Özellikle bilgisayar başında saatlerini geçiren ya da masa başı işi olanların dikkate alması gereken bir konu olan sağlıklı omurgaya sahip olmanın ipuçlarını Fizik Rehabilitasyon ve Rehabilitasyon, Akupunktur Uzmanı Dr. Erinç K. anlatıyor.
‘Natürel Omurga’yı yakından tanıyalım!
br/>Bedenimizi ayakta yakalayan yapının omurgamız olduğunu düşününce ehemmiyeti az çok şekilleniyor. Üst üste 33-35 kemiğin bedene destek yapısı olmaktan çok daha ehemmiyetli bir fonksiyonu var. Bunlar, omurilik sınan hayati bir yapıyı koruyorlar. Ayrıca omurların arası, bedenin her yerine giden pek çok asabın şehirk çıkış yeri. ‘Bel fıtığı’, ‘boyun fıtığı’ sınan omurların arasındaki disklerin fıtıklaşması, işte bu asaplarda baskıya neden olduğu için hayat kalitemizi bozan yoğun ağrı ve anlaşmalara neden oluyor.
‘Natürel Omurga’ nasıl korunur?
Natürel omurga, omurların dizilişlerinin bozulmadığı vaziyettir. Sağlıklı bir insan bu natürel duruşla dünyaya kazanç. Bebekleri, küçük çocukları gözlerseniz, onların hiç gayret göstermeden natürel omurga pozisyonlarını koruyarak oturduklarını, yürüdüklerini görürsünüz. Seneler içinde ne oluyorsa oluyor ve duruş bozuklukları, oturma, yürüme gibi günlük hayat aktivitelerinde yaptığımız yanlışlarla natürel omurga pozisyonumuzu bozuyoruz. Küçük ihtiyatlarla bu gidişatı durdurmak ve hatta geri döndürmek mümkün.
Omurgayı nasıl destekleriz?
Öncelikle kişi günlük hayatında bedenini nasıl kullandığına dair bir farkındalık geliştirmelidir. Dik durma ve dik oturma, natürel pozisyonu korumak için çevremizdeki insanların bizi sık sık uyarması, bu konuyu bize andırdırdığı için çok dayanakçıdır. Yüzme, pilates, yoga gibi sporlar, yanlış kullanımdan dolayı kısalan kasları uzatmak ve omurgayı desteklemek açısından ehemmiyetlidir. Duruş egzersizleri her gün uygulanmalıdır. Devam ettiğimizde, natürel omurgaya kavuşmamız mümkün. Omurga sıhhatiyle tüm beden sıhhati ve enerjikliği paraleldir. Ayrıca göze estetik görünen de omurganın düzgün duruşudur.