Dünya, şimdilerde özel bir beslenme stilinin kısa zamanda cildi gerginleştirdiğini ve pürüzsüzleştirdiğini konuşuyor. Ana tez şu: “Suratınızı gerginleştirmek için lüzumunuz olan her şey buzdolabınızda!”
Dilden dile, kulaktan kulağa dağılan bu olağanüstü perhizin kaşifi Harvard’lı Profesör ve Eczacı Nicholas Perricone… Perricone’nin kendisi de senelerdir şekerden uzak duruyor. Zira şeker molekülleri, kollajen lifleriyle birleşip onları sertleştirerek elastikliklerinin kaybolmasına yol açıyor. Bu da buruşuklukların yaradılışına neden oluyor.
Buruşuklukların yasaklanması için ise Perricone, taze meyve, yağlı et ve sebzenin yeşil ışığından yararlanmak gerektiğinin altını çiziyor. İşte şimdi sırada, herkesin merak ettiği can akdikeni sualler var. Anti-aging perhizi hangi temel koşullarda ehemmiyet kazanıyor? Beslenme ve yaşlılık arasındaki bağlantı nasıl kurulabilir? Ve hangi besinler gençleştiriyor, hangilerinden uzak durmak gerekiyor?
Perricone’ye göre kollajen liflerinin sertleşmesi öncelikle serbest radikaller sayesini yasaklanıyor. Her ne kadar beden enzimler ve amino asitlerden kendi bağışıklık sistemini oluştursa da yeniden de bunu oluşturmak için doğru besinlere ve formlara lüzum dinliyor.
Esansiyel yağ hücreleri; proteinler
Nicholas Perricone, beslenme ve buruşukluk yaradılışı arasında mucizevi bir bağlantı olduğunu düşünüyor. Kuramı ise şöyle: “İnsanlar tek doğrultulu besleniyor. Fazla karbonhidrat ihtiyarlatıyor. Makarna, patates ve ekmekten alınan fazla karbonhidrat ciltte tahrişe neden oluyor. Özellikle çok çabuk kana karışan ve böylelikle ensülinin çoğalmasına neden olan karbonhidratlar riskli… Bu tepkin yağ yakımını bloke ediyor. Dolayısıyla karbonhidrat kana ne kadar yavaş karışırsa, ciltte de o kadar az zarar alana geliyor. Genç kalmak için ensülinin yavaş ve aralıksız alımı koşul.”
Birçok birey de protein alımında mesele yaşıyor. Oysa protein bırakılamaz. Zira bedende teker teker aminoasitlere dönüşüyor. O da kolajen liflerini, esnek lifleri ve hormonları oluşturuyor. Ayrıca proteinler metabolizmayı harekete geçiriyor. Perricone, günde üç öğün kesinlikle alınması gereken besin maddeleri arasından tercih yapmayı da muhtemel kılıyor. Ve günde üç litre suyu da asla önemsememe etmemek gerektiğini belirtiyor. Perricone’ye göre cildi gençleştirmek için harcanması gereken besinler şunlar:
Soya filizi: Bedenin kendi hormonları kadar tesirli. Cildi dolduruyor ve gerginliğini sağlıyor.
Ispanak, lahana: B vitamini bağ dokusunun sıkılığını destekliyor, selüliti önlüyor.
Yeşil çay: Serbest radikallere karşı ehemmiyetli hücre gözetici maddeler kapsıyor ve böylelikle yaşlılığın doğrudan hücrelerde durdurulmasını sağlıyor.
Su: Hücrelerin ve bağ dokularının dolgu ve destek ihtiyacını karşılıyor. Besinlerin hücrelere taşınmasını, atıkların da hücrelerden çıkışını sağlıyor.
Som ve ringa balığı: Perricone’ye göre bedenin acil lüzum dinlediği ama kendi başına üretemediği doymamış yağ asitleri kapsayan bu balıklar, hücrelerdeki yaşlılık sürecini yavaşlatarak Anti-aging’de anahtar görevi görüyor.
Sarmısak: Bileşimindeki allizin maddesi kan dolaşımını harekete geçirerek cildi temizletiyor. Böylelikle cilt sıhhatli bir renge kavuşuyor.
Tavuk: Bedenin hoşluk hormonları üretmek için lüzum dinlediği yüksek kıymette protein kapsıyor. Ayrıca kolajen imalini ve bağ dokusundaki liflerin yenilenmesini destekliyor.
Zeytinyağı: Soğuk preslenmiş hali sıhhatli yaşam için bire bir olan bu yağ, erken ihtiyarlama ve buruşukluklar için muhteşem bir silah. Doymamış yağ asitleri hücreleri risklerden gözetiyor.
Yumurta ve süt: Dikkat çekici biçimde “niacin” maddesi kapsıyorlar. Bu B vitamini ambarları hücre yenilenmesi için bırakılmaz olarak belirleniyor.
Rezene: Perricone’ye göre haftada birkaç defa sofrada olmalı. Kalsiyum zengini bu ot, ciltte su depolanmasını sağlıyor ve hücre yenilenmesinde görev alıyor. Avokado: E vitamini açısından oldukça zengin. Böylece serbest radikallere karşı içeriden de tesir ediyor.
Elma: Şeker ve ensülin cildi ihtiyarlatıyor. Buna rağmen elma kan şekerini sabitliyor ve ensülin iniş çıkışını engelliyor.
Netlikle uzak durulması gereken gıdalar
Margarin: Kahvaltı ve kızartma yağı olarak sofralarda yer verdiğimiz margarindeki doymuş yağ asitleri cilt hücrelerine hasar veriyor ve bedende yağ olarak depolanıyor, kısacası şişmanlatıyor.
Kahve: Ensülin oranını artırdığı için cilde hasar veriyor. Ayrıca stres hormonu kortizolü harekete geçiriyor.
Havuç: Havuç, muz, üzüm ve mango gibi meyve ve sebze cinsleri, yüksek glisemik indeksleri dolayısıyla Perricone’nin yasaklı listesinde yer alıyor. Glisemik indeks, kan şekerinin bir öğünde ne kadar çoğaldığını gösteriyor.
Portakal: Her ne kadar vitamin açısından yüksek bir meyve olsa da şekeri yükseltmesiyle de biliniyor. Bu surattan sıhhatli C vitamini alabileceğimiz meyveler elma ve limon.
Pizza: Pizzadaki karbonhidrat yağ yakımını yasaklıyor. Ama haftada bir defa yemek hasar vermiyor.
Hürriyet