Profesör Osman Müftüoğlu, daha önceki CHP Genel Başkanı ve CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın hastalığının sebeplerini yazdı. Deniz Baykal’ın hastalığının ‘beyinde 8 şiddetinde zelzele’ tesiri yarattığını söyleyen Müftüoğlu, Baykal’ın kesintisiz spor yapmasına rağmen neden bu hastalığa tutulduğunun da ayrıntılarını verdi.
İşte Prof. Müftüoğlu’nun yazısı:
Deniz Bey ’in beyninde neredeyse sekiz büyüklüğünde bir zelzele büyüdü? Ne oldu da şu anda çaba ettiği meseleyle surat surata geldi? Problemin arka tasarısında neler var?
ŞAHDAMARINIZ PLAKLARLA DARALMIŞSA
– Beyin damarlarını tıkayan pıhtılar başta kalp olmak üzere vücudun değişik noktalarından gelebiliyor. Ayrıntıları yeterince öğreniyor olmasam da medyaya yansıyan bilgilere bakılırsa Deniz Bey ’deki problemin şahdamarları başka bir deyişle beyni besleyen ana damarlar olan karotis atardamarlarının içinde büyüyen “plaklar” ve bu plaklardan kopan “pıhtı/emboliler” sebebiyle büyüdüğü anlaşılıyor. Peki nelerdir o şahdamarında büyüyen plakların sebepleri? Nasıldır o gelişimin hikâyesi? Bu cins plakların büyümemesi için bir şeyler yapılabilir mi?
O PLAKLAR NASIL OLUŞUYOR?
– Her damar ihtiyarladıkça az çok sertleşip kalınlaşıyor.
Yaşlanmanın miktarı herkeste aynı olmuyor. Kimilerinin damarları öbürlerine göre daha süratli kalınlaşıp sertleşiyor. Hatta yeniden kimilerinde o damarların içinde kısaca “plak” ismi verilen “damar tıkayıcı sert veya yumuşak pıhtılar” oluşuyor. Bu tatsız süreçlerin en çok görüldüğü gidişatları yandaki kolide özetledim. Şayet bu meselelerden biri veya birkaçı sizde de söz mevzusuysa çok dikkatli olmanız gerekiyor. Sayılara göre altmış yaşa kadar yüzde 1 oranında görülen bu gibi plakların görülme sıklığı seksen yaş sonrasında yüzde 10 ’ların üzerine çıkıyor.
PLAK YARADILIŞININ SONUÇLARI NELER?
– Şahdamarlarında oluşan plakların kolayca iki sonucu var: Birincisi plakların oluşturduğu daralmanın kritik seviyelere erişmesi ile beynin beslenmesinin bozulması. Bu çok yavaş ilerleyen bir süreç. Çoğu zaman da erken yarıyılda belirlenip önlenebiliyor. İkincisi ise azıcık hengameli. Beyin sanki sekiz büyüklüğünde bir zelzeleyle sarsılıyor. Plaktan aniden kopan pıhtı parçacıkları beynin değişik damarlarını tıkayıp yaşamı tehdit eden acil sağlık meselelerine neden olabiliyor.
Çok iyi ayarlanmış bir diyabetin seyrinde de bu cins sürpriz gelişimler yaşanabiliyor. Bu sebeple her diyabetlide plak takibi yapmak, özellikle karotis ve koroner atardamarları dikkatle izlemek gerekli.
ANEKDOT 2: Plak ve pıhtı gelişimi için diyabetli olmanız da koşul değil. Diyabet adayı saklı şeker hastalığı hatta “insülin mukavemeti” bulunan biri dahi olmanız da sizi tehlike grubuna sokabiliyor. İnsülin mukavemeti olanların da kurnaz olması gerekli.
ANEKDOT 3: Kan yağ balanssızlığı çok önemli bir tehlike etmeni. Özellikle makûs kolesterolün yüksekliğine eşlik eden trigliserid aşırılığı 200 ve üzeri ve iyi kolesterol HDL ’nin azlığı 45 ve altı çok tesirli birer tehlike etmeni. Bunlara kan şekeri yüksekliği ve/veya hipertansiyon da eşlik ediyor ve o birey hele bir de sigara içiyorsa tehlike üçe, beşe dahi değil ona yirmiye de sabredebiliyor.
ANEKDOT 4: Sigara kullanımı başlı başına bir tehlike etmeni. Öteki etkenlere ilave edildiğinde ise “çarpan tesiri” yapan bir risk. Plak tespit etilen birinin ilk yapması gereken sigaradan uzaklaşmak olmalı.
Bel etrafı 90 cm ’yi geçen bayanlar ile 100 cm ’yi geçen erkeklerin de çok dikkatli olmaları 50-60 yaş sonrasında 2-3 sene ara ile “karoteste plak yaradılışı” istikametinden araştırılmaları gerekli.
.