
O dünyanın en güçlü seslerinden birine sahip…
“Çocukken en sevdiğim oyuncaklar annemin ruju ve parfümüydü” diyor ve her zaman kendini ‘kokoş’ olarak tanımlıyor.
Onun tarzı hiçbir zaman bir prototip olmadı.

1999 yılında çıkan ilk albümüyle genç Christina Aguilera parlak dünyaya adım attı.

İki sene sonra Grammy ödül töreninde örgülü saçlarıyla stiliyle de iddialı olacağını şöhretinin ilk günlerinden ispat etti.

Hep vahşi imajlarla onu izledik. 2003 de ise beyaz gölgeli saçlarıyla çok şaşırttı.

Asıl şok etkisi 2004 yılında geldi. Christina pin-up stiliyle esmer oldu. Bu imajı ona hiç yakışmadı.

Bir sene sonra dönüşü muhteşem oldu. Bebek sarısı saçlarıyla Christina gerçek bir güzellik timsali…

2008’de kahkülleri ve çarpıcı makyajıyla olgun güzelliğinin zirvesindeydi.

2009 yılında kendi parfüm markasını tanıttı. Albüm kayıtlarında eşofman giyse bile kırmızı rujdan vazgeçmiyor.

2012 yılında küt saçlarla daha genç görünüyordu.

2011’de kısa saçların pek de tarzıyla örtüşmediğini fark eden Christina Aguilera kaynak yaptırdı. Gerçekten sarı, uzun saçlarıyla çok seksi!

Bu sene artık saçları tam da ona yakışan boyda! Umarız rengini de hiç değiştirmez. Stilistinin deyimiyle ‘onda hep birkaç damla seksilik’ var.
