
1. Evinizde sanat yapıtlarına yer verin
Sanat, üzerine müddet tükettikçe bilgilenebileceğiniz bir mevzu. Bir fotoğrafa ya da bir heykele bakıp hemen karar vermeyin.

Sanatçısını tanımak, seneler içindeki başkalaşımını takip etmek, ne anlattığını bilmek, kendini ona yakın sezmek, hatta muhtemelse onunla konuşmak ve bir bağ kurmak gerek…

Evinizde kesinlikle çok sevdiğiniz bir sanatçıya ait sanat yapıtı olmalı. Hatta bir kural koyabilirsiniz kendiniz için: “Her sene bütçemi ayarlayıp, evime bir sanat yapıtı, fotoğraf ya da heykel alacağım.”

2.
Cehry, Frank Wroyd Wright, George Nelson, Verner Panton…

Yaşadıkları tarihlerde tasarım dünyasında çığırlar açan, çizgileriyle başkaldıran, yeni patikalar yaratan, bu dehaların orijinal çizgilerini takip edin. Evinize en az birini davetli edin.

3. Aileden kalma eşyalara, objelere yer verin

Belki işe bir aile ağacı yaratmakla başlayabilirsin.

Geçmişini simgeleyen objeler ve eşyalara sahip olup, onlarla yaşamak, geçmişe hürmetin de bir göstergesi. Unutmayın ki siz de ‘geçmiş’ olduğunuzda sizi de yaşatacak eşyalar onlar olacak.

4. Çağdaş markalardan birini edinin
Her ne kadar süratli tüketim çağı, trendleri çok acele tükenip, şirketler üç ayda bir yeni koleksiyonlarını çıkarsa da, stiliniz her yeni gelen trendle azıcık değişse dahi, günümüz tasarımcıları, bugünün güçlü markaları bir şeyleri doğru yapıyor emin olun.

Philippe Starck ve Karim Rashid için iyi reklam yapıyor diyenleriniz, Ross Lovegrove’un organik çizgilerinden bunalanlarınız olabilir.
Bu çağdaş markaların tümü ülkemizde de satılıyor.
Teknolojik, elverişli ve en yeni tasarıma evinizde yer açın. Onu gözetin zira onlar, geleceğin bayağıyı olacak.

5. Seyahatlerinizden anıları sergileyin
Değişik kültürlerin izlerini peşinize takın, onları evinizde yaşatmaya devam edin.

Kavmi eşyalar, dinsel objeler, baht getiren heykeller ya da o romantik kentin en sevdiğiniz binasının ufak bir maketi…
Sizin tercihlerinizle, sizin öykülerinizle ve hatıralarınızla daha da ehemmiyet kazanan bu objeler, evinizi ötekilerinden değişik kılacak.

Bu acayip rotalar esin kaynağınız, enerjiniz, renginiz olacak.

6.
Eski resimler çocuklarınızın ve sizin geçmişinize ışık meblağ, aidiyet duygunuzu geliştirir.

Hatta bir aile ağacı yapmak da hiç fena bir fikir olmaz bu vaziyette.
Duvarlarınız ve çerçeveleriniz için resim seçerken hep mutlu anların, neşeli birlikteliklerin resimlerini koyarsanız çevrenizde pozitif bir enerji yaratmış olursunuz.

Arkadaşlarınızın cümbüşlü resimlerini gülünç magnetlerle buzdolabınıza asın. Holler de bu tip resim köşeleri için ideal olur.

7. Evinizde taze çiçekler olsun
Kendine çiçeklerle bir dünya yaratmış olan tekstil tasarımcısı Tricia Cuild bakın ne diyor: “Çiçekler hem renk, hem grafik olarak hep çevremdedir benim.
Birkaç dal zambak dahi enerjimi değiştirmeye yeter.”

Yalın ve kolay tertip etmeler çiçeklerin formunu daha hoş ortaya çıkarır. Aynı çiçekler birbirinden değişik vazolarda değişik tesirler yaratırlar.
Hangi boyda kesildikleri, tertip etmenin ebatları ve nereye yerleştirildikleri de ehemmiyetlidir.

Tüm bunlar sevinçli, duygusal, romantik ya da huzurlu etraflar yaratabilirler.

Çağdaş, kışkırtıcı ya da sırlı olabilirler. En sıkıntılı kış günlerinde dahi, umut ve heyecan verebilirler.

8.
Okumaya dair her şey evinizde elinizin altında olmalı.

Milano Mobilya Fuarı’nda da gözümüze takılan devasa kitaplıklara bakılırsa, evdeki okuma köşeleri gitgide gelişiyor.

En iyi arkadaşınızın takım dostlarına uygun köşeler yaratın.
Aradığınız kitapları bulmak için hafta sonlarında kitapçılarda, sahaflarda müddet geçirin, kendi ‘en hoş kitaplar’ listenizi oluşturun.
