Kontakt Lensler

Kontakt lenslerin buluşu bir yüzyıl evveline kadar uzanmaktadır. Bu mevzudaki liderlerden biri olarak kabul edilen August Müller 1889 senesinde yazdığı bir yazısında, kendi görme bozukluğunu bu lenslerle düzenlemeye müteveccih mücadelelerinden bahsetmiştir. O yarıyıllarda yeni sınanmaya başlayan kontakt lenslerin, henüz göze uygulanabilecek özelliklerde üretildiğini söylemek efor olur, Müller şiddetli ağrı ve flu görme nedeniyle lenslerini ancak yarım saat takabiliyordu.

Günümüzde kullanılan kontakt lensler ise, ince, biopolimer ismi verilen çok özel plastik bir maddeden yapılmaktadır. Bu lenslerle miyopi uzağı görememe, hipermetropi yakını görememe ve astigmatizma gibi hemen her türlü optik bozukluk düzenlenebilmektedir. Gözün şeffaf katmanı kornea üzerine yerleştirilir ve kendisiyle bu şeffaf katman arasına sızan gözyaşına yapışır. Göz kırpılmasıyla lens usulca hareket eder, bu hareketle lensin altına taze gözyaşı girer, bu da kornea katmanı için zorunlu oksijenlenme ve ıslamayı sağlar.

İki tip kontakt lens mevcuttur; sert kontakt lensler ve yumuşak kontakt lensler. Sert lensler ise kendi aralarında gaz iletken ve gaz iletken olmayan tip biçiminde iki kısma dağılmaktadırlar. Gaz oksijen iletken sert kontakt lenslerde, dolaysız lens üzerinden korneaya gaz geçişi olası olduğundan, değişik tipe oranla daha sıklıkla seçim edilmektedir. Yumuşak kontakt lensler ise daha çok su kapsadıklarından dolayı elastik bir yapıdadırlar, gaz iletken özelliğine de sahiptirler. Lens kalınlığına ve su içeriğine göre gaz iletkenliği değişmektedir. Burada ifade edilen gaz iletkenliği ifadesi oldukça ehemmiyetlidir, zira kornea dediğimiz şeffaf katmanın sıhhatli olabilmesi için oksijenin bu katmana lens üzerinden meselesiz geçmesi gerekmektedir. Yumuşak kontakt lenslerin gece gözde kalacak biçimde uzun süreli kullanımını önermemekteyiz, zira kornea katmanı yatarken gözkapağının arttaki ufak damarlardan gıdasını ve oksijenini almaktadır. Gece uykusunda lens takılması bir bariyer tesiriyle korneanın gıda almasını önleyecektir, bu ise göz sıhhati açısından oldukça mahzurludur. Her cins yumuşak kontakt lens kesinlikle gece uykusundan evvel çıkartılmalı ve solüsyonunda saklanmalıdır.

Kontakt lens teknolojisindeki ilerlemeler son zamanlarda öyle bir sürat kazanmıştır ki, insanların bu lensler hakkındaki bilgileri büyümelerin azıcık gerisinde kalmıştır. Hali Hazırda yaygın olarak inanılan bir hayli yanlış düşünce mevcuttur, bu yanlış düşüncelerin üzerinde durmak ve doğru bilgileri anlatmak yararlı olacaktır.

Birçokları kontakt lens takmaya alışmanın güç olacağını, buna alışamayacaklarını varsayır. Oysa birey karar verdiğinde gözüne lensi yerleştirmek pek problem yaratmaz, lens takıldıktan birkaç dakika sonrasında ise artık yumuşak lensler gözde çok az hassasiyet yapmaya başlayacaktır. Gaz iletken sert lenslere alışmak ise azıcık daha uzun zaman almaktadır, ancak günümüzde bazı özel gidişatlar dışında bu cins sert lens kullanımı artık seçim edilmemektedir. Yumuşak kontakt lenslerde geçim süresi birkaç gündür, gaz iletken sert lenslerde ise takribî 2-3 haftadır.

Başka bir yanlış inanış, kontakt lenslerin gözlüğe mukayeseyle daha az kullanılışlı olduğu biçimindedir. Oysa ilk defa lens kullanımında birey, gözüne lensi yerleştirme tekniğini bilene kadar yavaş ve dikkatli davranmalıdır, bu teknik kazanıldığında ise artık lensi yerleştirmek mesele olmaz. Kontakt lenslerin bakımı ve muhafazası için daha öncekinden bir hayli solüsyonlar kullanılıyordu ve bu zaman alıyordu. Günümüzde ise gece uykusunda çıkartılan lenslerin yalnızca bir çeşit özel solüsyonda bekletilmesi yeterli olacaktır. İlk birkaç günlük alışma periyodundan sonra rahatça kullanılan lenslerin, gözlüğe mukayeseyle çok daha nitelikli bir görüntü sağladığı kuşkusuzdur. Gözlüğün dezavantajı net görüş alanını daraltmasıdır. Gözün yapısına bütün tamlık sağlaması ve doğrudan gözün üzerine yerleştirilmesi sebebiyle, kontakt lenslerde görüntü daha net ve görme alanı daha geniştir. Özellikle yüksek numarası olan bireyler gözlüğe mukayeseyle kontakt lensle daha iyi ebatta bir görüş sağlarlar.

Pek çok insan astigmatın kontakt lensle düzelmeyeceğine inanır, ancak bu da doğru değildir. Gözün kornea dediğimiz ön şeffaf yüzeyinin kumpassız olması hali anlamına gelen astigmatizma bir hastalık olmamakla beraber çok yaygın bir vaziyettir, yakında ve uzakta flu görme halidir. Daha Öncekinden gaz iletken sert lenslerin kullanıldığı astigmatizma için, günümüzde özel tekniklerle yumuşak lensler üretilmiştir ve rahatlıkla kullanılmaktadır.

Bazıları ise, lens kullanımı sırasında ortaya çıkabilecek güçlükleri dinlediklerinden, kontakt lenslere soğuk bakarlar. Daha Öncekinden uygulanan sert lenslerde birtakım güçlükler yaşanmaktaydı, ancak günümüzde yumuşak lensler, gözün hava almasını sağlayacak çok özel malzemelerle üretim edilmektedir. Lenslerin gözde doğru yere oturması ve evvelden kesitirilebilir bir biçimde hareket etmesi için özel dizaynlar kullanılmaktadır. Lens kullanmaya yeni başlayanlarda en sık görülen şikayetlerden biri kuru göz hissidir. Bu hissi gevşetecek özel dizaynlar ve lens materyalleri mevcut olduğu gibi, lens takılması esnasında kullanılan ve gözü ıslatan özel damlalar da kullanıma girmiştir. Kontakt lens takılması sırasında ortaya çıkabilecek yan tesirlerin çoğu kendi kendini sınırlayıcıdır; başka bir deyişle lensler kısa bir zaman için gözden çıkarıldığında, bunlar acilen geçer. Göz hekiminin direktiflerine uyulduğunda ise, lens kullanımı sırasında çok ciddi bir karmaşıklığın ortaya çıkması son derece enderdir.

Gözün önüne yerleştirilen ve gözle iyi bir geçim sağlayan kontakt lensler, yinede bir yabancı cisimdir. Olasılık da olsa gözü çizebilir, mikrop kaptırabilir. Şayet önerilen müddetten daha uzun takılırsa, şeffaf katmanda çizilme ve şişme ödem yapabilir. Değiştirilmeden uzun zaman kullanılırsa lens üzerinde birikintiler güvence parasılar oluşabilir. Bu birikintilere, lense veya lens arınıcı solüsyonlara karşı alerji büyüyebilir. Çok seyrek lensin gece gözde kalmasına veya bakımlarının iyi yapılmamasına bağlı olarak ciddi enfeksiyonlar oluşabilir ve bu vaziyet görmeyi bozabilir. Bahsedilen bu tehlikeler, asılda enderdir ve göz hekimine müracaat etildiğinde rehabilitasyonları oldukça basittir.

Kontakt lens uygulayıcılarının, lens kullanım ve bakım kaidelerini yetersizsiz uygulaması zaferde kesinlikle lüzumludur. Mevzunun uzmanı göz hekimi tarafından muhtelif göz ölçümleri ve tetkiki sonrasında alınması gereken kontakt lensler, gözlüğe oranla görmeyi düzenlemede seçim edilen, uygun ve emin bir seçenektir. Bazı göz hastalıkları kontakt lens kullanımını yasaklamaktadır. Gözlerinde sık sık enfeksiyon olan hastalar, ciddi allerjik göz rahatsızlığı bulunanlar, gözyaşı azlığı ya da gözyaşı yapı bozukluğu bulunan bireyler, kontakt lenslere oldukça güç geçim sağlarlar ve bu lensleri gözlerinde pak yakalayabilmeleri de oldukça eforlaşır. Bu gidişatlarda, hastanın lens kullanıp kullanmayacağına, göz doktoru karar verecektir.

Toparlamak gerekirse; kontakt lenslere alışmak basittir, kullanılışlık ve günlük hayatta serbestlik açısından gözlüğe mukayeseyle ehemmiyetli avantajlar sunmaktadır. Astigmatizma dahil, hemen her cins görme bozukluğunu lenslerle düzenlemek olasıdır. Uzmanların nasihatine uygun hareket edilirse, kullanımlarıyla alakalı ciddi problemlerin ortaya çıkma tehlikeyi düşüktür. Kontakt lenslerle sağlanan görme eforu, gözlüklerin sağladığından daha iyidir.

Op.Dr. Özcan Karakurt

Göz Hastalıkları Uzmanı

güncelgündemhaberhaberlersağlık