RUHSAL GÜZERGAHTAN BALANSLI VE GEÇİMLİ MUSUNUZ?
Psikoloji

RUHSAL GÜZERGAHTAN BALANSLI VE GEÇİMLİ MUSUNUZ?

Sağlıklı şahıs geçimlidir. Düşünme eforu yerindedir. Üstesinden gelebileceği işlerin farkındadır. İnsanlara karşı tavırları pozitiftir. Balanssız hareketlerde bulunmaz. Miktarlı davranır. Duygusal hayatı balanslıdır. Cemiyetteki yerini,mesullüklerini ve hayatın bedelini bilir. Mutluluğunu bkocamanlarıyla paylaşmasını bilir. Bunun gibi bir sürü şey sayabiliriz.

Sağlık, şahsın her zaman kendini iyi sezmesidir. Sağlıklı bir kimse her türlü meselelerini rahatlıkla ve hakikatçi bir gözle halletmeye çalışır.

Normal bir insanında meseleleri olabilir. Zira onunda muhtelif meseleleri,lüzumları vardır. Bu lüzumların giderilmemesi,heveslerin doyurulmaması gerilimlere ve yeislere neden olur. Hoşlandığınız insan sizi beğenmeye bilir ve sizin sevginize karşılık vermeye bilir. Bundan dolayı insanın üzülmesine neden olur. Böyle bir gidişatta emelimize erişemeyiz. Zira tüm isteğimize karşın olmamış ve maniler çıkmıştır. İşte, bir emelin hakikatleşmesi için bireyin yöneldiği istikamette bir maninin bulunması sebebiyle gerilimin giderilmeyip boşalıp ve doyumun olmaması gidişatına”yasaklama” denir. Şayet bu vaziyet devam ederse bireyde düş kırıklığına yol açar. Düş kırıklığına uğrayan bireyde isteğini bırakır. Yasaklama doğuran etmenler iki grupta toplanabilir.

a. Dıştan gelen etmenler,natürel ya da sosyal etrafta bulunan engelliyici faktörlerdir. Yoğun kar yağışı,savaş gibi.

b. İçten gelen etmenler ise,bireyin kendi içinde bulunan fiziksel ya da ruhsal faktörlerdir.

Ruhsal etmenler oldukça ehemmiyetli gerginlik oluşturabilir. Bunlardan en ehemmiyetlisi “çatışma” dır. Çatışma bir organizmanın iki değişik istek,duygu,düşünce ve ihtimal karşısında kaldığında bunlardan biltihabı seçememesi gidişatıdır.

Bazen şahıs iki şeyden biltihabı seçmek ya da istemediği bir şeyi yapmak zorunda kalır. Sonunda şahıs tereddütlüğe düşer. Tereddütlüğe neden olan çatışmalar üç biçimde görülür.

Çatışmalar

1.Yanaşma-yanaşma çatışması: Bu gidişatta her iki emelde pozitiftir:ancak ikisini aynı anda reelleştirmek imkânsızdır. Bu cins çatışmalara günlük yaşamda çok tesadüfülür. Misalin;bir lisede okuyan bir şahıs başka bir lisede okuması ihtimalsizdir. Her ikisini birden yapamaz. Şahıs bu cins çatışmalar içindedir. Şayet şahıs tereddütlüğe düştükçe gerilime yol açar.

2.Yanaşma-sakınma: Burada bkocaman yanaşmak,öbürü uzaklaşmak istediğimiz iki vaziyetin yarattığı çatışma mevzubahisidir. Misalin,hem üşümüş, hem de denize girmek isteyen şahsın vaziyeti gibi. Denze girmenin vereceği zevk ve hastalığının daha da çoğalması ihtimali arasında seçme yapma durumundadır.

3.Sakınma-sakınma çatışması: Burada şahsın bir çok nesne arasında tercih yapmakla karşı karşıyadır. Operasyon olması gereken bir şahsın ancak operasyondan korkmazsı gibi bir şey. Başka Bir Deyişle ikisi arasında tercih yapması gerekiyor.”Vefatlardan vefat beğen” ve “yukarıya tükürsen bıyık, alt tükürsen sakal” gibi bir çok tabir bu gibi gidişatları en iyi biçimde açıklar.

İnsanlar için yasaklama ve çatışmalardan kurtulmak imkânsızdır. Bireyleri bu vaziyetler karşısında gösterdiği tutumlar şahıstan bireye değişir. İnsanlar bu vaziyetler karşısında devrilir ya da direnme eforu fazladır. Bazı insanlarda düş kırıklığı müsamahası vardır. Bu vaziyet karşısında ezilmez ve çökmezse o kimsede düş kırıklığı müsamahası vardır.

Engellerin giderilmemesi ve çatışmaları ortadan kaldırılmaması insanı tedirgin,mutsuz kılar. Bunun için muhtelif mekanizmalardan faydalanır. Dengeleme bunlardan birisidir.

Dengeleme Homeostatis

Bir canlının yaşamını kumpaslı bir biçimde sürdürebilmesi için,meselelerini çözme ve başarma eforuna bağlıdır. Şahsın bu vaziyet karşısında kumpaslı çalışması gerekiyor. Meselelerinin çözülmüş ve kendine güveni olması gerekir. Şayet organizma canlılığını bu biçimde sürdüremezse yaşayamaz can verir. Organizmanın içinde bulunduğu uyumlu vaziyetini kendi faktörlüğü ile korkmasına bir başka dokunuşla,kararlı bir iç etraf sağlayabilme eforuna dengeleme denir.

Bildiğiniz gibi organizmanın dış etraftan gelen tesirlere karşı tepkilerde bulunur;varlığını sürdürmek için yer ve kapsa. Şayet dış tesir organizmalardan biltihabı yaralamış ise organizma,şipşak dokuları onarım sistemi harekete geçer. Görülüyor ki,bedenimizde tertip edici dengeleyici bir ekip mekanizmalar vardır.

Bunların yanında bazı aktiflikler de fizyolojik,sosyal ve ruhsal dengelemeyi sağlarlar. Misalin yorulmuş bir şahıs oturmak için yer bulur. Şayet birey dengelemeyi sağlayamazsa hayata geçim sağlayamaz.

Korunma Mekanizmaları

Yaşayan her canlı,kendini en uygun bir denge içinde yakalamaya çalışır. Şayet bu balansı bozacak faktör organizma tarafından risk olarak görülür.

Dış etraftan gelen faktörlere karşı ya kaçma ya da saldırma meylini gösterir. Ruh sıhhati alanında korunma denince bu cins korunmalar,başka bir deyişle dış risklere karşı olan korunmalar anlaşılmaz. Anlaşılması gereken yasaklama ve çatışmaya karşı kullanılan korunma mekanizmasıdır. Neticede benlik,iç çatışmalara,bunlardan kaynaklanan evhamlara,yasak güdülere ve dıştan gelen baskılara karşı kendini bir ekip usullerle savunuyor.

Yüceltme:

Bu ise fizyolojik ve sosyal dürtülerin neden olduğu lüzum ve heveslerin,estetik ve sosyal alana kanalize edilerek doyurulmasını sağlayan bir mekanizmadır. Misalin çocuğu olmayan bir bayan,bir anaokulunda veya ana mektebinde vazife almakla,duygularını doyurma imkânı bulur. İnsanlar böyle vaziyetlerde kendini tatmin edecek şeyler yaparlar. Bu vaziyet öbür vaziyetler içinde geçerlidir. Fotoğraf yapmak ya da şiir yazmakla da sağlanabilir.

Ödünleme:

İnsanın üstün olmak ve hükmetmek tutkusu muhtelif manilerle karşılaşır. Şayet bu manileri aşamazsa,ümitsizliğe düşer. Altlık duygusuna kapılabilir. O zaman şahıs bu vaziyetten kurtulmak için bütün eforunu üstünlük sağlayabileceği bir alana yöneltir. Beden yapısı elvermediği için sporda kendisini göstermeyen bir talebenin sınıf biltihapçısı olmak için uğraşması. Mevzu hakkında çok az bir balakası olan bir şahsın mevzu hakkında abartılı bir biçimde ve çok şey biliyormuş gibi davranması gibi…

Neden Yalan:

Bir cins kendini teselli etme usulüdür. Acı ve endişelendirici bir sebebi,akla yatkın görünen ve kasvetten kurtaran bir sebebe sabrettirmedir. Misalin cemiyet içerisinde yapılmayacak bir tutumda bulunuyorsun bunu düzetmek yerine etrafımızdakilere bunun böyle doğru olduğunu ya da böyle yapmak zorundaydım gibi bahaneler buluruz. Terli olduğu halde soğuk içen biltihaba bunu sıhhatine hasarlı olacağın andırdırırsa,şahıs bana bir şey olmaz ben alışığım hastalanmayacağını söyler. Bunun gibi bir çok misal verebiliriz.

Yansıtma

Buna ise yaptığı bir şeyi başkasının üzerine atma mekanizmasıdır. Bu iki biçimde görülür. Biltihapçısı,noksanlığın,başarısızlığın ya da cemiyetçe benimsenmeyen güzel karşılanmayan tutumların sebeplerin başkalarında veya başka şeylerde aranır. Bisikletten düşen çocuğun kabahati ya öbür taraftan gelen bireye ya da fren yakalamıyordu diye söylemesi. Talebenin laflıdan cılız aldığı zaman hoca güç sordu diyerek hadiseyi başkalarının üzerine atması gibi.

Bunların yanında başka korunma mekanizmaları da var. Kendine yöneltme sinirlenen bir şahsın duvarları yumruklaması.Aynım beğendiği bir sanatçının tavırları ve muhtelif özelliklerini benimseme.Düş kurma Reelleştirilemeyen veya hakikatleşmesi için yapılması gerekenleri düş yoluyla doyurulması gibi.

Bastırma Mekanizması :

Fobi ve evham gibi vaziyetlerin bilinçaltına atılması ve orada yakalanması. Şayet bu vaziyet kesintisiz devam ederse bireyde ruhsal bozukluk,doyumsuzluk,kasvet gibi belirtiler ortaya çıkar.

Günlük hayatta kullanımı sırasında faydasız gidişata gelmeyen tek mekanizma gururlandırmadır. Zira,meyil ve isteklerin faydalı hale gelmesi,cemiyetsel bir kalite kazanmasıdır.

Korunma mekanizmaları,yasaklama ve çatışmanın yol açtığı evham ve gerilimi geçici olarak rahatlatır. Bir vakitliğine o düşünceden şahsı uzaklaştırır. Ancak meseleyi kesin olarak çözmez. Tümüyle ortadan kaldırmaz. Bu sebeple şahıs korunma mekanizmalara sığınacağı yerde meseleyi göğüslemelidir.