Kışın hastalanmamak için hangi besinleri tüketmeliyiz?
Sağlık Yazıları

Kışın hastalanmamak için hangi besinleri tüketmeliyiz?

Diyetisyen Gözde Serin, bağışıklık sistemini kuvvetlendiren yiyecekler hakkında balaka verdi. Bakın kış boyunca hangi besinleri tüketmelisiniz…

Yulaf ve arpa: Bu taneler beta-glukan, ekinezya’dan daha güçlü antimikrobiyal ve antioksidan özelliklere sahip bir lif cinsi içermektedir. Norveç ’te yapılan bir çalışmada hayvanlar bu bileşiği yediğinde hastalanma ve hatta şarbona yakalanma olasılıklarında düşüş olmuştur. İnsanlarda da bağışıklığı artırır, yara iyileşmesini süratlendirir ve antibiyotiklerin daha iyi çalışmasına destekçi olmaktadır.

1513161344-82n1.jpg

Havaların soğumasıyla beraber; nezle, halsizlik, bitkinlik gibi belirtiler hemen hemen herkeste görülüyor. Etrafsal etkiler; stres, mevsimsel değişiklikler, kumpassız ve beceriksiz beslenme gibi etkenlerle bağışıklık sistemi zayıflıyor, beden hastalıklara açık hale geliyor. Bu yarıyılda doğru besinleri uygun miktarlarda tüketmek hastalık riskini en aza indiriyor.

Ona bu özelliği veren ise içeriğinde bulunan, kükürtlü bir bileşik olan allisindir. Soğan ve sarımsak çok iyi birer antioksidan kaynağıdır ve kansere karşı koruma özelliğine sahiptir. Kötü kolesterolü Ldl düşürüp, iyi kolesterolü Hdl yükseltmektedir. İdrar söktürücü özelliği olan soğan, vücuttaki ödemin atımına destekçi olmaktadır. Sarımsak, antibakteriyel özelliği sayesinde bedeni enfeksiyonlara karşı da korumaktadır. İngiltere ’de yapılan araştırmalar; 12 hafta boyunca plasebo ve sarımsak özütü verilen 146 kişiden, sarımsak alanların üçte iki oranında soğuk algınlığı riskinin düştüğünü göstermektedir. Bununla birlikte haftada altı dişten fazla sarımsak yiyenlerde % 30 daha düşük kolorektal kanser oranı ve% 50 daha az mide kanseri oranı olduğu saptanmıştır.

1513161345-aSAc.jpg

Mantar: Yalnızca hayvansal besinlerde bulunan B12 vitamininin ve yeniden D vitamininin natürel olarak bulunduğu ender besinlerden bkocamandır.

Ayrıca C vitamini, fosfor, potasyum ve bakırdan zengin olup vitamin ve mineral içeriği açısından çok zengin olduğu görülmektedir. Bu da mantarın; bağışıklık sistemini kuvvetlendirmede, kalp sıhhatini korumada, bazı kanser cinslerini önlemede etkin rol oynamasını sağlamaktadır. Asırlardır, insanlar sağlıklı bir bağışıklık sistemi için mantar tüketmektedir. Araştırmalar, mantarların beyaz kan hücrelerinin yapımını ve aktivitesini artırdığını göstermektedir.

1513161346-MR2p.jpg

Yoğurt: Probiyotikler veya yoğurtta bulunan “Canlı aktif kültürler”, bağırsak ve bağırsak yollarını hastalıklara neden olan mikroplardan uzak yakalayan sağlıklı bakterilerdir. Ek formda olsalar da, Avusturya Viyana Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, günlük 200 gram yoğurt tüketilmesinin bağışıklığın artırılmasında etkili olduğunu ortaya koymaktadır.

1513161551-TE0A.jpg

Kefir: Probiyotik özelliği ile alakalı yapılan çalışmalar, sağlıklı bağırsağın sağlıklı birey anlamına geldiğini kanıtlamıştır.

Bir bardakta günlük A vitamini gereksiniminin %10 ’ununu, kalsiyum gereksiniminin %30 ’unu ve C vitamini gereksiniminin %4 ’namı almak mümkündür. Kefirde bulunan B12, B1, biotin ve K vitaminleri genel sıhhate katkıda bulunur. Kalsiyum ve magnezyum içeriği yüksek olduğu için kemik sıhhatini korumakta ve kemik kaybını önlemeye destekçi olmaktadır. Kefir konut etrafında rahatlıkla yapılabilmektedir. Yarım litre pastörize günlük süte bir tatlı kaşığı kefir mayası eklenip karanlık bir odada 24 saat muhafaza edilir. Zaman dolunca kefir hazır olmaktadır. Süzgeç desteğiyle maya kefirden dağılıp tekrar kullanılabilmektedir. Doğru koşullarda saklanırsa ömrü uzun olmaktadır.

1513161345-6WhJ.jpg

Nar: Kış aylarının bırakılmaz meyvelerinden bkocaman olan nar, bütün bir antioksidan ambarıdır. Bağışıklık sistemini güçlendirerek birçok hastalıktan bedenimizi korumaktadır. Yapılan araştırmalar narın anti-ur etkisi olduğunu bu sebeple kansere karşı koruyucu olduğunu göstermektedir.

Bunun dışında kalp damar sıhhatinin korunmasında da büyük rol oynayan nar, günlük olarak tüketebileceğiniz meyvelerin başında gelmelidir. 1 porsiyon meyve, 1/ 2 küçük brey nara denk gelmektedir.

1513161346-mcZ0.jpg

Turunçgiller: Çoğu kişi soğuk algınlığı sonrasında C vitamini alır. Çünkü bağışıklık sisteminizin oluşmasına destekçi olmaktadır. C vitamininin beyaz kan hücrelerinin yapımını arttırdığı düşünülmektedir. Bunlar enfeksiyonlarla savaşmanın anahtarıdır. Greyfurt, portakal, mandalina, limon, misket limonunu doğru miktarlarda tüketmek ehemmiyetlidir. Beden bunu üretmediğinden veya depolamadığından, sıhhatiniz için günlük C vitamini gerekir. Hemen hemen tüm narenciye, C vitamini bakımından zengindir. Aralarından tercih yapabileceğiniz çok muhtelif seçenekler ile bu vitaminin rastgele bir öğüne sıkıştırılması kolaydır.

1513161345-NjFQ.jpg

Zencefil: B3, B6 vitaminlerini ve demir, kalsiyum,fosfor, sodyum, potasyum, magnezyumminerallerini içermektedir.

Zengin içeriğiyle birçok hastalığa iyi gelen zencefil, bağışıklık sistemini güçlendirmekte ve bedeni hastalıklara karşı mukavemetli hale getirmektedir. Son araştırmalarına göre zencefil kronik sızının eksilmesine ve kolesterol düşürücü özelliklere sahip olabilmektedir.

1513161345-snCl.

Zerdaçal: Öteki ismi Hint safranı olan zerdeçal, zencefilgiller ailesinden başka bir besindir. Aktif maddesi curcumindir. Bol miktarda A ve E vitamini içermektedir ayrıca demir, manganez B6 vitamini, potasyum ve bakır bakımında oldukça zengindir. Bu parlak sarı, acı baharat, senelerdir hem osteoartrit hem de romatoid artrit rehabilitasyonunda anti-inflamatuar olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, araştırmalar, zerdeçalın ayırt edici rengini veren yüksek curcumin konsantrasyonlarının egzersize bağlı kas zararını eksiltmeye destekçi olduğunu göstermektedir. Serbest radikallerin oluşmasına mani olmakta ve hücreleri korumaktadır.

1513161347-nILT.jpg

Çay: Dünyada ve ülkemizde çay cemiyetsel anlamda ehemmiyetli yere sahiptir.

Bilimsel bir araştırma neticesinde; 2 hafta boyunca günde 5 fincan siyah çay içen insanların, plasebo sıcak içecek içenlere kıyasla kanlarında 10 kat daha fazla virüsle savaşan interferona sahip oldukları görülmüştür. Bu bağışıklık çoğalışından mesul amino asit olan L-theanine, hem siyah hem de yeşil çay-kafeinsiz olanlarında bol miktarda bulunmaktadır.

1513161347-prrj.jpg

Et: Bağışıklığı destekleyici çinko mineralin başlıca kaynağıdır. Çinko eksikliği, az miktarda et tüketen, özellikle vejetaryenler için en yaygın beslenme eksikliklerinden bkocamandır. Çünkü hafif çinko eksikliği bile enfeksiyon riskini artırabilmektedir. D vitamini ve çinko, beyaz kan hücrelerinin gelişimi için çok ehemmiyetlidir.

1513161346-MJCh.jpg
.