Dünyada ve Türkiye’de yaygın olarak görülen kanser cinsleri arasında 3. sırayı alıyor! Genç yaşlı farketmeksizin her yaşta görülebilen bu kanser cinsi hakkında öğrenilmesi gereken bazı bilgiler bulunuyor! Mesela nedensiz yere kilo kaybı yaşıyorsanız, makat bölgesinden kan geliyorsa bu bulguları gözardı etmeyin! Sıklıkla görülen bu hastalık hakkında, ‘Sütun kanseri bulguları nelerdir? Sütun kanseri nedir? Sütun kanseri neden olur?‘ suallerini Acıbadem Altunizade Sağlık Kurumu Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Nesliar Eser Kutsal, elmaelma.com okurları için cevaplayarak, 1-31 Mart Dünya Sütun Kanseri Farkındalık Ayı ve 3 Mart Dünya Sütun Kanseri Farkındalık Günü kapsamında yaptığı açıklamada, sütun kanserinden korunmanın 6 yolunu anlattı, önemli uyarılar ve tekliflerde bulundu.
SÜTUN KANSERİ KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Sütun kanseri dünyada ve ülkemizde en sık görülen 3. kanser cinsi. Üstelik tüm dünyada genç yaşta sütun kanseri görülme sıklığı da artıyor. Yapılan istatistiklerde, 1992-2014 seneleri arasında, 20-49 yaş arasındaki yaş grubunda kanser olgularının her sene yüzde 1-2 oranında çoğalış gösterdiği saptanmış.
Ayrıca beslenme alışkanlıkları, yaşam stili ve öteki etrafsal etmenlerin de bu çoğalışta tesirli olduğu belirtilirken, başka ihtimaller de hali hazırda inceleniyor.
Sütun kanserinin en ehemmiyetli özelliği ise sinsi bir hastalık olması. Kanserin başlangıç düzeyinde veya kanser evveli lezyonlar olan poliplerin varlığında genellikle hiçbir bulgu vermiyor. Bu sebeple de hastaların en az dörtte birinde ancak ileri evrede tanı konulabiliyor. Hakikatinde kalın bağırsak kanseri önlenebilir bir kanser cinsi. Bunun için yaşam alışkanlıklarımıza dikkat etmek ve kolonoskopi yaptırmak yeterli geliyor.
HERKES BU TARAMALARI YAPTIRMALI!
Sütun kanserinin en ehemmiyetli özelliği büyük oranda önlenebilir bir kanser cinsi olması. Bu emelle, dışkıda saklı kan testi ve kolonoskopi yaptırmayı asla önemsememe etmeyin. Hiçbir yakınması olmasa dahi 50 yaşından itibaren her ferdin bu taramaları kesinlikle yaptırması gerekiyor. Özellikle tehlike etmenine sahip şahısların ise daha erken yaptırmaları gerekiyor. Misalin ailede sütun kanseri varsa, aile fertleri hastanın kanser tanısı alma yaşından 10 yıl evvelinde taranmaya başlanmalı.
Üstelik hastalığın önlenmesinde çok ehemmiyetli bir yöntem olan kolonoskopi sanıldığı gibi güç ve sızılı bir harekât değil. Ancak operasyondan beklenen zaferi elde etmek için ön hazırlığın iyi yapılması ve bu mevzuda uzman bireylerce uygulanması ehemmiyet taşıyor.
HAYVANSAL YAĞDAN BESLENMEK KANSER TEHLİKESİNİ ARTTIRIYOR!
Sağlıksız beslenme sütun kanserine yol açan en ehemmiyetli etkenlerden biri. Yapılan çalışmalara göre; liften muhtaç, hayvansal yağdan zengin beslenmek bağırsak kanseri tehlikesini artırıyor. Özellikle kırmızı et tehlikeyi artıran ehemmiyetli bir etmen. Günde 100 gramın üzerinde kırmızı et harcayan veya her gün 50 gr işlenmiş sosis, salam, sucuk gibi et mahsullerini harcayanlarda sütun kanseri tehlikeyi yüzde 12-18 oranını çoğalıyor. Eş biçimde vejeteryan veya vegan beslenenlerde tehlike öbürlerine oranla düşük bulunmuş.
Son senelerde yapılan çalışmalarda Akdeniz perhizi ile beslenenlerde sütun kanseri ve sütun polipleri büyüme tehlikesinin yüzde 30-43 oranlarında eksildiği görülmüş. Akdeniz perhizinde sebze, meyve, hububatlar, kuruyemiş ve omega 3 ’deri zengin balık tüketimi daha fazla, kırmızı et ve içki tüketiminin kısıtlı olması, ayrıca obeziteyi önlemesi kanser tehlikesini azaltıyor.
Bu arada kabızlığı önleyen, bağırsaktaki zehirli maddeleri tesirini eksilten suyu da günde en az 2 lt harcamaya özen gösterin.
ZARARLI ALIŞKANLIKLARI BIRAKIN
Bir Hayli kanserojen madde kapsayan sigara alışkanlığı olanlarda hem sütun polibi hem de sütun kanseri tehlikeyi artıyor. Ayrıca yapılan çalışmalarda içkinin metabolize edilmesi neticeyi ortaya çıkan asetaldehit molekülünün Deoksirübo Nükleik Asit zararına yol açarak kanserojen tesir gösterdiği saptanmış. Öyle ki orta seviyede içki alan, misalin günde 1-4 bardak içki harcayan bireylerde sütun kanserine tutulma tehlikeyi yüzde 20 gibi yüksek bir oranda artıyor.
İDEAL KİLODA KALIN
Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması bilgilerine göre; ülkemizde her 100 şahıstan 30 ’u obez ve takribî 35 ’i de fazla kilolu. Obezite meseleyi olan şahısların sağlıksız beslenmeleri, bağırsak bakterilerinin başkalaşıma uğramaları ve kilo ile büyüyen hafif irin sebebiyle fazla kilolu olmak sütun kanseri için de bir tehlike etkeni. Bu sebeple sağlıklı beslenerek ideal kilonuza erişmeniz çok ehemmiyetli.
EGZERSİZİ HAYATINIZDA ALIKANLIK HALİNE GETİRİN!
Kumpaslı egzersiz yaparak obeziteyi önleyebilir, bağırsak çalışmasına tertip edebilir ve bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz.
Dolayısıyla süt, yoğurt ve peynir gibi kalsiyum açısından zengin yiyecekleri kumpaslı olarak harcamaya özen gösterin. D vitamini yüksek olan şahıslarda da sütun kanseri tehlikesinin düşük olduğu 17 değişik çalışma ile gösterilmiş. D vitamini rehabilitasyonunun kanseri önlemedeki rolü öğrenilmemekle beraber, bağışıklık sistemini kuvvetlendirerek tesirli olduğu düşünülüyor. Bunların yanı gizeme stresten uzak durmak ve yeterli yatmak bağışıklık sistemimizi kuvvetlendiren öteki etkenleri oluşturuyor. Delile dayalı olmasa da, kanser tehlikesini eksiltmeye dayanakçı oldukları belirtiliyor.
BU BULGULARI GÖZ ARDI ETMEYİN!
Bağırsak alışkanlığında kabızlık veya ishal biçiminde farklılık, makattan kan gelmesi, karın sızısı, anemi, açıklanamayan kilo kaybı yeterli olacaktır.
.
