Havalar yavaş yavaş ısınıyor; tabiat uyanıp, canlanıyor; ağaçlar yeşeriyor, çiçekler açıyor… Pek çoğumuz için bahar, senenin en hoş zamanı. Fakat baş sızısı sürükleyen, özellikle migren ve küme baş sızısı hastaları için bu aylar çok güç geçebiliyor. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji A.B.D. Öğretim Abonesi Prof. Dr. Necdet Karlı, tam suallere cevap verdi.
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji A.B.D. Öğretim Abonesi Prof. Dr. Necdet Karlı, migrenliler için en ehemmiyetli tehlike etkenlerinden birinin lodos olduğunu belirterek, “Lodos yelleri güneyden, özellikle Afrika üzerinden ülkemize gelen esintiler. Bu esintiler, Afrika çölleri üzerinden geçerken buradan kaldırdıkları toz ve kumun içerisinde bulunan elementleri de beraber taşırlar. Bu elementlerden kimileri migren sızısını tetikleyebilir” dedi. Özellikle bahar aylarında lodostan daha fazla etkilenen İstanbul, İzmir ve Bursa gibi kentlerde yaşayan migrenli hastaların hamlelerinin tetiklenme tehlikesinin çoğaldığına dikkat sürükleyen Prof Dr. Necdet Karlı, ancak bunun her migrenlinin saldırısının tetikleneceği anlamı taşımadığını da kaydoldu.
Özellikle belirli elementlere alıngan olan bireylerde, migren hamlelerinin tetiklenme ihtimalinin daha yüksek olduğunu anlatan Prof. Dr. Karlı, “Hastalarımız özellikle lodoslu havalarda kapalı alanlarda bulunurlarsa, bu elementlere maruz kalma ve migren hamlelerinin tetiklenme bahtı eksilir. Bu sebeple lodoslu havalarda migren sızısı sürükleyen hastaların olası olduğunca kapalı alanlarda olmasını nasihat ediyoruz. Ayrıca bu yarıyılda, ayda 4 gün ve üzeri migren sızısı sürükleyen hastalarımızın da doktorlarına müracaat etmeleri ve gözetici rehabilitasyon almaları uygun olur” diye konuştu.
Prof. Dr. Karlı, laflarına şöyle devam etti: “Bahar aylarında bir tehlike etmeninin de alerjenlerin, özellikle de polen ve çiçek tozlarının yarattığı tehlikedir. Bu tip alerjenler, migren hamlelerini tetikleyebilmekte ve hastaların sızılarını çoğaldırabilmektedir. Artan tehlike sebebi ile alerjenlerin yoğun olduğu alanlardan uzak durmak, çoğunlukla kapalı alanlarda bulunmak bu tehlikeyi eksiltip saldırıların başlamasını önleyebilecektir.”
Küme baş sızısına da değinen Necdet Karlı, bu tip sızıların ilkbahar ve güz aylarında başlayıp birkaç ay sürebildiğini ve günde birkaç defa yineleyebildiğini belirterek, ancak hastaları yaşamından bezdiren bu baş sızılarının neden bahar aylarında tetiklendiğinin net olmadığını kaydoldu. “Sebebin bedenimizin hormonal balansını ve biyolojik ritmini tertip eden merkezlerin etkinliklerinde bahar aylarında farklılıklar alana gelmesi olduğunu düşünüyoruz. Ne yazık ki migrenlilerde olduğu gibi kapalı alanlarda bulunmak, bu hastalarımızın baş sızısı hamlelerini yasaklamaz” diyen Prof. Dr. Karlı, bu vaziyette yapılabilecek en iyi şeyin, hastaların sızılarını iyi takip ederek, ne zaman başlayıp bittiğini gözlemeleri ve sızıları başlar başlamaz nöroloji doktoruna müracaat etmeleri olduğunu bildirdi.