Pelvik sızılarının bulguları bayanlarda daha fazla görülüyor!

Pelvik sızısı nedir? Pelvik sızısının bulguları nelerdir? Rehabilitasyonu var mıdır? Karın alt kısmından kalçaya kadar dağılan bu sızılar hakkında tüm meçhulleri haberimizde bulabilirsiniz. İşte pelvik sızıları hakkında tüm merak edilenler!

BAYANLARDA DAHA FAZLA GÖRÜLMEKTEDİR 

Bedenin genel anlamda yaşadığı sızılara pelvik sızısı denilmektedir. Kronik pelvik sızıları ise genellikle bayansal meseleler sebebiyle yaşanmaktadır. Pelvik sızıları erkeklere oranla bayanlarda daha görülmektedir.

YAŞAM NİTELİĞİNİ DÜŞÜRÜYOR

Yaygın olarak kasık ve alt karında görülen sızılar zamanla kalça, sırt, omuzlara kadar dağılır. Yaşam niteliğini düşüren pelvik sızılar suratından bayanlar iş yapamaz hale kazanç. Bu sızılar ciddi sağlık meselelerine yol açıyor. 

PEK ÇOK NEDENİ BULUNMAKTADIR

Pelvik sızılarının pek çok nedeni bulunmaktadır. Bunlar;  adet sancısı, rahim iltihaplanması, rahim üşütmesi ve rahim dışı mantar yaradılışı gibi bayansal hastalıklar, asapsal sistemin bozukluğuna bağlı ortaya çıkan psikolojik sızılar, adale ve kemik sisteminde darbe, travma veya ilerleyen yaşa bağlı çıkan kemik erimesi gibi vaziyetler, omur iliğin zarara uğraması,boşaltma ve alt sindirim borusunda alana gelen hastalıklar, ödem ve bazı hastalıkların başlangıcı gibi gidişatları pelvik sızılarına neden olur.

PELVİK SIZILARININ SEBEPLERİ OLDUKÇA MUHTELİFTİR 

Pelvik sızılarının sebepleri oldukça muhteliftir. Bunlar ise; sızıya bağlı beden ısısında ani değişmesi ve buna bağlı büyüyen fazla terleme,sızının şiddetine bağlı bireyin uykusuz kalması, sık sık ve uzun süreli ortaya çıkan kasılmalar, midenin şiddetli baskı görmesi neticeyi bulantı hissi ve kusma, 6 ayı geçen sızıların baş dönmesine ve görme kaybı gibi vaziyetlerle kendini göstermektedir. 

“SOYADIMI TAŞIMASINDAN ÇOK HOŞNUTTUM”

Cenaze merasimine Ayşen Gruda’nın daha önceki eşi Yılmaz Gruda da katıldı. Akılda oyuncu duygularını şu laflarla anlattı: “Gözümün önünde binlerce fotoğraf var. Büyük bir marifetti. Türk toplumu onu bağrına bastı ve doruğa oturttu. Şimdi o doruktan yolcu. toprağı bol olsun, ışık içinde yatsın. Yeneceğine inandık, zorlandı. Her şey bir yere kadardı. Yaradanın istediği oluyor. En hoş biçimde yanına aldı. Soyadımı taşımasından hoşnuttum. O isimle yürüdü zira… Çok ilkler yaptık onunla. Kabul etmek gerekli ki çok hoşlandığım kızımın da annesi. Hoş Yiğit’in anneannesiydi. madem ki benim soyadımla ad yaptı. Onunla da yürüyebilir. Ulus onu öyle uğurladı…”