Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Kısmı öğretim abonesi Prof. Dr. Ayşe Baysal, yaptığı açıklamada, Türkiye de genellikle sıcak olarak içilen siyah çayın, demlenme sırasında suya geçebilen öğelerinden yararlanıldığını ve bunun başında da kafein in geldiğini belirtti. Prof. Dr. Baysal, iki-üç dakika 180 ml kaynar suyla demlenmiş çayda 30 mg ortamında kafein bulunduğunu, demlenme süresi uzadıkça, bu ölçünün takribî 60 mg a çıkabildiğini kaydoldu.
Prof. Dr. Ayşe Baysal, çayın, minerallerden potasyum ve flor için ehemmiyetli kaynak sayılabileceğini de vurgulayarak, “Bir fincan çay 60-70 mg potasyum ve 0.10-0.12 mg flor sağlar. Alüminyum, demleme sırasında suya çok az geçer. Bir fincan çaydaki ölçüyü vasati 0.4 mg dır. Çay, manganez açısından zengindir. Bir fincan çaydaki ölçüyü 0.1-0.3 mg arasında değişir” dedi.
Siyah çaydaki okside olmuş fenolik ögelerin, demirin biyo bereketliliğini ehemmiyetli miktarda eksilttiğini ifade eden Prof. Baysal, bu tesirin, özellikle perhizleri nebatsal yiyeceklere bağımlı bireylerde demir beceriksizliği kansızlığının oluşmasında ehemmiyetli rol oynadığını, çay, yemekle beraber içildiğinde bu cins negatif tesirinin mevzubahisi olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Ayşe Baysal, yemekten bir saat sonra içilen çayın, demirin biyo faydalılığına tesirinin kollanmadığını vurgulayarak, “Bu sebeple, anemiye meyilli, doğurganlık yarıyılındaki bayanların ve çocukların yemekle beraber çay içmemeleri, çok arzu edilirse sarih ve limonla beraber içmeleri gerekmektedir. Limon C vitamini kapsadığından, fenollerin demir bağlayıcı tesirlerini eksiltmektedir. Bunun yanında, demir birikimi olan talasemili hastalara yemekle çay içirilmesi faydalı kabul edilebilir” diye konuştu.
Prof. Dr. Baysal, çayın ehemmiyetli ölçüde kafein ve metilksantinler kapsadığını belirterek, “Kafein ve öteki metilksantinler mide salgısını uyarırlar. Mide salgısının fazla çoğalması, mide dokusu cılız bireylerde ülser tehlikesini artırır. Çayın sütle ve şekerle beraber içilmesi, asit salgısı üzerindeki tesiri eksiltir. Bu sebeple, gastrit ve ülsere eğilimli olan bireylerin çay içmekten kaçınmaları, çok istenirse çok sarih biçimde içmeleri önerilmektedir” dedi.
Yaşlılıkta kemik kaybının ehemmiyetli sağlık meselelerinden birini oluşturduğunu dikkat toplayan Prof. Dr. Ayşe Baysal, “Fazla kafein alımı bedenin kalsiyum balansını negatif tesirler. Bu sebeple, yaşlı bireylerin fazla çay içmeleri kemik sağlıkları için mahzurludur. Bunun yanında aralarda içilen bir-iki kadeh çayın fazla tesiri olmaz” diye konuştu.
Kaynak: habersaglik.com
