DOĞRU: Alzheimer olanların çoğu hastalığın başlangıç dönemlerinde bir şeylerin ters gittiğinin farkında oluyor. Alzheimer; hafıza bozuklukları ve daha önce kolaylıkla yapılan işlerde zorlanmalar, depresyon ve agresif tavırlara sebep olabiliyor. Bu dönemde Alzheimer olan kişinin yakınlarının yaklaşımı kişiyi rahatlatmak açısından çok önem taşıyor. Alzheimer ilerledikçe her şey bulanıklaşıyor ve farkındalık da azalıyor.

Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye’nin 2050 yılında dünyada en fazla Alzheimer hastası olacak 4 ülkeden biri olacağını belirtiyor.


DOĞRU: Alzheimer hastalığı bunamanın en sık görülen sebebidir. Ancak tedavisi çok daha kolay olan vitamin eksiklikleri, hormonal bozukluklar, hidrosefali vb. pekçok hastalık da benzer bulgulara sebep olabiliyor. Bu nedenle kesin tanı, bunama belirtileri olan kişilerin nöroloji uzmanları tarafından ayrıntılı değerlendirilmesinden sonra koyulmalı.

DOĞRU: Nadiren de olsa Alzheimer 30-40’lı yaşlarda da görülebiliyor. Bu durum genellikle genetik geçişli Alzhemier hastalığında gelişiyor.

DOĞRU: Yaşlandıkça hafif düzeyde unutkanlıklar olması, örneğin yeni tanışılan birinin isminin unutulması, anahtarların kaybedilmesi veya ilk defa gidilen bir yerde yolun şaşırılması normal olabiliyor. Alzheimer ise unutkanlık dışında bulguların da eşlik ettiği bir hastalık. Hafıza kaybına ek olarak başka bilişsel alanlarda da bozukluklar ortaya çıkıyor ve giderek diğer alanlara yayılıyor. Beyin hücrelerindeki hasar sebebiyle çok uzun yıllardır tanınan kişilerin isimleri veya yıllardır her gün gelinen evin yolu unutulabiliyor.

DOĞRU: Alzheimer hastalığı yavaş ilerleyici bir hastalıktır, tanı aldıktan sonra uzun süre yaşam kalitesi korunabiliyor. Hastalığın kişinin yakınları tarafından doğru anlaşılması kişiye yardımcı olmak için ilk şartı oluşturuyor. Kişinin keyifle yapabildiği aktivitelere devam etmesi, yakınları tarafından kişide saldırganlık ve korkuya yol açacak davranışların iyi tanınarak kaçınılması, kişinin kendisini güvende hissedeceği pozitif bir yaşam çevresi sağlanması ve mutlaka konuyla ilgili sağlık personellerinden yardım alınması yaşam kalitesinin korunmasına yardımcı oluyor.

DOĞRU: Günümüzde yaşam süresinin uzaması nedeniyle Alzheimer hastalığı görülme sıklığı arttı. Öyle ki 65 yaş üzerindeki kişilerde bu oran yüzde 10 iken, 85 yaş üzerinde yüzde 50’ye yaklaşıyor. Bu sebeple de hemen herkesin belli bir yaş üzerindeki aile üyelerinden biri Alzheimer’a yakalanıyor. Genetik geçişli Alzheimer hastalığı tüm hastaların sadece yaklaşık yüzde 5’ini oluşturuyor. 65 yaşından sonra başlayan Alzheimer hastalığında genetik geçiş olma olasılığı 30-60 yaş arasında başlayanlara göre çok daha düşük seyrediyor.

KISMEN DOĞRU: Hastalığı önleyici bir ilaç olmadığı bir gerçek. Ancak sağlıklı ve dengeli beslenme, Akdeniz diyeti, beyin ve vücut egzersizleri ile iyi bir sosyal yaşamın hastalık riskini azalttığına dair çalışmalar mevcut. E, B, C vitaminleri, balık yağı, gingkobiloba ve selenyum takviyelerinin önleyici tedavideki rolleri ise tartışmalı.

DOĞRU: Günümüzde Alzheimer hastalığını tamamen tedavi etmek veya ilerleyişini durdurmak henüz mümkün değil. Verilen ilaçlar, bulguların kötüleşmesini yavaşlatmak, davranış bozukluklarını düzeltmek ve komplikasyonların önlenmesine yöneliktir.

DOĞRU: Bilimsel olarak böyle bir ilişki kanıtlanmamıştır.

DOĞRU: APOE e4 geni taşıyan kişilerin tümünde Alzhemier hastalığı görülmediği gibi Alzheimer hastalığı bu geni taşımayan kişilerde de gelişebiliyor. APO E geninin üç çeşidi var; e2, e3, e4. Toplumun yarısından fazlasında APO E e3 geni bulunuyor. APOE e4 geni ise sadece bir risk faktörüdür, bunun dışında henüz bilinmeyen başka riskli veya koruyucu genler olma olasılığı yüksektir. Alzheimer olma riski 85 yaşından sonra yaklaşık yüzde 50’dir. Tek Apo E4 geni olan kişiler bu yüzde 50 oranını 75 yaşında yakalıyor, her iki ebeveynden de bu geni alarak 2 kopya taşıyanlar ise bu oranı 65 yaşında yakalıyor.
