Sedef hastalığı ten hastalığı olarak görülse de birliktesi böbrek, kalp, göz, kemik hastalıklarını da getiriyor.
Türkiye Sedef Hastaları Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Yıldırım, sedefin bir ten hastalığı olarak düşünülmemesi gerektiğini belirterek, böbrek, kalp, göz, kemik, fiziksel meseleleri de birliktesi getirdiğini söyledi.
Türkiye Sedef Hastaları Dayanışma Derneği, sedef hastalığında farkındalığı oluşturmak için İstanbul Belgrad Ormanı’nda yürüyüş aktifliği tertip edildi. Aktifliğe, Türkiye Sedef Hastaları Derneği Başkanı Mustafa Yıldırım, sedefli hastalar, hastaların aileleri ve yurttaşlar katıldılar. Aktiflikte sedef hastalığı, sedefli hastaların yaşadıkları meseleler ve rehabilitasyon sürecindeki yaşadıkları vaziyetler hakkında bilgi verildi. Ardından aktifliğe katılanlar koşu parkurunda yürüyüş yaparak farkındalık oluşturuldu.
Aktiflikte konuşan Türkiye Sedef Hastaları Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Yıldırım, ”Bu aktifliğin emeli, sedef hastalarının motivasyonunu ve öz güvenini çoğaldırmak, yaşam niteliğini yükseltmek ve sosyalleştirip topluma kazandırmaktır. Sedef hastalığı kendi başına bir hastalık değildir. Kendisiyle birlikte götürdüğü bir çok hastalık var. Sedefi bir ten hastalığı olarak düşünmemek gerekli. Böbrek, kalp, göz, kemik, fiziksel meseleleri birliktesi getiriyor. Yapılan araştırmalarda sedefin bir kronik hastalık olduğu ortaya çıkmıştır. Bulaşıcı hastalık değildir. Yüzde 40 kalıtsaldır. Aileden ve geçmişten gelen vaziyettir” dedi.
”SEDEF REHABİLİTASYON EDİLEBİLİYOR”
Sedefli hastalar her şeyden evvel sıhhatli yaşamaya özen göstermesi gerektiğini altını çizen Yıldırım, ”Hastalıklar akılsaldır. Düşünceler bozuldukça hastalıklar artıyor. Sedef hastaları stresten uzak olmalılardır. Böyle yaşamayı bilmelilerdir. Biz takribî 6 yıldır faaliyetteyiz. Sedef ile alakalı yaptığımız çalışma ve aktifliklerle bir hayli sedef hastasının bilgilendiğini düşünüyoruz. Bir Hayli rehabilitasyon usulü var. Biyolojik ve yüzeysel medikal rehabilitasyonlar var. Ülkemizde sedef rehabilitasyon edilebiliniyor” diye konuştu.
Aktifliğe katılan sedef hastası Elif Başaraner, hastalığın nasıl ortaya çıktığını şöyle anlattı: “Hastalığım tırnağımda başlamıştı ve tırnağım düşmüştü. Mantar varsayıldı. 1 ay sonrasından bedenimde çıkmaya başladı. Bu biçimde fark ettim. Hastalığımız görsel bir rahatsızlık ve yara diye deyim edebileceğimiz bir formasyonda olduğu için hem ağrı biçiminde rahatsız ediyor hem de etrafı görsel olarak rahatsız ediyor. Bu açıdan azıcık stresli bir rahatsızlık.”
“Hastalığın rehabilitasyon süreci azıcık sancılı oluyor” diyen Başaraner, ”17 senelik sedef hastasıyım. Sık sık sağlık kurumuna uyuyuşlarım olabiliyor. Belki bir aya yakın sağlık kurumunda uyuma gidişatım olabiliyor. Sedefin tam formları böyle değil. Ne Yazık Ki sağlık kurumunda rehabilitasyon gerektirdiği vaziyetler olabiliyor” diye konuştu.
Sedef hastalığı mevzusunda ileti veren Başaraner, ”Sedef hastalarının gerçekten alakaya lüzumları var. Özellikle sosyalleşemiyorlar. Görsel rahatsızlık olduğu için etraf tarafından bulaşıcı diye suçlanabiliyorlar. Umarım cemiyet bu mevzuda duyarlı olur” dedi.
İHA
