SOĞANIN YERİ BAŞKA
Prof. Dr. Türk, kalbin en yakın arkadaşı olarak nitelendirdiği soğanın, kalp hastalıklarından korunmada ayrı bir yeri bulunduğunu dile getirdi. Kan hücrelerini geliştiren, kan pıhtılaşmasını önleyen, ulus arasında iyi kolesterol olarak bilinen HDLyi yükselten, tansiyonu düşüren, kan şekerini dengeleyen soğanın, aynı zamanda kapsadığı bol ölçüde sülfit maddesiyle kanseri önlediğini ve bronşite iyi geldiğine dikkat toplayan Prof. Dr. Türk, günde yarım soğan yemenin ya da soğan suyu içmenin beden için çok verimli olduğunu kaydoldu.
HDLyi yükseltmek için soğanın ham yenilmesini, sarı ve beyaz renkli soğanların seçim edilmesini isteyen Prof. Dr. Türk, soğanla benzer özellikler taşıyan sarımsağın da mutfaktan noksan edilmemesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Türk, en az 1000 ayrı doğal rehabilitasyonda kullanılan sarımsağın fazla yenilmesi halinde kalp çarpıntısına neden olabileceğini, bu surattan günde bir diş sarımsağın yeterli olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Türk, kanser düşmanı yiyecekler arasında da kayısının özel bir yeri olduğuna değinerek, betakaroten açısından zengin olan bu meyvenin, hücrelere ve dokulara hasar veren moleküllerin tesirini ortadan kaldırarak kansere karşı bedeni gözettiğini anlattı.
Arpa, mısır, buğday, yulaf gibi hububatların kanserojen maddelerin bedenden atılma sürecini süratlendirdiğine, bağırsak kanseri tehlikesini yarı yarıya eksilttiğine dikkati sürükleyen Prof. Dr. Türk, fasulyenin kanseri önleyen antioksidanlar, lahananın da kanserli hücrelerin artmasını yasaklayan karoten maddesi açısından zengin olduğunu kaydoldu.
Prof. Dr. Türk, nohudun göğüs, pirincin bağırsak, domatesin pankreas, soğanın mide ve bağırsak kanserlerinin önlenmesi için harcanması gereken yiyecekler olduğuna sözlerine ilave etti.
