Saç Günde Kaç Tane Dökülür
Grip - Soğuk Algınlığı

Saç Günde Kaç Tane Dökülür

Saç dökülmesi güz aylarında yoğun olarak hepimizin başına gelmektedir. Bazı şahıslar saçlarının tamamen döküleceği kaygısıyla stres yaparlar ve bu stres saçların daha da fazla dökülmesine neden olur. Saç dökülmesi meselesiyle sizlerde karşı karşıyaysanız uzmanlarınm saç dökülmeleri hakkındaki araştırmasını kesinlikle okumanızı öneri ederim.

Acıbadem Bakırköy Sağlık Kurumu Cildiye Uzmanı Dr. Yeşim Tekin, saç dökülmelerinin sebepleri hakkında bilgi verdi.
İster uzun, ister kısa olsun saçlar, hoşluğun ayrılmaz bir parçası. İşte bu surattan kadınların pek çoğu, saçlarının gerek renginde gerekse modelinde yaptıkları farklılıklarla farklı hoşlukları yakalayabiliyorlar. Ancak bazen saçlar, çok iyi bakılmasına karşın dökülmeye başlıyor. İşte o zaman bir panik yaşanıyor. Bu duruda akla gelen ilk sual; ‘hepsi dökülecek mi? ’ oluyor. Oysa her dökülme karşısında evham etmenize gerek yoktur. Zira saçlar her 4 senede bir yenileniyor!
Saç teli bedenin değişik kılları gibi ‘sihrime, geçiş, dinlenme ’ olmak üzere üç safhadan geçiyor. Saç telinin kaybı bu yarıyılların rastgele birinde olsa da, sıklıkla dinlenme fazında alana geliyor. Acıbadem Bakırköy Sağlık Kurumu Cildiye Uzmanı Dr. Yeşim Tekin, saç tellerinin %85′inin sihrime fazında % ’15′i dinlenme fazında olduğunu belirterek, vasati her dört senede bir saçların büyük kısmının yenilendiğini söylüyor.
GÜNDE 50-100 ADET SAÇ KAYBI OLAĞANDIR!
Günde vasati 50-100 adet saç telinin kaybı sıradan hudutlarda olduğundan evham etmemek gerekiyor. Ancak bireyin saç yoğunluğu etrafındakiler tarafından fark ediliyorsa, bu toplam saçın %25′lik kısmında kayıp olduğu anlamına geliyor. Bu gidişatta günlük saç kaybı 100-200 adedi bulduğundan, doktora müracaat etme zamanının geldiğini gösteriyor.
Saçları dökülmeye başlayan bireylerin hekimlerden bilmek istediği ilk şey saç dökülmesinin kalıcı olup olmayacağı… Zira kalıcı saç dökülmeleri rehabilitasyon edilmediği takdirde saç kaybı giderek çoğalıyor. Hatta bazen rehabilitasyon uygulansa dahi saç kaybı devam edebiliyor. Kalıcı dökülmelerin bir kısmı saçlı tende harabiyet yaparak muhakkak bir alanda iz vazgeçebiliyor.
Dr. Yeşim Tekin, saç kaybının başlıca sebeplerini şöyle sıralıyor: – Bazı genetik hastalıklar – Işınım – Termal ve kimyevi yanıklar – Mekanik travma – Urlar – Bazı enfeksiyonlar frengi, cüzzam, mantar, zona – Bazı cilt hastalıkları alg, lupus vb.
KADINDA VE ERKEKTEKİ DÖKÜLMELERİN YÜZDE 95′İ ERKEK TİPİ
Kalıcı saç dökülmelerinin hatta tüm saç dökülmelerinin büyük bir kısmı saçlı tende harabiyet yapmayan ve ‘androjenik ’ olarak adlandırılan genetik veya erkek tipi dökülmeden kaynaklanıyor. Bu da kadın ve erkeklere ait tüm saç dökülmeleri içinde %95′lik kısmı oluşturuyor. Saç dökülmesinde; genetik yatkınlık, yaş ve androjen seviyeleri tanımlayıcı oluyor. Anne ve kız kardeşte eş saç dökülmesi varsa rehabilitasyonu daha efor hale geliyor. Bu tipte saçlar giderek incelerek sert kıllardan yumuşak-ince tüylere dönüşüyor. Bu vaziyet bazı psikolojik problemlere neden olabileceği için erken müracaat ve tanı ehemmiyetli. Rehabilitasyonunun ise kesinlikle hekim hakimiyetinde yapılması gerekiyor. Saçlı tende hormon mutasyonunu sağlayan ilaçların ya da incelmiş saç kılının çapını artıran losyonların yerel uygulanması söz mevzusu olabiliyor.
İLAÇ REHABİLİTASYONLARI KISIRLIĞA YOL AÇMAZ!
Tabletle rehabilitasyonun yaygın yanlış kanının aksine kısırlık gibi bir yan tesiri yok! Yalnızca yüzde bir oranında libido eksilmesine yol açabiliyor ancak bu tesir de geçici. Bir müddet sonra eksilen libido yerine geliyor. Büyük oranda saç kaybı yaşanan bireylerde, bir başka alternatif, saç ekimi. Saç ekimi usullerinin galibiyetli olabilmesi için çok büyük alanlarda dökülme olmaması gerekiyor. Kadınlarda bu tip saç dökülmesi görüldüğünde tıbbi olarak da müdahale ediliyor. Bu kadınların kesinlikle hormon seviyelerine bakılıyor gerekiyorsa doğum hakimiyet hapı ve antiandrojenlerle rehabilitasyona geçiliyor.
BAZI DÖKÜLMELERİN GERİ DÖNÜŞÜ MUHTEMEL
Geri dönüşlü saç dökülmeleri sihrime veya dinlenme fazında alana gelebiliyor. Sihrime fazındakiler aniden ortaya çıkıyor. Bu tip dökülmelerinin sebepleri arasında; kemoterapi ilaçları, kolçisin, böcek ilaçlarıyla zehirlenme, ileri derecede açlık, ışınıma maruz kalma geliyor. Saçların %90′ı haftalar içinde kaybediliyor ancak neden ortadan kalkınca kendiliğinden düzeliyor.
Dökülmeye neden olan nedenin ortaya çıkışından takribî 2-5 ay sonra dökülme yoğunlaşıyor. Bu tip şikayetlerle gelen bireylerde uzmanlar, dökülmelere neden olabilecek pek çok etmeni denetliyorlar. Bunlar; yüksek ateş, karahumma, AIDS eşi enfeksiyonlar, ilaçlar pıhtılaşma önleyiciler, hormonlar, lipid düşürücüler, sara ilaçları, düşük doz kemoterapötikler, ağır metaller, tiroid ilaçları, A vitamini vb., hormonal başkalaşımlar doğumdan sonra 2-4. ayda, doğum hakimiyet haplarının başlanması veya vazgeçilmesi, tiroid hastalıkları vb., yeme bozuklukları, emilim meseleleri, demir beceriksizliği, çinko/biotin beceriksizliği, fiziksel stres kaza, operasyon vb., emosyonel stres boşanma, yakın kaybı, savaş vb. Bu tip dökülmeler de, sebebin ortadan kalkmasıyla beraber geri dönüşlü oluyor.
SAÇLARINIZI İKİ GÜNDEN FAZLA LEKELİ BIRAKMAYIN
Günlük saç kaybının 150 telden fazla olması sebebiyle kaygılanan hastalar sıklıkla saçlarını yıkamaktan sakınıyor. Oysa kirlenen ve devireme süresi 2 günden daha uzun olan saçlar yıkandığı zaman neredeyse 2 günlük döküleceği için daha evham verici olabiliyor.
NELERE DİKKAT ETMELİ?
Saçların sıhhatli olabilmesi için de şu noktalara dikkat edilmesi gerekiyor.
– Saçlar yumuşak bir biçimde günaşırı yıkanmalı.
– Sürükleyerek kopmaları önlemek emeliyle şampuandan sonra krem uygulanmalı.
– Dökülmeyi artırdığı için eşlik eden egzama gibi meseleler, kesinlikle rehabilitasyon edilmeli.
– Yapılan testlerde yolunda gitmeyen bir vaziyet tespit edilirse düzenlenmeli, yetersiz vitamin/ mineraller dayanak edilmeli. Buna karşın iyileşmenin 6 aya kadar uzaması muhtemel.
– Test neticeleri natürel hudutlarda olsa dahi jelatin, keratin, darı ekstresi, biotin, çinko, muhtelif vitaminler kapsayan tabletler kısmen de olsa faydalı olabiliyor. Ancak hepsinin hekim hakimiyetinde alınması gerekiyor.