Prof. Dr. Mustafa Artvinli, her 4 bireyden biltihapta ağız kokusu problemine tesadüfüldüğünü ve pek çok insan da ağız kokusu olmamasına karşın ağzının koktuğu evhamı ile yaşadığına dikkat çekti.
Ağız kokusu bireysel bir meseleden ziyade cemiyetsel bir problemdir. Ağzı kokan bir şahıs, kendi ağız kokusunu idrak edemediği için kokunun farkında değildir. Ancak bundan rahatsız olan insanlar rahatsızlıklarını belli faktörün sıkıntılılığı ile şahsa pek yanaşmak istemezler. Ağız kokusu olan veya olduğunu sanan şahıslar ile yakınları arasında sosyal tutum bozuklukları ortaya çıkmakta, hatta bu sebeple boşanmalar bile görülebilmektedir. Ağız kokusu özellikle oksijensiz etraflarda yaşamayı seven bakterilerin çıkardığı gazlardan kaynaklanmaktadır. Ağız kokusu genellikle ağız kuruluğu, açlık, makûs ağız ve diş bakımı, btümörün, sinüs ve boğaz problemlerinden kaynaklanmakta, sanıldığının aksine çok seyrek olarak da yemek borusu, mide hastalıkları, siroz, şeker, böbrek ve bazı akciğer hastalıklarına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Sigara, içki, soğan ve sarımsak gibi meşrubat ve besinlerin harcanmasından sonra da kana geçen bu kokular, soluk ile 24-48 saat devam edebilmektedir.
Prof.Dr.Artvinli, sabahları ağız kokusu olabileceğini ancak, kokunun gün boyunca devam etmesinin banal olmadığını ifade ederek, dahiliye uzmanına başvurmalarını önerdi.
Ağzınızı her yemekten sonra temizleyin
Ağız kokusunun yüzde 95i yeterli diş bakımı, ağız ve boğaz pakliği yapılmamasından kaynaklanmaktadır. Cemiyette her dört bireyden bkocaman ağız kokusu problemi yaşıyor ve ağız kokusunun yüzde 95i yeterli diş bakımı, ağız ve dil kökü pakliği yapılmamasından kaynaklanmaktadır.
Ağız kokusu genellikle ağız, dilin arka kısmı ve boğazda kalan besin artıklarında mikropların üremesiyle oluşmaktadır. Diş çürükleri de bu biçimde büyüyerek kokunun sürekli olmasına sebep olmaktadır. Yeterli diş ve boğaz pakliği yapıldığında koku giderilebilmektedir. Ağız kokusunun en büyük sebebi dilin arka kısmı üzerinde biriken bakterilerdir. Millet arasında dil kökü pakliği yeterince bilinmemektedir. Sabah ve akşam olmak üzere günde en az iki kere dişlerin fırçalanması, yemeklerden sonra ağzın ve boğazın bol su ile gargara yapılarak çalkalanması gerekmektedir.
Artvinli, ağız kokusunun yaşanmaması için ağzın nemli olması gerektiğine de işaret ederek, Akışkan azlığı, ağız kokusuna neden olabiliyor. Fazla perhiz yapanlar da yeterli akışkan almadıkları için ağız kuruluğu sebebiyle ağız kokusu yaşayabiliyorlar dedi. Tükürük ağız pakliği açısından çok ehemmiyetlidir. Tükürük birtakım hasarlı maddeleri yok eder ve besin artıklarını civardan yıkayarak uzaklaştırır.
Ağızda devamlı bir tükürük salınımı olur ve bu yutkunularak sindirim sistemine sevk edilir. Bu esnada da ağız pakliği sağlanır. Ancak bu salınım yeterli olmadığında, ağız içindeki girintili yerlerde besin artıkları kalır ve bakteriler artarak ağız kokusu oluşur. Bu sebeple özellikle açlık yarıyıllarında ağız ve boğazın su ile çalkalanması, şekersiz sakız çiğnenmesi kokunun giderilmesi için bereketli olur. Ağız kuruluğuna içki alımı, fazla kahve içilmesi, antiallerjik ve idrar söktürücü gibi ilaçlar da neden olabilmektedir. Ağızda kalan et, yumurta deniz mahsulleri gibi yüksek protein kapsayan yiyecekler ağız kokusu gelişimini çoğaldırmaktadır. Yoğurt, maydanoz, tarçın, karanfil ve yeşil çay gibi bazı yiyecekler ağız kokusunun giderilmesinde dayanakçı olmaktadır.