Son senelerde “anti-aging” olarak öğrenilen ihtiyarlama karşıtı rehabilitasyonlardan sıkça bahsedilir oldu. Dolgular, botoxlar, lazer uygulamaları gibi… Bu bilgi yoğunluğu içerisinde kafamızın azıcık karışması son derece olağan. En sık karşılaştığımız sual ise BOTOX mu ? DOLGU mu ?
Acaba benim için hangi rehabilitasyon uygun diye merak ediyorsanız Kozmed Lazer Merkezleri Dr Nermin Güner Şimşek yanıtını şöyle açıklıyor;
“Yaşın ilerlemesi, kolajen birleşiminin yavaşlaması neticeyi cildin nem yakalama kapasitesi eksilir. Etrafsal etmenler ve uzun süreli güneş ışığına maruz kalma gibi bir hayli neden cildimizde kırışmalara, hacimsel kayıplara yol açar. Bu gidişat kendini form bozuklukları ve çöküntüler olarak gösterir. Buruşukluklar ve hacim kayıplarının en iyi çözümü, dolgu maddelerinin cilt altı dokulara yerleştirilerek bu kayıpların karşılama edilmesidir.
Mimik adalelerinin fazla çalışmasına bağlı olarak da, suratımızın bazı bölgelerinde özellikle kaş arası ve göz kenarlarında kaz ayakları zamanla barizleşen dinç buruşukluklar kollanır. Konuşurken kaş çatma en sık kullanılan mimik ifadelerden biridir. Bu da zaman içerisinde bölge adalelerinin fazla kuvvetlenmesine ve yüzde sert bir ifade oluşmasına neden olur.
Kaş arasındaki buruşukluklar bize dargın olmasak da sert ve dargın bir ifade verirken göz kenarlarındaki buruşukluklar ise tebessümdüğümüzde ortaya çıkarak bizi olduğumuzdan daha yaşlı gösterir. Bu buruşukluklar henüz derinleşmeden ve yerleşmeden yapılacak botox uygulaması en iyi müdahale olacaktır.
Şayet suratımızdaki buruşukluklar dinç ise başka bir deyişle mimik ifadelerle aşikarlaşıyor ise botox uygulaması, şayet hacim kayıplarının neden olduğu form bozuklukları varsa dolgu uygulamaları, her iki problem de mevcut ise iki uygulama beraber yapılabilir.
Bu sayede cilt daha dolgun ve daha genç bir görünüme kavuşacaktır.