Ürettikleri balın, polenin, propolisin ve hatta zehrin sağlık ismine pek çok verimi olan arılar şimdi de kanser hastaları için umut oldu.
Fizik kaidelerine göre uçması bile muhtemel olmayan arıların kanat ağırlıklarının 6-7 katını taşıyabildikleri belirtildi. Halbuki uçmak için her bir kanadın bedenden bir buçuk kat büyük olması gerekiyor. Bir arı vasati 50 günlük yaşamı boyunca hiç durmadan çalışıyor. Son senelerde ülkemizde kullanımı artan propolis, arıların bitkilerden ürettiği ve kovan içi paklikte ve kovanın izolasyonunda kullandıkları bir madde. Arılar, kovana giren ve taşıyamayacakları kadar büyük böcekleri öldürüp bu akışkanla kaplıyor. Böylece mumyalanmış olan yabancı varlıklar kovan içinde mikrop riski de oluşturmuyor. İnsanlar da arıların ürettiği bu maddeyi sağlık için harcıyor.
“Penisilini boşver propolisi var”
1 miligram propolis, takribî 20 miligram penisiline tekabül ediyor. Propolisin yanı gizeme polen ve arı sütü de şifa kaynağı. Türkiye’de arıcılıkta ehemmiyetli adımlar atılırken, propolis bilhassa kanser hastaları için yeni bir umut oldu. Propolisin hücre yenileyisi, bağışıklık destekleyici, antikanserojen bileşenler kapsaması, propolisi ehemmiyetli kılıyor.
Diğer yandan “arı havası”nın Almanya’da kullanılmasına çok uzun seneler evvel başlandı. Arı havasının özelikle astım, bronşit gibi solunum yolu hastalıklarında yüzde 80’e varan iyileşme sağladığı, arıcılıkla uğraşan insanların kovanın havasını içlerine sürükledikleri için baş sızısından korundukları ifade ediliyor.
Kaynak: İHA