Güneş vitamini olarak bilinen D vitamini ve bağışıklık üzerine olan tesirleri, özellikle Covid-19 salgını sebebiyle aşırıca tartışılmakta. D vitaminin bağışıklık başka bir deyişle immün sisteme ne gibi tesirleri var, D vitamini noksanlığında neler görülür, araştıralım istedik.
D vitamini 3 sağlam steroid halkadan oluşmaktadır ve secosteroid ismi verilen steroidin alt sınıfına aittir. D vitamini hayvansal kaynaktan gelen D3 vitamini ve bitkisel kaynaktan gelen D2 vitaminin bileşimini ifade etmektedir. Ultraviyole ışınlarının tesiriyle de metabolizmada faal hale gelebilmektedir. Güneş ışınları ile temas neticeyi tende üretilen, yağda çözünen bir vitamin olma özelliğini taşımaktadır.
D vitamini olmadığında besinlerdeki kalsiyumun ancak %10-15 ’i ve fosforun ise %60 ’ı emilebilmektedir. Vitamin D olduğunda ise bu oran kalsiyum için %30-40, fosfor için %80 ’e çıkmaktadır.
D vitamini böbrek kemik ve ince bağırsaklar olmak üzere 3 hedef uzuv aracılığı ile kalsiyum ve fosfor metabolizmasını kumpaslar. İnsan metabolizması dışında ise şahıslar D vitamini lüzumunu genel olarak sardalya, somon, kırmızı et, mantarlar, hububatlar, portakal suyu, karides, yumurta sarısı, yoğurt gibi besinlerden temin edebilirler.
D vitamini ihtiyacı bireylerde yaşam boyunca değişeceği gibi, cinsiyete göre de değişiklik gösterebilmektedir. Ancak yaşa ve cinsiyete bağlı olarak bulunması gereken D vitamini oranı alttaki gibi olmalıdır;
0-12 aylık bebekler için 400 IU 10 mcg.
1-18 yaş arası çocuklar için: 600 IU 15 mcg. 70 yaşına kadar olan erişkinler için: 600 IU 15 mcg. 70 yaşın üzerindeki erişkinler için: 800 IU 20 mcg. Hamile veya emziren bayanlar için: 600 IU 15 mcg.
D VİTAMİNİN ROL ALDIĞI BİYOLOJİK İŞLEVLER
D vitaminin rol aldığı biyolojik işlevler oldukça çeşitlidir.
D vitamini bağışıklık sistemi, asap sistemi ve kardiyovasküler sistemlerde tertip edici olarak etkin rol almaktadır. D vitaminin Covid-19 zamanınca, bağışıklık sistemi ile ilişkilendirilmesi buradan gelmektedir. Öyle ki yapılan çalışmalarda D vitaminin metabolik hastalıklar, karaciğer, böbrek, Parkinson hastalığı, onkolojik rahatsızlıklar, diyabet, bunalım hatta şizofreni ile ilişkili olduğu kanısına varılmıştır. Dolayısıyla D vitamini bağışıklık sisteminin klasik işlev görmesinde hayati bir role sahiptir denilebilir.
D vitamini, bağışıklık sisteminde anti-mikrobiyal işlevleri desteklemektedir. Aynı zamanda inflamatuvar etkinliği ve adaptif immün cevabı başlatma kapasitesini eksiltmektedir. Buna bağlı olarak da bağışıklık sistemi disfonksiyonu neticeyi birtakım hastalıklar görülebilmektedir. Astım ve alerjik rinit başlıcalarıdır.
D vitamini adale ve kemiklerin sıhhati ve korunması için ehemmiyetli yere sahiptir. Kalsiyum ve fosforun bağırsaklardan emilimine dayanakçı olarak kemik sıhhati üzerinde pozitif tesirler oluşturur.
D vitamini klasik ve kanserli hücrelerin büyümesini hakimiyet altına almaktadır. Böylelikle sütun, pankreas ve meme kanserlerinin yaradılışını engellemektedir.
D vitamini tenin de klasik işlevlerine ehemmiyetli derecede tesir etmektedir. Bu sayede sedef hastalığı başta olmak üzere bir ekip ten hastalıklarının da rehabilitasyonunda iyileştirici olarak bilinmektedir.
D VİTAMİNİ BECERİKSİZLİĞİNE DİKKAT
D vitamini yetersizliğinin tehlike etmenleri oldukça geniştir. Başlıca etkenler içerisinde yaşlılık, kapalı civarda bulunma, ultraviyole gözetici güneş kremi kullanımı, fiziksel etkinlik azlığı, sigara içme alışkanlığı, hava lekeliliği, genetik etkenler, böbrek hastalığı, karaciğer hastalığı, antikonvülzanlar ve glukokortikoidler gibi D vitamini metabolizmasını etkileyen ilaçların kullanımı da yer almaktadır.
Enfeksiyon
Yorgunluk Kemik sızısı Sırt sızısı Bozuk ruh hali Yaraların iyileşme sürecinin uzaması Saç kaybı Adale sızısıGibi belirtilerin bkocaman ya da birkaçı olması vaziyetinde D vitamini yetersizliği görülme olasılığı yüksektir.
Kişide D vitamini yetersizliği olup olmadığı bir kan testi ile anlaşılmaktadır. Yetersizliğin belirlenmesi vaziyetinde hekim rehabilitasyon uygulayabilir, destekler önerebilir.