Türkiyede takribî 2 milyon koroner kalp hastası bulunduğunu, bu hastaların senede 130 bininin yaşamını kaybettiğini ifade eden yetkililer, hayvansal kaynaklı ve fazla yağlı yiyeceklerin tüketimi, meyve ve sebze tüketimi ve fiziksel etkinliklerin noksanlığı, yüksek tansiyon, sigara ve içki kullanımı, kiloluluk ve diyabetin kalp-damar hastalıklarına tutulma tehlikesini artıran etkenlerin başında geldiğine dikkati çektiler.
Sağlık Bakanlığı yetkililerine göre, Türkiyede koroner kalp hastalıklarından vefatlar, yüzde 43 oranıyla ilk sırada yer alıyor. Bu vefatların ehemmiyetli bir kısmı ise 41-58 yaş grubunda görülüyor.
Yetkililer, erken vefatlara yol açan ve yaşam niteliğini negatif etkileyen kronik hastalıklardan korunmanın, alınacak gözetici temkinlerle olası olduğunun altını çizdiler.
SİGARA VE BESLENMEYE DİKKAT
Sağlık Bakanlığı yetkililerine göre, kalp-damar hastalıklarının yol açtığı vefatların ehemmiyetli bir kısmı, sigaraya bağlı sebeplerden kaynaklanıyor.
Sigara dumanının kapsadığı karbon monoksitin kan dolaşımına girerek pıhtılaşmaya yol açtığı ve atardamarların iç duvarlarına hasar vererek kalp krizlerine neden olduğu bildirildi.
Yetkililer, bu hastalıklardan korunmak için atılacak ilk adımın, sigara ve dumanından uzak durmak olduğuna işaret ettiler.
Kalp-damar hastalıklarından korunmada beslenme alışkanlıkları da ehemmiyetli bir yer yakalıyor. Buna göre, doymuş yağ oranının eksiltilmesi, tekli ve çoklu doymamış yağ asitleri kapsayan yağların oranının artırılması, gıda yoluyla alınan kolesterole dikkat edilmesi, posa kapsayan gıdalarla meyve-sebze tüketiminin artırılması, şeker ve tuzun en az seviyede harcanmasının ehemmiyetine de dikkat çekildi.
Ayrıca beden ağırlığının hakimiyet altında yakalanması, doğru beslenmeye özen gösterilmesi, stresten uzak durulması, insan sıhhati açısından hasarlı civarlarda bulunulmaması, spor yapılması ve haftada3-4 defa yarım saat yürüyüş yapılması da önerildi.
Kalp-damar hastalıklarının en ehemmiyetli bulgusunun göğüste sıkışma ve baskı, kola, boyna veya çeneye doğru dağılan ağrı olduğuna dikkat çekilerek, bacaklarında, özellikle de ayak bileklerinde şişme olan, az hareketle soluk darlığı sürükleyen, ivedi yorulan, terleme ve çarpıntı şikayetleri olan şahısların sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri gerektiği belirtildi.