Kök hücre çalışmalarının süratle ilerlediği 21.yüzyılda natürel diş üretme çalışmaları da süratli bir biçimde devam etmektedir.Günümüzde implant yardımlı dişler en harikulade ve olgun yarıyılını yaşamaktadır. Ancak yeniden de implantlarla alakalı yanlış balaka ve fikir sahibi olabilmekteyiz. Dişsizliğe son veren bu harika uygulama ile alakalı Diş Hekimi Cansın Özgür doğru bilinen yanlışları sizler için açıklıyor.
İmplant uygulaması sırasında hastanın ağrı dinlemesi…
İmplant uygulaması sırasında hastanın ağrı dinleme ihtimali mevzubahisi bile değildir. Zira doğru uygulanmış bir anestezi sonrasında hasta yapılan hiçbir uygulamayı sezemez… Bu uygulama spektrumu hudutsuzdur. Yerel anesteziyle, uygulanan bölge ile beyin arasında mesaj sistemi belirli bir vakitle bloke olur. Böylece yapılan hiçbir harekât netlikle beyin ve dolayısıyla hasta tarafından hissedilemez.
İmplant uygulaması sonrası hastanın ağrı dinlemesi…
İmplant uygulaması yapıldıktan sonra hastanın ağrı sezmesi vaziyeti düşük de olsa, mevzubahisidir. Fakat harekât prosedürün kaidelerine uygun olarak yapıldığında bu çok sık yaşanmaz… Bu tatsız fenomenin hastalar tarafından en hafif biçimde geçmesi için hekim tarafından reçete edilecek ilaçlar vardır. Hastaların bu ilaçları harfiyen uygulaması gerekmektedir. Bunun yanında hastaların uygulaması gereken başka kaideler mevzubahisidir. Bunların başında hastanın implant uygulanan bölgeden gelen kanın tükürülmeden yutması, tütün ve tütün muamüllerinin 48 saat vakitle kullanmaması ve implant uygulaması yapılan bölgeyi pak yakalaması gelmektedir.
Bu ihtarlara uyulması ve anatomik yapılara asaplar vb. hasar verilmemesi gidişatında ağrı dinleme ihtimale sıfıra çok ama çok yakındır.
İmplantın çene kemiği ile geçim sağlamaması…
İmplant, 1952 senesinde Per-Ingvar Brånemark tarafında bulunmuştur. Çalışmalar ortopedi için yapılmıştır. Maymunlar üzerinde ortopedik vidalar üzerinde yapılan çalışmalar sırasında bulunmuştur. Maymunların bacaklarına uygulanan titanyum vidaların çıkartılmaya çalışılması sonrasında çıkartılmasının çok ama çok güç olduğu keşfedilmiştir. Sonrasında bu titanyum yapının çene kemiklerinde uygulanması düşünülmüştür ve bu mevzuda çok büyük bir başarı elde edilmiştir…
İmplant titanyum alaşımlarından oluşmaktadır. Zaman içerisinde bu yapının yüzey özelliklerinde yapılan çalışmalarla çene kemiği ile implant birbirinden ayrılmaz yapılar haline gelmiştir… Yapılan araştırmalar implantların 15 senelik başarısının %98,3 olduğunu göstermiştir. Ama bu uygulamanın da bilimsel esaslara dayanan kaideleri mevzubahisidir. Doğru prosedürle uygulanan implanların özel olaylar hariç, alt çenede 2-4 ay, üst çenede ise 3-6 ay vakitle üzerine çiğneme operasyonunu yapacak bir takma yapılmadan bilave ettirilmesi gerekmektedir.
Takma yüklemesi yapıldıktan sonra ise implant birçok anlamda dişle aynı özelliğe sahiptir. Dolayısıyla iyi bir bakıma gereksinimi vardır Diş fırçalama vb..
Bu kaidelere uygun olarak yapılan implantların kaybedilmesi olasılığı %1 bile değildir.
İmplant işleminden hemen sonra implantlarla çiğneme harekâtı yapılabilir…
Özel vaziyetler haricinde bu gidişat mevzubahisi değildir. İmplant uygulaması sonrası implantın yüzeyinde oluşacak kemiğin bir vakit ile hiçbir çiğneme travmasına uğramaması gerekmektedir. Bu vakit alt çenede 2-4 ay, üst çenede ise 3-6 aydır. Bu vakit zarfında implanttan bağımsız olacak biçimde geçici takma uygulamaları yapılabilmektedir. Hasta bu bekleme sürecinde dişsiz kalmamaktadır…
Diş çekimi operasyonundan hemen sonra implant uygulaması yapılabilir….
Diş çekimi sonrasında bazı özel gidişatlarda hemen implant uygulanabilmektedir. Bu gidişatın oluşabilmesi için implantın yapılacağı alanda netlikle bir enfeksiyon belirtisi olmaması gerekmektedir. Zira enfeksiyon varlığı implantın kaybına sebep olacaktır. Bu sebeple diş çekimi sonrası immediate implant uygulaması dikkatle uygulanması gereken bir durumdur.
İmplant uygulaması pahalı bir uygulamadır…
Tam aksine implant ilk bakışta pahalı bir uygulama gibi görünse de implant uygulaması yerine yapılacak olan uygulamalar, etraf dokulara implanttan çok daha fazla travma yaratacağından, ilk bakışta bize parasal olarak daha uygun olan uygulmalar bize ileri yarıyılda çok daha maliyetli neticeler doğuracaktır. Tercihlerimizi yaparken o günü değil çok daha uzun yarıyılları düşünmek faydalı neticeler doğuracaktır.
Çene kemiği noksan olan hastalara implant uygulanmaz…
Teknolojideki ve bilimdeki süratli büyümeler sonrasında, çene kemiğindeki erimelerinde önüne geçilip ek cerrahi uygulamalarla bu gidişatları önlemek kolaylaşmıştır. Şu an çok ender olaylara implant uygulaması yapılamamaktadır.
Netice olarak implantla alakalı kulaktan dolma, asıllık dışı balakalarımızı bir kenara bırakıp, bir uzmandan balaka almak, teknolojinin gelişimlerini takip etmek, dişsizliği bir kasvet olmaktan çıkarıp, geride kalan tatsız bir anı haline getirmektedir.
Cansın ÖZGÜR
Diş Hekimi
