Doç.Dr.Yaman Zorlutuna, göğüs ağrılarının, kalbe noksan kan gelmesi neticeyi alana gelen göğüs ağrısı anjina ile karıştırıldığını belirterek, her göğüs ağrısı anjina değildir dedi.
Kalp krizinin habercisi olan anjina kasvet, ağırlık, sıkıntılılık, miskinlik, yanma, başın veya göğsün artta ufalanma hissi biçiminde olabilmekte, ağrı kollara, boyna ve çeneye yayılabilmektedir. Anjina, genellikle yorulma, yemek yeme veya kasvet neticesinde ortaya çıkar. Her göğüs ağrısı anjina degildir, yalnızca hekiminiz doğru tanıyı koyabilir. Her uzuv gibi kalbin de yaşamak ve misyonunu yapmak için kanla beslenmeye ihtiyacı vardır. Kan, kalp adalesine koroner atardamar ismi verilen atardamarlar yoluyla kazanç.
Damar sertliği ateroskleroz tüm bedendeki damar iç duvarında yerleşebilen ve yerleştiği bölgede darlıklara neden olan bir hastalıktır. Koroner atardamarlar da damar sertliğinden ehemmiyetli oranda etkilenmektedir. Bunun neticesinde kalp adalesinin beslenmesi için tek kaynak olan koroner atardamarlarda daralmalar ve tıkanmalar oluşabilmektedir. İskemik kalp hastalığı dediğimiz bu tablo kendini genellikle anjina ismi verilen bir ağrı ile göstermektedir. Anjina her hastada olmamakla birlikte, genellikle bir kalp krizinin en ehemmiyetli habercisidir. Bazen de hastalar hiç ağrı belirlemeden de kalp krizi geçirebilmektedir.
Göğüs ağrıdene ve kalp krizine neden olan koroner atardamarlardaki daralmalar belli bir seviyenin üzerine çıktığında kanın akışında mani oluşturmaktadır. Bu vaziyet kalbin yeterince beslenememesi ve dolayısıyla misyonunu bütün anlamıyla yapamaması demektir. Bu negatif tabloyu ortadan kaldırmak emeliyle uygulanan cerrahi operasyona koroner bypass operasyonu denilmektedir. Koroner bypass operasyonunun emeli; varsa göğüs ağrısını ortadan kaldırmak ve oluşabilecek bir kalp krizinin önüne geçmektedir.