Kadın kalbinin damarları hastalığa daha dirençli. Erkeklerle karşılaştırıldığında damar hastalığı oluşum riskinde 10 yıllık fark bulunur. Ancak bu fark, menopozdan sonra kaybolur.
Testlerde saptanması daha zor
Kadın kalbini tutan damar hastalığı sıklıkla bir damarı daha çok etkiler. Bu da rahatsızlığın testlerde saptanmasını zorlaştırabilir.
İdeal kilonun korunması, hipertansiyon veya diyabet gibi mevcut hastalıkların tedavisinin ihmal edilmemesi, sigaradan uzak kalınması, düzenli egzersiz, Akdeniz diyeti ile sağlıklı beslenme ve stres ile mücadele narin kadın kalbinin sağlıklı kalmasını sağlar.

Kadın kalbi erkeklere oranla daha küçüktür. Ortalama kadın kalbi 118 gram iken erkeklerde ağırlık 60 gram daha fazla, yani ortalama 178 gram.
Damarları daha hassas
Kadınlarda kalbin damarları daha hassas, büzüşmeye daha meyilli. İnce damarlarda gelişen geçici büzüşmeler tanısı zorlukla konulan kalp kaynaklı göğüs ağrılarına neden olur.

Kadınların kalbi erkeklere göre daha çok atar. Örneğin günlük ortalama kalp hızı erkeklerde 70-72 iken, kadınlarda 78-82 arasında seyreder. Bu da çarpıntı ve nefes darlığı şikayetlerinin kadınlarda daha çok gözlenmesine yol açar.
Yan etkilere daha duyarlı
Kadın kalbi özellikle ilaç yan etkilerine karşı daha duyarlı. Ritim bozukluğu oluşma riski erkeklere göre daha fazladır.

Kadın kalbindeki hastalık zor bulgu verir, sıklıkla EKG ve efor testleri normal saptanır. Klinik şüphe ve risk faktörleri göz önüne alınarak ileri testler yapılmalıdır.
Kriz sonrası daha dayanıksız
Kadın kalbi kriz sonrası hasara daha dayanıksız. Kalp krizi sonrası ölüm oranı erkeklere oranla daha yüksektir.

Kadın kalbindeki hastalık sıklıkla tipik olmayan bulgular verir. Erkeklerde göğüs ağrısı ön planda iken, kadınlarda nefes darlığı, halsizlik, yorgunluk, şişkinlik hissi ön plana çıkabilir. Bu da tanı konusunda zorluklara yol açabilir.
Pıhtı oluşturmaya daha yatkın
Kadın kalbi pıhtı oluşturmaya erkeklere oranla daha meyilli. Doğum kontrol hapı kullanan ve sigara içen kadınlarda bu risk çok daha belirginleşir.
