Kancalı Kurt

Asalak ismi verilen minik canlılar tarafından alana getirilen ve cilt, ince barsaklar ve akciğerleri etkileyebilen hastalıklardır. Necator americanus, Ancylostoma duodenale, Ancylostoma ceylenicum ve Ancylostoma braziliense ismi verilen asalaklar hastalığa neden olabilir. İlk iki asalak yalnızca insanlarda son ikisi ise hem insanlarda hem de hayvanlarda hastalık yapabilir. Bu yazıda ilk iki cins üzerinde durulacaktır. Kancalı kurt hastalığı son derece yaygındır ve nemli tropikal ve subtropikal bölgelerde takribî olarak 700 milyon insanı etkilemektedir. Dünya genelinde günde 700 milyon insandan vasati 7 milyon litre kan emmektedirler.

Özellikle gelşmekte olan ülkelerde çocuklarda alana gelen kancalı kurt enfeksiyonu neticeyi bayağıda ölümcül olmayan bir çok hastağa karşı çocukların mukavemeti düşmekte ve vefat alana gelebilmektedir.

Her iki cinsin de uzunluğu vasati 10 mm ortamındadır. Kancalı kurtlar sarih pembe veya pembemsi beyaz renktedirler. Baş konut gövdeleri ters doğrultulara doğru bükülüdür. Erkeklerinde yelpaze biçiminde başka asalaklarda olmayan keseleri vardır. Döllenmiş bir dişi, 60 x 40 mikrometre ebatlarındaki yumurtalarından günde 10.000-20.000 arasında yumurtlayabilir. Kancalı kurtlar 30 oC güney ve 45 oC kuzey enlemleri arasında bulunurlar.

Hastalık; ılık, nemli ve oksijenli toprakta büyüyen yavru kancalı kurtlarla larva ten yoluyla bulaşır. Cilde giriş yerlerinde kaşıntılı bir kızarıklık alana gelebilir. Özellikle kapalı ve kalabalık topluluklarda daha sıktır.

Deriden kan damarlarına geçen kancalı kurtlar akciğerlere erişebilirler. Akciğerlere eriştiklerinde minik hava yollarına giderek öksürüğe neden olabilirler. Öksürük sırasında yukarıya doğru çıkan larvalar yutularak sindirim sistemine geçerler. Bu sayede ince barsaklara yerleşen larvalar yavrular ? gelişimlerini bitirerek erişkin olgun kancalı kurt haline kazançlar. Olgun ve yavru larvalar dışkı ile dışarı çıkarlar.

Deriye giriş yerinde alana gelen şişlik, kızarıklık ve kaşıntı, genelde Necator americanus asalağı ile alana kazanç ve allerjik bir vakadır. Aylarca devam edebilir.

Bulgu ve belirtiler

– Bu asalağın bulunduğu bireylerde genelde bulgu ve şikayet bulunmaz, zira rakamca azdırlar. Bununla beraber zaman içerisinde ileri derecede demir eksikliği kansızlığı anemiyi alana gelebilir.

– Akciğer tutulumunda: öksürük, hırıltılı solunum ve hafif bir ateş ortaya çıabilir. Genelde hafif izler.

– Sindirim sistemi tutulumunda: şiddetli hastalık gidişatında iman tahtasının alt kısmında şiddetli ağrı ve barsak hareketleirinin çoğalışı dikkat çekicidir. Devamlı kan emileceğinden anemi ve albümin eksikliği alana gelebilir. Alana gelebilecek öteki şikayetler: iştah kaybı, ishal, solukluk, halsizlik, dışkıda yumurta ve kan görülmesi, ağızdan kanlı salya gelmesi.

Tanı

Hastanın taze dışkısının mikroskopla incelenmessonucu şayet asalak yumurtaları görülebilirse tanı konur.

Bu hastalıkta D-xylose testinin sonuçarı da değişebilir.

Korunma

Özellikle kanalizasyon sisteminin ve genel etraf hijyeninin iyileştirilmesi gerekir.

Rehabilitasyon

Hastalığın rehabilitasyonunda pyrantel pamoate ve mebendazole etmen maddeli ilaçlar son derece tesirlidir. Ayrıca alana gelen anemi ve beslenme beceriksizliği gibi vaziyetlerin de rehabilitasyon edilmesi gerekir.

güncelgündemhaberhaberlersağlık