Lösemili hastalar hakkında bilgi veren Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Çocuk Hematoloji Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Tunç Fışgın, günümüzde gelişen tıp teknolojisi sayesinde erken teşhis ve etkili bir tedavi yöntemiyle iyileşme oranının oldukça yüksek olduğunu vurguladı.
Lösemi nasıl ortaya çıkıyor
Löseminin çocukluk çağında en sık görülen kanser türü olduğunu belirten Prof. Dr. Fışgın, “Kemik iliğindeki kan kökenli hücrelerin anormal, kontrolsüz çoğalması sonucunda bu hastalık ortaya çıkıyor. Kemik iliğinde kanser yayılınca kan üretme fonksiyonu kayboluyor. Vücut kan üretemediği için çocuklarda kan değerleri düşmeye başlıyor. Bunun sonucunda çocukta kansızlığa bağlı yorgunluk, bitkinlik, halsizlik, okul başarısında düşme gibi belirtiler karşımıza çıkıyor” diye konuştu.
Tekrarlanan kanamalara dikkat
Kandaki bazı diğer değerlerin düşmesine bağlı olarak diş eti, burun ve özellikle kız çocuklarında adet kanamalarının görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Fışgın, “Tabi bir kere değil tekrarlayan kanamalar olduğunda endişe etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Enfeksiyonlar risk taşıyor
Birçok çocuğun enfeksiyon geçirdiğini fakat sık sık geçirilen enfeksiyonlara dikkat etmek gerektiği uyarısında bulunan Prof. Dr. Fışgın, “Çocuk, her şey normal seyrinde giderken artarda üç veya dört kez sık sık enfeksiyon geçiriyorsa o zaman ‘acaba bağışıklık sisteminde bir sıkıntı var mı?’ diye düşünmeliyiz. Çünkü Lösemi ne yazık ki böyle karşımıza çıkıyor” dedi.
Türkiye’de 2 bin çocuk lösemi hastası
Löseminin dünyada 100 bin kişiden 3 veya 4’ünde görüldüğünü belirten Prof. Dr. Fışgın, “Bu hastalık en çok 2 ile 5 yaş arasında özellikle de erkek çocuklarında görülüyor. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı rakamlarına göre bin 500, 2 bin çocuk lösemi hastası. Lösemi adı bizi çok korkutuyor kanser ve çocuk olması itibariyle ama lösemi çocuklukta tedavi edilebilen ve başarı yüzdeleri oldukça yüksek olan bir hastalık” diye konuştu.
Tanının geç konulması hastalığı ilerletiyor
Bazı çocuklarda tanı konulma noktasında zorluklar yaşandığını aktaran Prof. Dr. Fışgın, “1960’larda tanı konulduktan sonra yüzde 100 ölümler yaşanırken bugün tedavi edilme oranları yüzde 80’in üstünde. Çok geç tanı konulduğunda hastalık ciddi anlamda ilerlemiş oluyor” ifadelerini kullandı.
Tedavi aile, çocuk ve doktor uyumu gerektiriyor
Tedavinin uyum gerektirdiğini söyleyen Prof. Dr. Fışgın, “Çünkü tedavi bir, iki hafta değil en az 2 yıl sürüyor. O nedenle hasta iyi bir merkezde doktor ve aile uyumunun da olduğu şekilde tedavi edilmelidir. Çocukları kemoterapiye getirmek zor oluyor. Çocuklar hastalığın farkına varınca hastanede neler yaşayacaklarını biliyor. O yüzden çocukların hastaneye daha mutlu ve uyumlu gelmelerini sağlamalıyız. Uyumsuzluk olursa hastalık tekrar nüks edebilir” dedi.
Çocukların beslenmesinin de önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Fışgın, “Mümkün olduğunca doğal beslenmelerini öneriyoruz. Lösemide belirtiler bir hafta ile 1 buçuk ay arasında oluşur. Her şey normal giderken çocuk üst solunum yolu enfeksiyonu geçirdi, bir hafta sonra idrar yolu enfeksiyonu oldu, daha sonra başka bir enfeksiyon daha geçirdiyse; tekrarlayan enfeksiyonlar ve tekrarlayan kanamalar gözleniyor ise mutlaka hekim ile görüşmek gerekir.” diye konuştu.