
A vitamini öncüsü olan beta-karoten içermesi nedeniyle ise maydanoz tüketiminin meme kanserini önleyici özelliği de mevcuttur. Tümörlerin önlenmesi için de yararlıdır. Özellikle kolon ve serviks kanserine neden olan anormal ve hızlı hücre bölünmesini önler. İçerdiği antioksidanlar ve flavonoidler de tümör ve kanserin gelişiminin önlenmesinde yardımcıdır. Mesaneyi güçlendirir. Böbrek taşları oluşumunu önler. Kan şekerini normal seviyede tutmaya yardımcı olur. Düzenli tüketimi kan basıncını düşürmek için de faydalıdır ve yüksek tansiyona bağlı olabilecek hastalıkların riskini azaltır.
İçerdiği yüksek klorofil ile kanı artırıp oksijeni metabolize eder. Böbrek, karaciğer ve idrar yolunun temizlenmesinde katkıda bulunur. Özellikle böbrekte fazla su ve tuzun atılımını sağlar. Bunun sonucunda adet öncesi ve menopoz dönemlerinde vücutta biriken ödemi atmaya yardımcı olur. Ara öğünlerde tercih edilebilecek bir tarif hem de vücudunuza detoks etkisi bırakacaktır. Hazırlarken katı meyve sıkacağı kullanınız.
Su, Ispanak, Maydanoz, Kereviz sapı , Elma, Zencefil, Limon

Kansere karşı koruyucudur. Emziren bireylerde anne sütünü artırıcı özelliği mevcuttur. A, C ve E vitaminlerinden zengindir. Özellikle sigara dumanına maruz kalan sosyal içicilerde vücutta oluşan bazı toksinlerin temizlenmesinde yardımcıdır. Mide ve bağırsak rahatsızlıklarını önlemede yardımcıdır. Metabolizmayı temizler ve vücuttaki toksinlerin atılmasını sağlar. Ağrı ve krampları önler. Sinirleri yatıştırır ve stresi azaltır. İshale iyi gelir ve hazımsızlık sorununun çözümüne yardımcı olur. Anti-histaminik özelliği ile alerji, hapşırma ve öksürüğe iyi gelmektedir. Hormonları düzenleyerek adet kanamalarını düzenler. İçerdiği yüksek kalsiyumla kemik ve diş sağlığında özellikle menopoz dönemindeki bayanlarda görülebilecek kemik kayıplarına karşı koruyucudur. Yapılan çalışmalarda düzenli tüketimi trigliserid düzeyini % 50, toplam kolesterolü ise % 20 oranında düşürdüğü kanıtlanmıştır. Yapılan çalışmalarda bazı mikropların gelişimini engellediği kanıtlanmıştır.
Yine yapılan çalışmalarda fazla mide asidi üretimini baskılayarak mide lezyonu (ülser vb) gelişimini önlediği kanıtlanmıştır.Yüksek miktarda folat, kalsiyum ve demir içermektedir. Özellikle gebelik döneminde ön plana çıkan folat, bebeğin nöral tüp defektleri denilen doğum kusurlarına karşı koruyucudur. İçerdiği antioksidanlar sayesinde akciğer ve bağırsak kanserleri başta olmak üzere birçok kansere karşı koruyucudur. Düzenli tüketimi K vitamini açısından çok önemlidir; bu sayede beyin hücrelerinde yaşla birlikte oluşan tahribatı en aza indirmektedir. Kış aylarında salgın hastalıklara karşı bağışıklığı güçlendirmek adına daha fazla roka tüketebilirsiniz. 100 gram çiğ roka;
25 kalori olup,
160 mg kalsiyum,
170 mg omega 3,
130 mg omega 6,
2,6 g protein içermektedir.
Günlük K vitamini ihtiyacının tamamını,
Günlük folat ihtiyacının % 24‘ünü karşılamaktadır. Rokayı yıkarken bol su kullanın. İyice arındırmak için 1 kaseye su doldurun, yarım su bardağı sirke ekledikten sonra 15-20 dakika suda bekletin.

Özellikle prostat kanserine karşı koruyucudur. Kalp rahatsızlığı olanlara haftada 1-2 fincan taze sıkılmış ıspanak suyu içmeleri önerilmektedir. Özellikle kalp adalelerini güçlendirmektedir. Hemoroid rahatsızlığına iyi gelmektedir. Karaciğeri, lenf bezlerini ve kan dolaşımını uyarmaktadır. Soğuk algınlığına karşı koruyucudur. 100 gram haşlanmış ıspanak;
Günlük A vitamini ihtiyacının yaklaşık 2 katını,
Günlük C vitamini ihtiyacının %16‘sını,
Günlük demir ihtiyacının %20 ’sini,
Günlük kalsiyum ihtiyacının %14 ’ünü karşılamaktadır.

Demir minerali, oksijenin vücutta taşınmasını sağlayan kırmızı kan hücrelerinin üretiminde önemli bir rol oynar. Demir eksikliği, halsizlik başta olmak üzere birçok sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Ispanakla aynı oranda demir içeren semizotu demir eksikliğine karşı tüketilmesi gereken önemli bir sebzedir.
Yüksek oranda lif içermesi nedeniyle kabızlık çekenlere iyi gelmektedir. Kanamalı hastalıklara iyi gelmektedir. Kanı, üre vb maddelerden temizlemektedir. Sinir krizleri ve beyin yorgunluğunu geçirmektedir. Böbrekteki kum ve taşı dökmektedir. Yapılan çalışmalarda gut hastalığına yararlı etkisi olduğu kanıtlanmıştır.
Yüksek oranda omega 3, A ve C vitaminleri içermesi antioksidan özelliği ile kansere karşı koruyucu olduğunu vurgulamaktadır. Bitkiler, hayvansal gıdalarda olduğu gibi direk omega 3 içermezler ancak bitkilerde bulunan ALA (alpha-linolenic asit) vücudumuz tarafından omega 3 ’e dönüştürülebiliyor. Sadece balık ve balık yağında bulunan omega 3 yağ asidi olan EPA (eicosapentaenoic acid) içermektedir. Ayrıca şeker hastalarında susuzluğu azalttığı ve kilo vermede yardımcı olduğu kanıtlanmıştır. 100 gram çiğ semizotu;
16 kalori olup,
300-400 mg ALA,
0,1 mg EPA,
93,9 gramı su içermektedir. Günlük A vitamini ihtiyacının %26 ’sını,
Günlük C vitamini ihtiyacının %35‘ini,
Günlük demir ihtiyacının %11 ’ini,
Günlük kalsiyum ihtiyacının %7 ’sini karşılamaktadır.

Sabahları kahvaltıdan önce tüketilmesi, üzerine 1 bardak sıcak su içilmesi metabolizmayı hızlandırıp kilo vermenize yardımcı olmaktadır. Kuvvetli antioksidan özelliği ile kansere karşı koruyucudur. Kansızlığa iyi gelmektedir. Özellikle kış aylarında vücut direncini artırmaktadır.
Karaciğeri, bronşları ve böbrekleri çalıştırıcı ve idrar söktürücüdür. Sigaranın zararlarını azaltır, sigara içenlerin mutlaka tüketmesi gereken bir sebzedir. Kan şekerini düşürür. Mideyi çalıştırıp hazmı kolaylaştırır. İştahsızlığa iyi gelir. Sinirleri dinlendirmektedir. Bağırsaktaki çeşitli solucanları döktüğü de son zamanlarda yapılan çalışmalar sonucunda vurgulanmıştır. Fazla miktarda tüketiminin zararlı olduğu da unutulmaması gereken bilgiler arasındadır.

(Özellikle kolon kanserine karşı koruyucudur.) Arsenik, kükürt içermesi kanı temizleyici ve cildi güzelleştirici özelliğini ortaya çıkarmaktadır. Sarılık ve safra kesesi hastalıklarına iyi gelmektedir. Astım ve romatizmaya faydalıdır. Potasyum, sodyum, fosfor, B1 ve c vitaminleri açısından zengin bir sebzedir. B1 vitamini içermesi beyin hücrelerini olumlu yönde etkilemektedir. Vücut direncini yükselterek bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Kandaki şeker miktarının azaltması özelliğinden dolayı şeker hastalarına önerilmektedir. 100 gram çiğ lahana;
24 kalori olup,
%90 ’ını su oluşturmaktadır.

Deri hastalıkları ve damar sertliği için çok faydalıdır. Mide-bağırsak hastalıklarına faydası oldukça yüksek olup; hemoroidi olanları rahatlatmakta ve kabızlığı önlemektedir. Böbrekleri çalıştırıp bol idrar söktürmekte, vücutta birikmiş üre vb maddelerin atılımını sağlamaktadır. İlerleyen yaşa bağlı olan katarakt riskini azaltmak için tüketilmelidir. Yüksek miktarda folik asit içermesi nedeniyle de özellikle gebelerin tüketmesi önerilmektedir. Ayrıca soğan veya sarımsak yemeyi sevmiyorsanız aynı aileden olan pırasayı bunlara alternatif olarak tüketebilirsiniz. 100 gram çiğ pırasa;
54 kalori olup,
88.1 mg omega 3, 59.6 mg omega 6 içermektedir.
Günlük K vitamini ihtiyacının yarısını karşılamaktadır.

Sindirim sistemi ve mide için çok faydalıdır; sindirimi kolaylaştırır ve gaz söktürücüdür. Bağırsak kurtlarını düşürmeye yardımcı olmaktadır. Ülsere ve mide yanmasına iyi gelmektedir.
Kusmayı, mide bulantısını ve ağrısını önlemektedir. Grip, bronşit gibi soğuk algınlıklarında ve öksürükte faydalıdır. Diş ağrısını ve ağız kokusunu gidermektedir. Anne sütünü arttırmaktadır. Reflüsü olanların taze nane tüketmesi ve nane çayı içmeleri göğüste oluşacak yanma ve ağrıları artırabileceğinden dolayı önerilmez. Nane Çayı Tarifi İlk önce taze nane yaprakları kurutulur. Kurutulan bu yapraklardan 2 çorba kaşığı kadar alınır ve kaynamakta olan suyun içine eklenir. 15 dakika boyunca kaynatıldıktan sonra içilir. İsteğe göre limon ile tatlandırılabilir.
