Sigara içmenin dolaylı maliyeti de aynı derecede donakaltıcıdır. Her sene, sigaranın neden olduğu yangınlar, 400 milyon dolardan daha fazla mülk hasarına neden oluyor. Sigara içmekten dolayı hasta olan bireylerin maluliyet haklarını karşılamak için lüzumlu olan yüksek sigorta primleri ve aidatlar da bu çizdiğimiz maliyet tablosunun bir kısmını oluşturmaktadır.
Sigara içmenin hasarları hakkındaki ihtarlar, sigara içenler üzerinde tesirli oldu. Bugün, 40 milyon ortamında Amerikalı, kendisini daha öncekinden sigara içen olarak belirlemektedir. Sigara içen erkeklerin rakamı da 1965 de yetişkin erkeklerin yansıyken, bugün üçte bire düşmüştür. Bayanlar arasında ise sigara içenlerin rakamı, az bir düşüş göstererek, üçte birin altına inmiştir.
Yine de, sigara içmenin son derece iyi öğrenilen hasarlarına karşın, 20 yaşın üzerindeki 50 milyon insanın varsayımı 14 milyonu, ya sigara içmenin hasarlarından habersizdirler ya da sigaranın sıhhate hasarlarını kabul etmemektedirler. Amerikalıların yarısından çoğu, sigara içmenin alışkanlık oluşturduğunun şuurunda değildirler.
Çok az şahıs, sigarayı bir günde ya da haftada birkaç sigarayla sınırlamaktadır. Elli milyon Amerikalı, her gün 80 milyon kutu sigara tüketmektedir.
Tütün kullanımının legal olmasından ve sigara içmek sosyal açıdan kabul gördüğünden dolayı, sigara içmenin riskleri hakkındaki eğitim, içmeye son vermenin ya da hiç başlamamanın mazeretlerini oluşturmada en aktif yol olabilir. Sonraki sayfalarda, sigara içmenin sıhhate hasarları ve bazı sigara vazgeçme usulleri açıklanmaktadır.
Tıbbi ispat sarih ve nettin sigara, pipo ya da puro içme ya da tütün çiğneme sıhhatiniz için risklidir. Hatta, tütünün seyrek kullanımı dahi sağlık açısından zararlıdır.
İnsanların sigaraya başlama ya da vazgeçmeyi yalanlama sebepleri çok sarih değildir. Sigara içen bazı bireyler, özellikle sabah uyanmak ya da değişik zamanlarda kurnaz kalmak için misalin, araba kullanırken sigaralarının kendilerine enerji verdiğini bildirmektedirler. Nikotin, adrenalin eşi bir tesirle uyarıcı olarak iş görür. Misalin, sigara içerken kalp atışınız süratlenir ve kan tazyikiniz artar.
Sigara içen bazı bireyler ise, gerilim altında olduklarında sigaranın kendilerini yatıştırdığını ifade etmektedirler. Bir takviye olarak sigara, asaplı olduklarında ellerine oyalanacakları bir şey verir; alakalarını başka birşeye yöneltmelerine neden olur ve hatta bir güvenlik hissi verir.
Tütündeki nikotin, alışkanlık yapan bir maddedir. Kumpaslı olarak sigara içenlerde nikotin, ancak başka bir sigara daha içilmesiyle ortadan kaldırılabilen bir alışkanlık cevabına yol açar. Alışkanlığın derecesi, bireyin ne kadar zamandır ve hangi ölçüde sigara içtiğine bağlıdır.
Sigara içmenin sebebi hem psikolojik hem de fiziksel olabilir. Kimileri için, yaşadıkları hayat şartlarında sigaranın kumpaslı kullanımı, bu şahısları sigara içmeden hayatla başa çıkamıya-caklarına ikna etmiştir.
Reklamlar da sigara içme tavrını etkilemektedir. Tütün sanayisinin, senede 2 milyar dolardan fazla bir meblağının reklamlara ve tanıtımlara tüketilmesi sebebiyle, sigara Amerika da en güçlü olarak pazarlanan harcayıcı mahsulü haline gelmiştir.
Reklamların çoğu, sigara içmeyi, koşma, cümbüş , doğa gezileri gibi fiziksel ve açıkha-vada yapılan faalliklerin bir parçası olarak göstermektedir. Aynı zamanda tütün firmaları, rack konserleri, araba ve at yarışları ve atletizm gibi genç insanların kalabalık rakamda katıldığı, dikkat çekici aktifliklere de sponsorluk etmektedir. Tanıtım daha da mübalağa etilerek, tütün firmaları, millete, çoğu gençlerin ellerine geçen parasız sigara kutuyu numuneleri dağıtmaktadır.
Tıp alanında çalışanların eğitim mücadelelerine rağmen, tütün sanayisi, ulusla ilişkilerde gösterdikleri gayret, anketler ve görüşmelerde bulunan bireyler yoluyla, ısrarlı bir biçimde sigara ve hastalık arasındaki ilişkiye alan okumaktadırlar. Her ne kadar tütün üreticileri emellerinin, mevcut sigara içen bireylerin bir markaya sadık kalmalarını sağlamak olduğunu iddia ediyorlarsa da, fazla pahalı reklamları, tanıtım ve politik kampanyalarının, sigara içmeye başlayan ve sürdüren bir hayli genç insan üzerinde anlamlı bir tesir oluşturduğu göz önünde bulundurulmalıdır.
