Daha evvel dumadığınız bu bilgiler sizi şaşırtacak.










.

Sabahları daha uzun olduğumuzu, erkeklerin orgazmdan sonra hapşırdığını öğreniyor musunuz? Kumpaslı olarak yaşadığınız ama fark etmediğiniz bu bilgilere afallayacaksınız!

Meyve ve sebze yediğimiz zaman bedenimiz kendi aspirinini üretebiliyor. Araştırmalar meyve ve sebzelerde bulunan benzoik asit alan bireylerin salisilik asit üretebildiğini gösteriyor.Bu madde aspirinin temel etmen maddelerinden biri olarak biliniyor.

Orgazm sonrasında bazı erkekler ağrı, baş ağrısı veya aksırma gibi gidişatlar yaşayabiliyor. Orgazm sırasında asap sistemi bütün kapasite çalışıyor.
Bu bölgelerin birbirinden etkilenebileceği iddia ediliyor.

Parmak izi gibi her insanın dil izi değişiktir. Dil hem psikolojik hem de fiziksel açılardan bilgi veriyor. Yapısı gereği tekil bir uzuvdur ve hiç bir insanın dili başka birine benzemez. Biçim, büyüklük ve uzunluk açısından herkesin dili değişiktir.

Avuç içi ve ayak tabanındaki tenin kalınlığı 4 mm’dir ve bedende tenin en kalın olduğu yerdir. Ayaktaki en kalın ten ise topuk kısmındadır. Burası ayrıca en fazla ter bezinin bulunduğu bölümdür.

Boyumuz sabahları akşamdakine oranla daha uzundur. Zira diskler arasındaki akışkan yattığımız sırada yenilenir ve bu sayede 1,5 santim daha uzun oluruz.
Ancak mide duvarındaki mukus yüzey bu asidin tehlikesiz bir biçimde bedende yakalanmasını sağlar.

Saç rengi gürlüğünü de tanımlar. Olağan bir insanda 100 bin saç kökü bulunur. Bu saç köklerinden her biri insan hayatı süresince 20 saç teli üretebilme kapasitesine sahiptir. Sarışınlardaki saç köklerinin rakamı 146 bin ortamındadır. Başka Bir Deyişle daha fazla saç imali söz mevzusudur. Kızıl saçlılardaki kök rakamı ise 86 bindir.

20 dakikalık şekerleme ruh halini dengeliyor ve üretkenliği çoğaldırıyor. Şekerleme sonrasındaki dinlenmişlik hali saatler boyu devam ediyor. Ayrıca şekerleme sayesinde kalp de olağan ritmine geri dönüyor.
Yunan gönüllüler üzerinde yapılan bir araştırma haftada 3 kere şekerleme yapan bireylerde kalp rahatsızlıkları tehlikesinin %37 oranında eksildiğine dikkat çekiyor.

Gereksiz olduğu sanılan apandist hakikatinde insan bağırsağında yaşayan bereketli bakterilerin yaşadığı bir uzuvdur.
İshal söz mevzusu olduğunda bu bakteriler dışarı atılır ve yine üretilmeye başlar.
