Sütun bağırsak kanseri Türkiye ’de en sık görülen kanserler arasında 3. sırada. Onkoloji Diyetisyeni Dilşat Baş, bağırsak kanserinden korunmak için beslenme alışkanlıklarının gözden geçirilmesini öneriyor.
Sigara içmeyin Onkoloji Diyetisyeni Baş, yapılan çalışmalara göre sigara içmenin bir hayli kanser türünde olduğu gibi sütun kanserinde de tehlikeyi artırdığını belirterek, “Dolayısıyla sigara içiyorsanız hemen vazgeçin, içki kullanmıyorsanız başlamayın. İçki harcıyorsanız ölçü ve sıklığını kesinlikle eksiltin” diyor.
Onkoloji Diyetisyeni Dilşat Baş ’ın sütun kanserinden korunmak için nasihatleri ise şöyle: İdeal kilonuza erişin Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması bilgilerine göre; her 100 bireyden 30 ’u obez ve takribî 35 ’i de fazla kilolu. Obez veya fazla kilolu olmak fiziksel etkinlik alışkanlığından bağımsız olarak sütun kanserinin yaradılışına neden olan tehlike etmenleri arasında da gösteriliyor.
Tek başınıza kilo veremiyorsanız hedef ağırlığınıza kesinlikle bir uzman dayanağı alarak erişin. Özellikle karın bölgesindeki yağlanmaya dikkat edin ve beden yağ oranının eksiltilmesini hedefleyen beslenme tasarıyı oluşturun.
Günlük 25-35 gram posa alınmalı Doğru beslenme alışkanlıkları edinmek çok ehemmiyetli. Bol posalı beslenme stili kalın bağırsak sıhhatinin korunmasında ilk sırada yer alıyor. Bunun sebebi ise günlük beslenme tasarısında her 10 gram posa tüketimi sütun kanseri tehlikesini yüzde 10 oranında eksiltiyor. Yapılan çalışmalarda, az posa ile beslenen cemiyetlerde sütun ve rektum kanserinin daha sık görüldüğünü söyleyen Baş, “Yüksek posa kapsayan bir perhiz ile beslenme, atık maddelerin sindirim sisteminden geçiş vaktini eksilterek ve daha ağır, daha hacimli atık maddesi dışkı oluşturarak kanser tehlikesini eksiltiyor. Bunun yanı gizeme bol posalı perhizlerin yağ içeriği genellikle daha az oluyor ve bu sayede de sütun kanserinden gözetici özellik taşıyor” diyen Baş, yeterli posa tüketimini sağlayabilmek için günlük beslenmede 25-35 gram posa alınması gerektiğini söylüyor.
Onkoloji Diyetisyeni Baş, günlük posa lüzumunu karşılamak için neler harcanması gerektiğini ise şöyle sıraladı: “Söğüş sebze veya salatayı en az iki ana öğününüze ilave edin.
Haftada 2-3 kere kurubaklagil yemeyi ilgisizlik etmeyin. Günlük olarak salata ve çorbalarınızı kurubaklagiller ile zenginleştirebilirsiniz. Sade makarna yerine kepekli makarnayı, pirinç pilavı yerine kepekli pirinç veya bulgur pilavını seçim edin. Günlük beslenmenize 1-2 yemek kaşığı buğday veya yulaf kepeği veya yulaf ezmesi ilave edin.”
Onkoloji Diyetisyeni Dilşat Baş ’ın öbür nasihatleri ise özetle şöyle: Meyve Meyve de posa açısından zengin gıdalardan. Yeterli meyve harcayanlar eksik harcayanlara mukayeseyle sütun kanserinden daha fazla korunuyor. Dolayısıyla her gün meyve yemeye özen gösterin. Perhizinizin posa ölçüsünü çoğaldırmak için kabuğu ile harcanabilen meyveleri çok iyi yıkayarak kabuklarıyla beraber harcamanızda fayda var. Kayısı, kırmızı erik ve incir gibi meyveleri, posa açısından zengin oldukları için özellikle kabızlık şikayetiniz varsa beslenmenize dahil edin. Bu gidişatta özellikle şekersiz kompostolarını seçim faktörüz, bağırsak faaliyetlerini çoğaldırmada daha da tesirli oluyor.
Geleneksel beslenmemizde sıkça kullanılan bu çeşni verici sebzeye sofralarınızda azıcık daha yer verin.
Yeterli ölçüde kalsiyum harcayın Yeterli kalsiyum alımı sütun kanserinden gözetici tesir oluşturuyor. Tanımlanan ölçüler kadar süt ve süt ürünleri günlük beslenme tasarınız içinde kesinlikle yer almalı. Erişkin fertler için 2 kadeh süt veya yoğurt ve 60 gr peynir tüketimi yeterli kalsiyum ölçüsünü karşılıyor. Ergenlik dönemindeki gençlerin ise kalsiyum lüzumlarını karşılamak için günde 2 su kadehi süt veya yoğurt, 120 gr peynir harcamaları gerekiyor.
Kırmızı eti eksiltin Kırmızı et tüketimi çoğaldıkça sütun kanseri görülme tehlikeyi yükseliyor. Bu sebeple kırmızı et tüketiminizin haftada 500 gramdan daha az olması gerekiyor. Eti pişirirken de yanmamasına dikkat edin, zira etin yanmasıyla ortaya çıkan kimyeviler polisiklik aromatik hidrokarbonlar kanser lideri moleküllerin oluşmasına katkı sağlıyor.
Salatalarınız rengarenk olsun Sebzelere natürel rengini veren maddeler, kanser lideri hücrelerin bedenden uzaklaştırılmasına dayanakçı oluyor ve aynı zamanda bağışıklık sistemini kuvvetlendirici tesiri bulunuyor. Bu nedenle günde 2-3 porsiyon salatayı sofranızdan noksan etmeyin. Salatalarınızın mevsim sebzelerinden oluşmasına ve olabildiğince çok renkte sebze kapsamasına özen gösterin. Salatalarınızın hem posa hem de protein içeriğini çoğaldırmak için üzerine haşlanmış nohut, kuru fasulye, bulgur, mısır ve yarma ilave edin.
İşlenmiş et ürünlerinden uzak durun Salam, sosis ve sucuk gibi işlenmiş et ürünlerinin imali sırasında renk ve ürün niteliğini gözetmek emeliyle kullanılan nitrit ve nitratlar kanserojen özellik taşıyor. Bu surattan işlenmiş et ürünlerinin tüketiminden sakının.
D vitamini seviyenizin yeterli olup olmadığından emin olmak için inceleme yaptırmanızda fayda var. D vitamini noksanlığı söz mevzusu ise hekiminizin nasihatiyle zorunlu yardımlar alabilirsiniz.
