Pandemi sürecinde meskenlere kapanmamızla, hareketimizin azalmasıyla ve buna eşlik eden yemek ataklarıyla hepimiz kilo kontrollerimizi sağlamakta oldukça bir zordandık. Hatta ipin ucu biraz da kaçtı. Hepimiz bundan şikayetçiyiz ve kilo vermek istiyoruz.
Evet kilo verelim lakin nasıl verelim?
Bunu 3 hususta sıralayabiliriz.
Düşük kalorili programlardan uzak durmalıyız.
Uyguladığımız programlar bize diyet yaptığımızı hissettirmemeli.
Uyguladığımız program sürdürülebilir olmalı.
Çoğunuzun kulağına tuhaf geldiğini biliyorum. Şimdiye kadar uyguladığımız programlar daima bizi aç bıraktı, buram buram diyet koktu ve daima kendimize farklı yemekler hazırlamak zorunda kaldık.
Ve sonuç yeniden hüsran. Verilen kiloların hepsini geri alındı.
Sorun demek ki tam da burada başlıyor.
Tek tek inceleyelim.
Birinci unsurumuz neydi. Düşük kalorili programlardan uzak duruyoruz.
Neden Düşük Kalorili Programlar Olmamalı?
Bedenin 10 ünite kaloriye gereksinimi var diyelim. Biz de kilo vermek istiyoruz ve bunun için bedene devamlı 5 ünite kalori veriyoruz. Birinci etapta tartım sonuçları çok tatmin edici. Haftada giden 3 kilolar, 5 kilolar.
Beden birinci etapta kalori gereksinimini karşılamak için depolarından dayanak alıyor. Tabi buna yetişmesi mümkün değil ve depolarının yanında bedende kas kütlesinde de bir azalma oluyor. Yani tartıda gördüğümüz o tatmin edici sayılar aslında yağ, kas ve su içeriyor.
Artık durumu anlayan beden sizi ayakta tutmak için harcamalarını azaltıyor ve metabolizma yavaşlaması olarak bahsettiğimiz durumla karşılaşıyoruz.
Üzgünüm. Artık bedenin harcamaları 5 ünite kalori ve kilo veremiyoruz. Sonrasında karşılaştığımız senaryo ‘su içsem yarıyor, 1 dilim ekmek, tatlı yedim çabucak kilo alıyorum’ oluyor. Evet bedene yalnızca 6 ünite kalori verdiniz ve sizi ayakta tutmak ismine, sıkıntı günler için, bu ortadaki 1 ünite kaloriyi depoladı. Zira artık kıtlık şuurunda. Süratli verilen kiloların, süratle geri alınmasının nedeni de bu.
Bu iş biraz sabır işi ve DÜZGÜN ŞEYLER VAKİT ALIR.
Nasıl bu kiloları çabucak almadıysak çabucak vermeyi de beklememiz gerekiyor.
Bizim için diyet daima aç kalmaktı. Pekala Yiyerek Kilo Vermek Nasıl Olacak?
Biz de danışanlarımla tam olarak bunu yapıyoruz. ‘Bak seni aç bırakırım, o yağları yakmak zorundasın.’ demek yerine onunla iş birliğine gidip ‘Senin muhtaçlıklarını karşılıyorum ve senin bu depoları elinde tutmana gerek yok.’ diyoruz. Aslında bedeni kıtlık şuurundan çıkarıyoruz.
2. Unsurumuz Diyet Yaptığımızı Fark Etmememiz Gerekiyor.
Diyet yapıp bunu hissetmemek mümkün mü dediğinizi duyar üzereyim. Hoş haber. EVET MÜMKÜN.
Yalnızca size özel hazırlanmış %100 uyumlu olan, konuttaki yemekleri şekillendirerek yürüttüğünüz, size iş yükü getirmeyen, yasaklar olmadan ve sevdiğiniz besinlerden oluşan bir programla kilo vermeniz mümkün. Yağ yakan kürlere, detoks listelerine gereksinimimiz yok.
3. hususumuz de listenin sürdürülebilir olması.
Hayatınız boyunca devam ettirebileceğiniz bir programla verdiğiniz kiloları muhafazayı da sağlayacaksınız. Bu hayatınız boyunca diyet yapacağınız manasına gelmiyor tabi ki. Lakin refleks olarak beslenmeyi öğrenebileceğiniz bir program olmalı ve hayatınıza entegre olabilmeli. Bu da bi evvelki hususta bahsettiğim üzere %100 uyumlu bir programla mümkün.
Oturup ailecek yemek yiyemiyorsanız ya da diyet yapıyorum diye kendinizi devamlı geri planda tuttuğunuz bir program sizin için pek de sürdürülebilir olmayacaktır.
Her şey zehirdir. Kıymetli olan dozudur.
Diyet yapmak yalnızca kilo vermek değil birebir vakitte sıhhatinize kavuşmaktır ve bir tedbir tedavisidir
Diyet yapmak zannettiğin kadar da sıkıntı değil.
Sıhhatini denetim altında tut kendine geç kalma!