‘Evet’ demek bu işin en kolay kısmıdır. Güç olansa ‘can verene kadar’ diyebilmek… Son 10 senede tüm dünyada yükselişe geçen boşanmaların önüne geçebilmek için yapabileceğimiz bazı şeyler var.
Öncelikle bu alışkanlıklardan bırakmakla başlayalım:
Duygularınızı paylaşmamak
Bu sadece negatif duygularınız için gerçerli değildir. Takdirinizi, onurunuzu ya da aşkınızı dile getirmekten asla bırakmayın. Flört yarıyıllarınızı anımsayın. Onunla buluşmayı nasıl coşkuyla beklediğinizi düşünün ve bunları onunla paylaşın. Hatta mektup yazmayı sınayabilir, ya da çalışma masasına anekdotlar vazgeçebilirsiniz. Konuşmayı beceremeyenler için yazmak hem romantik, hem de kolay bir yöntem olacaktır.
Sizi kızdıran şeyleri bir tartışma nedeni olarak değil, aşılması gereken bir mesele olarak görün.
Şayet eşiniz konuşmaya sarih biri değilse, azıcık zaman geçmesini bekleyin.
Cümbüşü sıçramak
Yoğun iş hayatı, ev işleri derken eşler bir zaman sonra aynı yatağı paylaşan iki bitkin insana dönüşebiliyor. Bunu değiştirebilirsiniz. Deli partilerden ya da kalabalık etraflardan bahsetmiyoruz. Serinkanlılıktan yanaysanız cümbüşü evinize de getirebilirsiniz.
İşe yatak odanızdan başlayın. Yalnızca onu düşündüğünüz bir gece hazırlayın. Size daha evvel seksi bir geceye nelerin gerektiğini, hatta seksi bir masajın nasıl yapılacağını anlatmıştık. Bunları deneyin. Yalnızca eşiniz için giyinin.
Çocuklarınızla birlikte film ve karaoke geceleri tertip edebilirsiniz. Birbirinize yalnızca birkaç saat ayırmanız yeterlidir. Aşk elbette zamanla bitebilir ama birbirinizin hayat dostu olmaktan asla bırakmayın.
Küslükleri uzatmak
Kavgalar olur.
Bunlara incinmenizi anlayıyoruz ve size hak veriyoruz. Fakat hiçbir günü darıl tamamlamayın. Başta bahsettiğimiz gibi neden üzüldüğünüzü ona anlatın. Şayet umursamıyorsa bir evlilik danışmanından destek alabilirsiniz.
Ters psikoloji uygulamayı deneyin. Unutulan bir doğum gününe inat, alışverişe çıkıp ona bir hediye alın. Üzerine de “Çok tatlı bir koca olduğun için doğum gününü beklemek istemedim” gibi bir anekdot yazın. O zati cevabı almış olacaktır.
Dinlememek
Bu yalnızca eşlerin değil sosyal hayatta faal olarak bulunan herkesin problemi. Öncelikle saygı lüzumluluğunu anımsamak gerekiyor. Onun gereksinimlerine, agresifliklerine, öenmsediklerine saygı dinlemelisiniz. Size gününü anlattığında boş bir çift göz değil, tebessümen bir surat görmeli. Gereksinimlerine cevap veremeyecek dahi olsanız ya da takviyeci olamayacağınız mevzularda meseleleri varsa ‘ben hep senin yanındayım’ iletiyi vermekten çekinmeyin. Gününü güzelleştirin.
Günümüzde insanlar aşkı arıyor.
Sşz onu buldunuz, değil mi? Onu sevdiniz ve ömrünüzü onunla geçirmeye karar verdiniz. Gergin zamanlarda bunu kendinize sık sık andırdırın. Hoş günlerden kalan resimlerinizi çerçeveletip her yere koymayı da önemsememe etmeyin.
