Bazı araştırmalar, içeriğinde Omega-3 bulunan balık yağının da yararlı olduğunu gösteriyor. İngiliz analistler, 12 hafta süresince balık yağı kapsülleri alan 15-16 yaş arası 184 talebenin, ders galibiyetlerinin yüzde 24’ten yüzde 34’e yükseldiğini belirtiyor. Yapılan bir hayli çalışma, ergenlik yarıyılından itibaren kumpaslı Omega-3 alındığında, Tip 1 diyabet tehlikesinin eksildiğine işaret ediyor. İhtiyarlamaya karşı tesirli Omega-3 bayanlarda da cilt dokusu üzerinde pozitif tesirlere sahip olup cilt altı bağ dokusunu gözeterek ihtiyarlama ve buruşukluk karşıtı tesir gösterir. Bunalım meyli olan fertlerde Omega-3 seviyesinin düşük olduğu tespit edilmiş. Bu mevzuda yapılan bir hayli çalışmada, kumpaslı ve yeterli Omega-3 alımının bunalım, anksiyete gibi psikolojik problemlerin giderilmesinde tesirli olduğuna işaret ediyor. Omega-3 kan sulandırıcı ve kan tazyikini düşürücü tesire sahip. İltihabi süreçleri yavaşlatıyor ve bağışıklığı kuvvetlendirici tesiri bulunuyor.
Ancak hamilelik yarıyılında olan annelere gebeliğin ilk yarısında günde bir tablet ikinci yarısında ise iki tablet önerilir. Tabi bu mevzuda hekim önerisine müracaat etmek doğru bir yöntem olabilir. Tek başına Omega-3 yardımı yetmez! Beden, yiyeceklerden alınan Omega-3 ’ü, destek olarak alınan Omega-3 ’den daha fazla kullanır. Haftada 2-3 kere balık harcayan bir ferdin, bugünlerde birer gram Omega-3 aldığı söylenebilir. Öncelik olarak Omega-3, yiyeceklerden alınmalıdır. Ancak özel bir sağlık vaziyeti varsa destek olarak Omega-3 kullanılabilir.
Omega-3 yağ asitleri bedendeki şekerleri yağa dönüştüren yağ asit birleşim enzimini inhibe ederek yasaklayarak yağ depolanmasını ve kilo alım tehlikesini eksiltir. 1 kapsül Omega-3 balık yağı, 10-12 kalori gibi bir enerjiye sahiptir ve kilo aldırıcı tesire sahip değildir.
Aynı çalışma, yağlı balıktan alınan deniz mahsulleri orijinli Omega-3 ’lerin kardiyovasküler, başka bir deyişle kalp ve damar hastalıklarına bağlı vefat tehlikesini düşürdüğünü ortaya çıkardı. Her iki nebatsal ve hayvansal Omega-3 cinsi sinerji halinde tesir gösterdiği için, bu iki cinsi de kapsayan perhizlerde toplam mortaliteye vefat oranı karşı daha yüksek gözetici tesir gösteriyor.
Aleix Sala, “7.000 ’den fazla PREDIMED katılımcısını vasati 6 senelik müddetle takip ettik. Günde bir avuç ceviz yiyerek basitlikle karşılanabilecek olan günlük enerjisinin yüzde 0.7 ’sini nebatsal orijinli Omega-3 ’lerden alması doğrultusundaki öneriye uyan bireylerin, daha az ölçüde nebatsal orijinli Omega-3 harcayanlara mukayeseyle mortaliteye karşı korunup korunmadığını inceledik” dedi. Enerjinin en az yüzde 0.7 ’sini nebatsal orijinli Omega-3 ’lerden karşılamak, sağlıklı olmak için genellikle öneri ediliyor.
Araştırma belirtileri, deniz mahsulleri orijinli Omega-3 ’ler halihazırda harcanıyorsa, nebatsal orijinli omega-3 ’lerin kardiyovasküler hastalığa karşı gözetmeyi artırdığını göstermese de, toplam mortalite tehlikesini yüzde 28 oranında eksiltiyor.Analistler, Akdeniz bölgesinde alışılageldiği üzere, katılımcıların beslenmesinde nebatsal orijinli Omega-3 ’lerin katkısının temel olarak ceviz tüketiminden sağlandığını belirtiyor. Çalışmanın neticeleri Amerikan Kalp Derneği Mecmuasında yayımlandı.
Türkiye ’ye Özgü Beslenme Kılavuzu, kardiyovasküler hastalıkların ve öbür pek çok metabolik hastalıkların önlenmesi emeliyle Omega-3 alımının artırılmasını öneri ediyor, bu da günde bir porsiyon ceviz 28gr veya balık ile karşılanabiliyor.