Fitoterapi günümüzün en çok tartışılan mevzularından bkocaman gidişatında. Bitkilerle rehabilitasyon, çağdaş tıbbın mesafeli durduğu bir alan. Hal böyle olunca alan bazen sahtekarlara kalabiliyor. Hekim Ümit Aktaş ise “Tıbbî bitkilerle hastalık rehabilitasyonu hekimlerin işidir.” diyerek uyarıyor.
Kimyevi ilaçların yan tesirleri anlaşıldıkça insanlar git gide mesafeli davranıyor. Çağdaş tıbbın evvel hastalık sonra ilaç ürettiği tezine katılanların rakamı gitgide çoğalıyor. Kimyevi ilaçlar, aşılar ve kemoterapi… Tüm dünyada bunlar müzakereli durumdayken bizde de gidişat pek farklı değil. Hal böyle olunca bitkilerle rehabilitasyon şöhret-ı değişik fitoterapi, gün geçtikçe ehemmiyet kazanıyor. Ancak bu işin şarlatanları da yok değil. Fitoterapi deyince ilk akla gelen adlardan Hekim Ümit Aktaş “Tıbbi bitkilerle hastalık rehabilitasyonu hekimlerin işidir.” diyerek herkesi sahtekârlara karşı uyarıyor.
Doktorlarda Sertifika Almalı
Fitoterapi, oldukça geniş bir alan. Ancak ülkemizde bu işin eğitimi eczacılara verilirken hekimler bu eğitimden yoksun kalıyordu. Dr. Ümit Aktaş, geçtiğimiz sene ülkemizde “ananesel ve bitirici tıp idaremeliği”nin yürürlüğe girmesinin oldukça önemli bir büyüme olduğu görüşünde. Buna göre hekimler de oldukça kapsamlı bir fitoterapi eğitimi alarak edindikleri sertifika bitkilerle rehabilitasyon uygulayabilecekler. Hatta kendisi de Bahçeşehir Üniversitesi’nde bu alanda eğitim koordinatörlüğü görevini yürüttüğünü söylüyor ve ilave ediyor: “Fitoterapi eğitimi hekimlere verilmezse boşluk doğar, bu boşluğu da ne yazık ki şarlatanlar doldurur.”
İş Sahtekarlara Kalmamalı
Yeterli rakamda uzman olmayınca iş sahtekarlara kalıyor. Dr. Ümit Aktaş, kendisine başvuran birçok hastanın daha evvelden aldatılmış olduğunu üzülerek gördüğünü söylüyor. Öyle ki kendisine başvuran bir kadın hasta, daha evvel, kendisini bitkisel rehabilitasyon uzmanı ve hekim olarak tanıtan ünlü bir ada gittiğini anlatmış. Güya ‘uzman’ olan bu ad, kadına rahatsızlığı için kendi idrarıyla lavman yaptırmasını söylemiş. Aktaş, kadına “Peki hiç mi şüphelenmediniz, böyle absürt bir rehabilitasyon mu olur?” diye sorduğunu, “Bir lafı ayet, bir lafı hadis olunca biz de inandık işte.” cevabını aldığını söylüyor. Bu sebeple özellikle dinî kıymetleri sömürerek us almaz öneriler veren sahtekârlara karşı açıkgöz olunması mevzusunda da uyarıyor. İnsanların inançlarıyla oynayan bu insanlardan uzak durmak gerekiyor.
‘Torunlarımıza patik yerine insülin iğnesi kılıfı öreceğiz ’
Hastalıklardan korunmanın en ehemmiyetli yolu beslenmeye dikkat etmek. Ümit Aktaş, Bitkisel Kürlerle İlaçsız Rehabilitasyon kitabında astımdan kansere, çölyak hastalığından romatizmaya kadar birçok tasaya deva olacak kürlerin tariflerini paylaşmış. Ancak kitap sadece bundan ibaret değil. Son yarıyılın riskli hastalıklarına karşı ihtarlar da mevcut. Bunlardan belki de en risklisi Aktaş’ın ‘çağın vebası’ olarak nitelediği diyabet. Bu hastalıktaki dünya çapındaki çoğalışı kimya şirketlerinin tarıma da el atarak buğdayı ıslah etme ismi altında genetiğiyle oynamalarına bağlıyor. “Kimya işletmeleri evvel besin tohumlarıyla oynayarak sıhhatimizi bozuyor, sonra da ürettikleri ilaçları bize satarak bu hastalıkları rehabilitasyon ettiğini iddia ediyor.” diyor Aktaş. Öyle ki diyabet bu süratle dağılmaya devam ederse bundan birkaç sene sonra nineler torunlarına patik yerine ‘insülin kalemi iğnesi’ için kılıf örmek zorunda kalacaklar.
Kansere Karşı Korunmanın Yollarından Bkocaman Brokoli
Yumruk büyüklüğünde brokoliyi mutfak robotuna alın. Üzerine 7 yaprak roka, 1 diş hırpalanmış sarımsak, 1 tutam kaya tuzu, bir limonun suyu ve kabuklarını rendeleyerek ilave edin. Robotu çalıştırın ve brokolinin iyice ayrılınmasını sağlayın. Bir kâseye alarak ağzını kapatın ve 30 dakika dinlenmeye bırakın. Kanserden korunmak istiyorsanız ve özellikle ailenizde kanser hikayesi varsa her gün bu kürü taze taze hazırlayarak tüketebilirsiniz. Ancak brokoliyi asla haşlamayın, tariften şaşmayın.