Aşikar vücutsal ruhsal ve cemiyetsel büyümelerin görüldüğü çocukluktan yetişkinliğe geçiş yarıyılı olan ergenlik çağındaki gençlerin mutluluğu tutabilmek için değişik arayış ve temennilere girebildiğine dikkati sürükleyen Prof. Dr. Gizem, şöyle dedi:
”Günümüzde hayat standartları değişti. Kazanç seviyesindeki çoğalış sebebiyle eforu da arkasıydı. Buna bağlı olarak daha öncekinden senede bir veya iki kere alınabilen elbise veya oyuncaklara artık çocuklar ve gençler senenin her yarıyılında basitlikle erişebiliyor. Senede bir veya iki kere giysi satın alınabilirdi. Alındığında da çocuklar coşardı. İnsanların artık istedikleri mahsule basitçe erişebiliyor olması, o eşyaları; daha öncekinden alındığı zaman coşulan, mutlu olunan bir obje olmaktan çıkardı.”
Prof. Dr. Gizem, gençlerin mutluluğu tutabilmek için değişik arayış ve temennilere girebildiğini kaydolarak, gençlerin kimi zaman uyuşturucuya ve aykırı dost gruplarının içerisine dahil olduğunu, kimi zaman da günü birlik yaşantılarla mutlu olmaya çalıştığını bildirdi.
-”DEÄİŞİMLER DİKKATE ALINMALIDIR”-
Prof. Dr. Gizem, gençlerin zahmetli ruh halinin çoğu zaman bunalıma dönüşebildiğine de dikkati sürükleyerek, bu gidişatın erken yarıyıllarda tespit etilmesinin rehabilitasyonu basitleştirdiğini söyledi.
İnsanın duyguları ile yaşayan bir varlık olduğunu, bu sebeple de etraftan, hayattan ve hadiselerden tez etkilendiğini vurgulayan Prof. Dr. Gizem, şunları söyledi:
”Gençler etraflarındaki hadiselerden tez etkileniyor. Bu etkileşime bağlı olarak alana gelen zahmetli ruh hali ile çocuklar ve gençler sık sık intihardan laf ediyorsa bu düşünce hafife alınmamalıdır. Çocuğunuzun sizinle irtibatı, dost etrafı değişmişse ve çocuk değişik gruplarla dostluk yapmaya başlamışsa, gece gözleri kızarmış bir biçimde konuta geliyorsa, daha çok para tüketiyorsa, en minik bir kasvet yaşaması halinde intihardan laf ediyorsa, bu metamorfozlar dikkate alınmalıdır. Ebeveynler sık sık intihar etmekten laf eden çocukları ile yakından ilgilenmeli ve bu mevzuda profesyonel destek almalıdır. Anne babalara teklifimiz çocuklarına dostça yanaşmaları, çocuklarını suçlamadan ve yargılamadan bağlantı kurmalarıdır. Çocuk böylece ailesini dostu gibi görmeye başlar ve yaşadığı her kasveti büyük ebatlara erişmeden rahatlıkla ailesi ile paylaşır.