Saç dökülmesi; kalıtsal sebepler, stres, çevresel faktörler ve çeşitli hastalıklardan dolayı birçok kişinin yaşadığı bir rahatsızlıktır. Genellikle ergenlik dönemiyle birlikte başlayan saç dökülmesi ilerleyen yaşlarda özellikle genetiğe bağlı olarak artış gösterebilir. Saç dökülmesinin normal saç dökülmesinden farklı olması gerekir.
Bu sebeple gün içerisinde dökülen saç miktarının 50 ila 100 arasında saç telini geçmemesi gerekli. Saç dökülmenizde sürekli bir artış görülüyorsa seyrelme ve kelleşmeler başlamadan önce bir dermatoloji uzmanına başvurmanız gerekiyor. Gerekli tetkikler ve tahliller yapıldıktan sonra dermatoloji uzmanı saç dökülmesinin sebebini tespit edip, dökülmeyi önlemeye yönelik tedavi uygular.
Genetik
Genetik (kalıtsal) saç dökülmesi en sık gözlemlenen dökülme çeşididir. Erkeklerde 20’li yaşlardan itibaren özellikle şakaklar ve alın bölgesindeki saçların dökülmesi yaş ilerledikçe tepe bölgesinde seyrekleşmeye ve kelliğe kadar ilerler. Kadınlarda ise erkeklerden farklı olarak tepeden çevreye doğru seyrelme ve dökülme görülür. Kalıtsal saç dökülmesi tedavisi en zor dökülme çeşitlerinden olup, tedavisi uzun zaman aldığından seyrelme ve saçlarda güçsüzleşme başladığı gibi önlem alınmalıdır. Kadınlarda hamilelik, menopoz gibi hormonlarda oluşan değişiklikler sonucu saçların ortalama %80’inde incelme ve özellikle tepe bölgesinde seyrelme görülür. Düzenli uygulanan ilaç tedavisi ile bu dökülmenin önüne geçilebilir.
Hastalıklar ve İlaç Kullanımı
Saç dökülmesine neden olan önemli sebeplerden biri de vücuttaki hastalıklar ve ilaç kullanımıdır. Saç dökülmesini hastalığın sonucu olarak oluşabildiği gibi bilmediğiniz bir hastalığın semptomu da olabilir. Tiroit bezi hastalıkları, romatizmal hastalıklar, böbrek üstü bezi hastalıkları, hormon tedavisi için kullanılan ilaçlar, insülin ilaçları, diyabet ve anemi ilaçları, kanser tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçları, psikiyatrik tedavide kullanılan ilaçlar, ayrıca doğum kontrol hapı kullanılması saç dökülmesine neden olan tıbbi sebeplerdendir. Ayrıca kan sulandırıcı ilaçlar, kalp ve yüksek tansiyon için kullanılan ilaçlar, sporda vücut yapılandırma için kullanılan steroidler ve zayıflama hapları da bağışıklık sistemine zarar verip saç köklerinin güçsüzleşmesine, dolayısıyla saçların dökülmesine neden olabilmekte. Bu hastalıklara sahip olan ya da ilaç tedavisi gören kişilerin yaşadıkları saç dökülmesinin önlenmesi için doktorlarına danışmaları gerekir. İlaçtaki hormon dozajı değiştirilerek ya da gerekli tedavi uygulanarak dökülmenin önüne geçilebilir.
Beslenme
Saç köklerini besleyen ve uzayıp tekrardan çıkmasını sağlayan en önemli olan etkenlerden olan vitaminler, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve bilinçsizce hazırlanmış tek tip diyet listelerinden dolayı gerekli etkiyi veremez. Saç kökünün ihtiyacı olan vitamin, mineral ve saçın sağlıklı bir şekilde gelişmesini sağlayan keratin maddesi eksikliği sonucu saç kökleri yenileyemez ve saç dökülmesi başlar. Bu nedenle beslenme düzeninizi organik ve taze meyve sebze tüketecek şekilde oluşturmanız gerekir. Fast food ve işlenmiş gıda tüketimini en aza indirmek ve vücuda protein, çinko, demir, vitamin ve mineraller sağlayacak besinlerin tüketimini arttırın. Beslenme düzeniniz oturduktan sonra saç dökülmeniz yine de devam ediyorsa dışarıdan vitamin takviyesi alarak ve protein ağırlıklı beslenme uygulayarak saç kökünün gelişimini arttırabilirsiniz.
Çevresel Faktörler
Hava kirliliği, mevsimsel değişimeler, aşırı sıcak ve nemli havalar, egzoz dumanları, sürekli kullanılan fön makinesi gibi aşırı ısı veren cihazların kullanımı da saçın gelişimini engellemekte. Bu nedenle saçınızda kullandığınız her türlü ürünün içerdiği kimyasallara dikkat etmeniz gerekmekte. Saçı, hava kirliliği ve zararlı UV ışınlarından korumak için saçlarınıza ekstra bakım yapmaya özen göstermelisiniz. Ayrıca günümüzde saç dökülmesine neden olan en önemli dış etken stres kabul edilmekte. Günlük hayatın karmaşasının yarattığı aşırı stres vücutta bulunan gelişim hormonlarını etkiliyor ve saç için önemli olan keratin maddesinin üretimini engelliyor. Bu da saç kökünün yıpranmasına, saçın gelişiminin durup ilerleyen dönemlerde dökülmesine neden oluyor. Bu nedenle stresten olabildiğince uzak durulmalı, anksiyete depresyon gibi psikiyatrik rahatsızlıklar yaşanıyorsa hemen tedavisine başlanılmalı.
Medikal Tedaviler
Saçta seyrelme ve dökülme başladıktan sonra evde uygulanan tedaviler işe yaramadığı ve dökülme devam ettiği taktirde medikal tedaviye başlanması gerekmektedir. Dermatoloji uzmanları ve plastik cerrahlar tarafından yapılan PRP, saç mezoterapisi ve saç ektirme gibi yöntemler saç dökülmesi için en etkili ve kalıcı tedavi yöntemleridir. PRP tedavisinde herhangi bir cerrahi işlem olmadan, kök hücreler seyrelme gözüken bölgelere enjekte edilir. Saç mezoterapisi yönteminde ise saç köküne kolojen üretimi sağlayan vitamin, mineral ve aminoasitler enjekte edilir. Her iki yöntemde de zayıf ve güçsüz saç köklerindeki kan dolaşımı artar. Bu sayede saç kökleri uyarılır, güçlenir ve canlanır. İşlemler sırasında herhangi bir acı ve ağrı hissedilmediği için seyrelme dökülen kişiler tarafından sıklıkla tercih edilen yöntemlerdendir. Saç ektirme işlemi ise özellikle genetik saç dökülmesine sahip ve belirli bölgelerde dökülme başlamış kişiler tarafından tercih edilir. Cerrahi bir işlem uygulanarak sağlıklı saç hücreleri alınır ve saç dökülmesi görülen bölgeye eklenir. Operasyondan 10 gün sonra saçlar çıkmaya başlar, yaklaşık 1 sene içinde ise sahip olduğunuz sağlıklı saçlara kavuşursunuz.
Detaylı bilgi için :https://www.estecenter.com/ adresini ziyaret edebilirsiniz.
