Kadınları strese iten etmenler çok muhtelif ve erkeklere göre çok değişik. Günümüzün kadını anne, eş ve çalışan kimliğiyle en iyi için gayret ederken, stres etkenleri de yükseliyor. Kadın ve erkekte stresin değişiklikleri nelerdir? Kadın olmanın stresiyle nasıl başa çıkılabilir? Uzman Psikolog Ayben Ertem, bu suallerin yanıtlarını tüm detaylarıyla veriyor.
Kadınların genellikle erkeklerden daha stresli olduğu yaygın bir düşüncedir ve doğrudur da. Aynı anda birden fazla işle ilgilenirler ve kesintisiz bir koşturma halindedirler. Eğitim ve danışmanlık hizmetleri veren Esentepedeki Beynin Eforu İnsan Kaynakları Genel Müdürü Uzman Psikolog Ayben Ertem, kadınların stresle nasıl başa çıkabilecekleri sualine tüm detaylarıyla yanıt veriyor.
Arizona Üniversitesinde 166 konutlu çift üzerinde yapılan bir çalışmada kadınların gün içerisindeki stresinin erkeklere oranla daha fazla olduğu, bunun sebebinin de kadınların aynı stresli hadiseyi gün içerisinde episodlar halinde tekerrür yaşayabildikleri ancak erkeklerin böyle bir şey yaşamadıkları, vakadan kısa bir zaman sonra unuttukları ve devam ettikleri neticeyi çıkmış. Kadınlar stresli bir vaka yaşadıklarında unutup yaşamlarına devam etmekte zorlanıyorlar, tetikleyici bir etmenle karşılaştıklarında ise o stresli anı tekerrür yaşayabiliyorlar.
18 yaşın altında çocukları olan konutlu kadınların % 70i konut dışında çalışan kadınlardan oluşuyor Cleveland Clinic, 2009. Sosyologlara göre de bu kadınlar hem işyerindeki erkek standardıyla gayret etmeye çalışırken, bir yandan da konutta muhteşem eş ve anne olmaya çalışıyorlar. Kadınlar ayrıca tabiatları gereği hayır demekte zorlanırlar, eşlerini ve çocuklarını memnun etme gibi anaç özelliklerinden dolayı öbür insanlara da hayır demekte zorlanırlar. Bunlar da onların daha fazla strese girmelerine neden olabiliyor.
Kadınlarda ve Erkeklerde Stres nasıl değişiklik gösterir?
Ayben Ertem, erkekler ve kadınların strese değişik tepki vermelerinin sebebinin reelinde hormonlarla alakalı olduğunu dikkat topluyor. Kortisol, epinefrin ve oksitosin kritik rol oynayan üç ehemmiyetli hormondur. Stresli gidişatlarda kortisol ve epinefrin bireyin kan basıncını ve dolaşımdaki kan şekeri seviyesini çoğaldırır ve kortisol, immun sistemin aktifliğini eksiltir.
Stanford Üniversitesi Nörobiyoloji Bvefatınden Prof.Dr. Robert Sapolskye göre insanlar daha evvelleri kadınlardaki kortisol seviyesinin stresli gidişatlarda erkeklerden daha değişik seviyede olduğunu düşünüyorlardı. Başka Bir Deyişle bu hormonun stresli gidişatlarda kadınlarda daha fazla salındığını bu surattan da kadınların daha duygusal olduğuyla alakalı kuramlar üretiliyordu. Ancak daha sonra kortisol imalinin erkek ve kadında bir değişiklik göstermediği ve her şeyin oksitosin hormonunda bittiği ortaya çıktı. Kadınlarda, stresli bir civarda kortisol ve epinefrin kan dolaşımından süratli bir biçimde geçerken oksitosin devreye girer, beyinden salınır, kortisol ve epinefrin yapımına karşı hamle yapar ve rahatlatıcı, gevşetici duyguları yükseltir. Erkekler de strese girdiklerinde oksitosin hormonu salınır ancak kadınlara oranla çok daha az ölçüdedir.
Kadınlar yaşamları boyunca menstrual yarıyıl, doğum, doğum sonrası, menopoz gibi hormonal farklılıklar yaşadıkları için bu cins kimyevi farklılıklar da strese daha fazla maruz kalmalarına sebep olabiliyor. Öte yandan yapılan çalışmalarda kadınlardaki oksitosin hormonunun faize hormonlarıyla birleşmesi neticeyi stresle baş etmelerinin erkeklere göre daha değişik olduğu ortaya çıkmış. UCLA daki profesörlere göre, erkekler, stresli gidişatlarda fight & flight, başka bir deyişle savaş ya da kaç tepkisini kullanırlarken kadınlar, tending and befriending başka bir deyişle meşgul olma ve arkadaşlık kurma tepkisini kullanıyorlar. Bu meşgul olma vaziyeti de stresi eksiltmek ve kendini gözetmek için kendisinin ve çocuğunun bakımıyla ilgilenme, şefkat ve alaka gerektiren etkinliklerdir. Arkadaşlık kurma başka bir deyişle Befriending tepkisi ise, sosyal ağ yaratma, dostluk kurma ve devam ettirme gibi etkinliklerdir ve bunlar stresli süreçte oldukça destekçi oluyor.
Erkeklerde savaş ya da kaç tepkisinin olmasının sebebi de erkeklerde oksitosin hormonunun daha az salgılanmasıdır. Stres vaziyetinde erkek ya dışa vurmayıp kaçacak ya da savaşacak. Zati günlük hayatta baktığınız zaman da kadınlar stresli gidişatlarda bkocamanlarıyla konuşmayı destek almayı ya da ne yapması gerektiğini sorma, fikir alma lüzumu sezerken, erkekler stresli gidişatlarda kaçmayı, konuşmamayı seçim ederler ya da golf gibi streslerini atacakları ve odaklanmalarını gerektirecek bir spor yaparlar.
Çözüm teklifleri
Spor yapmak, yürümek, masaj yaptırmak, ılık banyo yapmak, bir dostla buluşmak, dans etmek, müzik dinlemek, soluk egzersizleri yapmak, okumak stresle baş etmede tesirli olabilecek usullerdir. Ancak baş etmek olası olmadığında takviye almaktan sakınmamak gerekir. O zaman da psikoterapi, biofeedback gibi usullerden faydalanabilirsiniz. Biofeedback stresle baş etmede oldukça tesirli bir usuldür. Biofeedbackin depresif duygu vaziyetini ve kronik stresten kaynaklanan anksiyeteyi düzenlediği, akut strese maruz kalan şahıslarda genel duygusal sıhhati düzenlediği yapılan çalışmalarda belirtilmiştir. Birçok ders kitabında ve yayınlarda stres ile baş etme usulleri içerinde biofeedbackin tesirliğine dair araştırmalar bulunduğundan bahsedilmiştir.
Vücudunuzun gerginliğe ve strese verdiği tepkinin temel yollardan bkocaman ten yoluyladır. Bilim adamları buna galvanik ten rezistansı diyorlar. Galvanik ten rezistansı ya da kısaca GSR, sempatik asap sistemi tarafından hakimiyet edilen ter bezi etkinliğindeki ve gözeneklerin hacmindeki değişkenliklerin refleksiyonudur. Heyecanlandığınız, korktuğunuz ya da rastgele bir şeyden rahatsızlık dinlediğinizde sistem bütün bedeninizdeki kimyevi ve fiziksel farklılıkları aktive eder. Galvanik ten rezistans seviyeniz de değişir. Rahatlamış ve sakin olduğunuz zaman ten rezistansınız çoğalır, gergin olduğunuz zaman ten rezistansınız düşer. Stresi eksiltmek için üretilen ve geliştirilen GSR2 parmak bağlantısı bu stresi elimine ediyor.