Bedenimizde aralıksız farklılık gösteren bayansal hormonlar vardır. Bayanlar her zaman erkeklerden fazla hormonal başkalaşımlar yaşarlar bunun nedeni bayanların adet görmesi ile başlar, çocuk doğurması vs. gibi bir sürü bayansal yarıyıl ile devam eder. Hormonal farklılıklar çok mübalağalı ebatlara erişebilirler bu gibi vaziyetlerde uzmanlara müracaat etmek gerekir. Sizler için hormonal farklılıkların bulgularını hazırladık…
Süratli Kilo Alma veya Kilo Verme
Şayet sık sık kilo alıp veriyorsanız, bu hormon balanssızlığının bir bulgusu olabilir. Tiroid hormonları metabolizmayı tertip ettiği için, bu hormonda bir kumpassızlık olduğunda kilo alıp vermeler başlar. Aynı zamanda yan bulgular olan cilt kuruması, bitkinlik, kabızlık ve üşüme gibi meseleler de yaşıyorsanız, tiroid hormonu az salgılanıyor olabilir. Bunun yanında, hormon balanssızlığı yaşadığınızda yoğun bir stres altına girersiniz ve buna bağlı olarak bedeniniz adrenalin ve kortizol salgılar.
Kronik Bitkinlik ve Halsizlik
Halsizlik, hormon balanssızlığının en yaygın bulgularından biridir. Özellikle menopoz ve sonrası yarıyıllarda sıklıkla yaşanabilir.
Kortizol, mutluluk hormonu olarak öğrenilen serotonin hormonunu etkileyerek halsiz ve mutsuz sezmenize neden olur. Şayet kendinizi bitkin sezdiğinizde aynı zamanda mutsuz ve bedelsiz seziyorsanız, muhtemelen hormon balanssızlığı yaşıyorsunuz demektir. Bitkinlik ayrıca tiroid noksanlığından da kaynaklanıyor olabilir.
Ateş Basması ve Gece Terlemesi
Şayet aniden size çok sıcak gelmeye başlıyorsa, ve tüm bedeninizi bir anda çok ısınmış seziyorsanız, ateş basması yaşıyorsunuz demektir. Hipotalamus, beyinde beden ısısını dengelemekle görevli bir bölgedir. Bedende hormon balanssızlığı baş gösterdiğinde östrojen seviyesi eksilir ve östrojenin az salgılanmaya başlaması hipotalamusa beden fazla ısınıyormuş gibi ileti yollar. Bu surattan da hipotalamus bedeni soğutmaya çalışır ve bu da fazla terlemeye neden olur. Yapılan bir araştırmaya göre, menopoz yarıyılı başındaki bayanların %75 ’i ateş basması ve gece terlemesi yaşıyor ve bu bulgular menopoz yarıyılına geçmenin en yaygın bulguları arasında gösteriliyor.
Uyku Problemleri
Uykusuzluk da menopozun en yaygın bulgularından.
Projesteron, hormonal uykusuzluğun nedenlerinden biri olarak gösteriliyor. Bedendeki projesteron ölçüyü eksilirse, kendimizi cingöz ve dinç seziyoruz. Bunun yanında östrojen hormonu kaslarımıza gevşetiyor ve daha canlı düşler görmemizi sağlıyor. Aynı zamanda daha uzun saatler yatmamızı sağlarken uyku aralarında uyanmanın önüne geçiyor. Şayet bedeniniz az ölçüde östrojen salgılamaya başlamışsa, uykularınızı dağılan gece terlemeleri yaşayabilirsiniz.
Saç Dökülmesi
Erkekler arasında daha sık görülse de, bayanlar da özellikle menopoz sonrası, gebelik ve doğum sonrası yarıyıllarda hormonal farklılıklara bağlı olarak sıklıkla saç dökülmesi yaşayabiliyor. Bedendeki hormonal balanssızlık testosteron hormonunun daha fazla salgılanmasına neden oluyor ve bu da daha fazla saç dökülmesine yol açıyor.
Bunalım ve Ani Ruh Hali Başkalaşımları
Yapılan araştırmalara göre, bayanların daha büyük bunalım hayata olasılıkları menopoz sonrası yarıyılda çoğalıyor. Bedenin mutluluk seviyesini çoğaldıran serotonin ve endorfin hormonları acı algısını azaltıyor.
Ruh halinizdeki ani başkalaşımlar bu hormonların kumpassızlaşmasından ileri geliyor olabilir.
Hazımsızlık ve Sindirim Problemleri
Hormonal balanssızlığın göz arkasını edilen sebeplerinden biri de sindirim problemleri. Hakikatine bakacak olursak, hormonlar bedenin tüm işlevlerinde olduğu gibi sindirimde de çok ehemmiyetli bir rol oynuyorlar. Yemeğin süratli bir biçimde kana karışmasını sağlayan sindirim hormonlarında bir balanssızlık yaşanırsa, midede kabarıklık, mide krampları, yanma, geğirme ve bulantı gibi gidişatlar ortaya çıkabiliyor. Ayrıca, yapılan araştırmalar gösteriyor ki, özellikle adet ve menopoz yarıyıllarında görülen karın sızısı veya kabarıklık gibi problemler genel olarak östrojen veya projesteron hormonlarının az salgılanmasından kaynaklanıyor.
Cinsel İsteğin Eksilmesi
Bayanlarda hormon salgılanması, doğum sonrası veya menopoz evvel ve sonrası yarıyıllarda balanssız bir hale gelebilir. Bayanların yumurtalıklarında salgılan testosteron hormonu dolaysız olarak cinsel güdüyü tesirler. Yumurtalıkların işlevi yaşla beraber eksilince, buna bağlı olarak testosteron hormonu da daha az salgılanır ve cinsel güdüde de eksilme yaşanır.
Bir yandan kronik hormonal strese bağlı olarak kortizol seviyelerinde süratli bir çoğalış yaşanabilirken değişik taraftan bir eksilme olabilir. Ve her iki vaziyette de kan şekeri, başka bir deyişle açlık gidişatımız etkilenir. Yüksek kortizol seviyesi kan şekerini yükseltir ve bu da yoğun bir açlık sezmenize neden olur. Eş biçimde, düşük kortizol seviyeleri, kan şekerinin kritik seviyede eksilmesine neden olabilir. Şeker, adalelerde enerjiye dönüştüğü için, kan şekerindeki düşüş bitkinliğe ve açlık hissine yol açar.
Hormonal balanssızlığın biçimi de tiroid hormonu az salgılandığı zaman ortaya çıkar. Bu da aynı biçimde kan şekerinin düşmesine ve tatlı krizlerinin başlamasına neden olur. Adet yarıyılı evveli yaşanan tatlı krizleri, bu yarıyılda yaşanan hormonal farklılıklardan ileri kazanç.
Göz Kuruluğu
Gözünüz, yeterli nemi sağlayacak kadar gözyaşı üretemezse veya bedeninizdeki yağ, su ve protein balanslarında eksilme olursa göz kuruluğu ortaya çıkar. Çok rahatsızlık verebilen bu gidişat, hormonal balanssızlıktan da ileri gelebilir.
Hormonlar dolaysız olarak göz sıhhatinde etkilidir.
Yaşanan hormon balanssızlıkları da bu sebeple göz kuruluğuna neden olur. Yapılan araştırmalar da kronik testosteron eksikliğinin göz kuruluğunun ortaya çıkmasındaki ilk etmenlerden olduğunu ispatlamıştır.
.