Liv Hospital Nöroloji Kısmı ’nden Prof. Dr. Türker Şahiner, Alzehimer’den korunmayı anlatıyor!
Alzheimer, unutkanlıkla başlayan bir hastalık ancak her unutkanlık Alzheimer anlamına gelmiyor. Liv Hospital Nöroloji Kısmı ’nden Prof. Dr. Türker Şahiner, “Beyni ne kadar faal meblağsak Alzheimer tehlikesinden o kadar uzaklaşırız” diyor ve herkesi uyarıyor: “Akılsal ve fiziksel egzersiz beyinde yeni devreler oluşturur.
En risklisi ise erken durağan sakin bir yaşama geçmektir. Belleğinizi kuvvetlendirmek için koşun, yürüyün, oynayın, bulmaca çözün, televizyon izleyin. Etkinlik rakamını çeşitlendirin.”
İlerleyen yaşla birlikte her olağan insanın beden uzuvları, adaleleri hacimsel olarak küçülür, beyin de hacimsel olarak bu küçülmeden hissesini alır.
Bu gidişat tıp dilinde beyin atrofisi olarak adlandırılır.
Beyinde küçülmenin en ehemmiyetli belirtisi “yaşa bağlı unutkanlık” olarak belirlenir. Yaş ilerledikçe insanların bir ölçü unutkan olması natürel sayılabilir. Oysa ilerleyen yaşla görülme sıklığı artan Alzheimer hastalığında görülen unutkanlık çok değişik özellikler gösterir.
Hafıza bilinen her etkinliğin evvel kayıt sonra uzun süreli hafızadan çağrılma sürecini sağlayan beyin yetisidir. Yakın, orta ve uzak hafıza diye üç değişik hafıza cinsi belirlenebilir. Yakın dakikalarla, orta hafıza günlerle, uzak hafıza ise senelerle belirlenebilecek zamanlarda saklanabilen yetilerle açıklanabilir.
Beyinde her hafıza cinsinden mesul değişik anatomik alanlar mevcuttur. Özellikle Alzheimer hastalığında ilk olarak yakın hafıza tutulur.
En daha önceki ve en güçlü kaydolunan bilgiler şayet beyni yakalayan Alzheimer veya eşi bir hastalık yoksa yaşamın son dakikasına kadar saklanabilir. Beyin zinde ve değişken bir uzuvdur. Yeni elde edilen bilgiler daha önceki bilgilerle ilişkilendirilerek saklanır. Bu sebeple en daha önceki bilgiler kesintisiz başka bilgilerle ilişkilendirildiği için en kalıcı en daha önceki hafızada yer alırlar.
Mesela anne kavramı böyle bir kavramdır. Dolayısıyla yinelemek ve daha önceki bilgilerle yeni yetilerle geliştirmek hafıza için kuvvetlendirmek ismine çok verimlidir.
Stres insan beynini yeni bilgilere kapatan en güçlü uyarandır. Stres anında aktive olan organizmanın korunma güdüsü ve buna bağlı yükselen adrenalin seviyesi yeni kayıt sistemlerini sanki bloke eder. Buna en iyi misal ani yaşanan fobi ya da yeislerin ayrıntılarının sonradan hiç anımsanamamasıdır.
Yakın hafıza ve kayıt merkezi hipokampustur.
Bu yapıların genetik olarak çok gelişmiş bireylerde çok süratli bilme ve yakın hafıza kapasitesindeki çoğalış dikkat çekicidir. Alzheimer hastalığında ilk yakalanan bu yapı sebebiyle süratle yakın hafıza yanılgıları büyür ve bilme eforlaşır.
Beyin özellikle belleği kuvvetlendirici yiyecekler bakamından ispatlanmış bir listeye sahip değildir. Balanslı ve Akdeniz tipi bir perhiz tüm uzuvlarda olduğu gibi beyin için de yaşamsal ehemmiyet taşır. Özellikle deniz ve deniz mahsulleri ve Omega 3 tipi yağ asitleri içiren perhizler çok iyi ispatlanmamakla birlikte hafıza için daha verimli gibi gözükmektedir.
Alzheimer hastalığının yaşla hiçbir alakası yoktur. Başka Bir Deyişle her ihtiyarlayan fertte görülecek diye bir kural yok. Ancak çoğu zaman ileri yaşlarda başlar. Ancak genetik olarak yaktın olmayan ve beyin için hasar oluşturabilecek bir etrafta yaşamayan bir ferdin Alzheimer ’a tutulması söz mevzusu olamaz.
Beyni ne kadar faal meblağsak Alzheimer tehlikesinden o kadar uzaklaşırız.
Her yeni devrede hafızayı kuvvetlendiren bir katkıdır. Kısacası her türlü etkinliğin bereketi vardır, etkinlikleri rakamca çeşitlendirmek çok daha verimlidir. En risklisi ise erken durağan sakin bir yaşama geçmektir.