Çağdaş tıpta kullanılan nebatsal mahsullerden misallerin de verildiği yazıda Dr. Yeşilada: nebatlardan elde edilen kimyevilerin her zaman nebatların kendisi kadar tesirli olamadığını dile getirerek “Tesirli nebat bileşeninin tek başına gösterdiği tesirin çoğu kere nebattan hazırlanan özütün gösterdiği tesirden daha düşük olduğu görülmektedir. … Mesela, demans ya da daha yüksek dozlarda Alzheimer hastalığı şikâyetlerinin gelişimini önlemek için faydalanılan Ginkgo biloba nebatının tesirli bileşenlerinin ginkgolitler ve bilobadit olduğu bilimsel çalışmalar ile ortaya konulmuştur. Ancak rehabilitasyonda bu bileşikler izole edilerek değil, standardize Ginkgo özütü EGb761 halinde kullanılmaktadır. Bu özütün hazırlanma usulü şirket tarafından Coca Cola yöntemi gibi büyük bir titizlikle saklanmaktadır.” dedi.
Erdem Yeşilada ayrıca “Nebatsal ilaçlardan rehabilitasyon uygulamalarınız sırasında ister faydalanın, ister faydalanmayın, ancak modern bilimsel yaklaşım pozitif ya da negatif görüşlerinizi tarafsız bilimsel bahanelere direndirmektir. Zira Tıp Bilimi pozitif bir bilimdir, bilimsel delillere direnir; düşünce ya da inanışlara göre yönlendirilemez.” diyerek nebatsal ilaçlara karşı doğrudan cephe almanın pozitif bilime ters olduğunu belirtti.
Makalenin tamamına alttaki adresten erişebilirsiniz:
Türk Silahlı Kuvvetleri Gözetici Hekimlik Bulteni 2009; 83: Hekim ve Nebatsal İlaç; Öğrenmek ya da Öğrenmemek!