Rahatsızlıklar arasında bulgularını kurala çok fazla almayıp kesintisiz olarak ertelediğimiz gidişatlardan biride göz kapağı düşüklüğüdür. İlk zamanlarda farkına vardığımız ancak hekime gitmediğimiz bu vaziyet ilerleyen düzeylerde ciddi meselelere yol açabiliyor! Bu mevzu hakkında Dünyagöz Etiler ’in uzman doktoru Op. Dr. İskender Alkın Solmaz, göz kapağı düşüklüğü ve mevzu hakkında merak edilenleri paylaştı…
Göz kapağına uygulanan cerrahilerin, estetikten öte fonksiyonel müdahalelerdir. Göz kapağı estetiği, hafife alınmayacak ciddi operasyonlardır. Zamanında müdahale edilmeyen kapak düşüklükleri, ilerleyen yarıyıllarda görme kayıplarına varabilecek ciddi problemler oluşmasına yol açabilir.
Göz kapağında oluşan ve müdahale gerektiren problemlerin, görme yetisini negatif etkilemektedir. Göz kapağı estetiği, hafife alınacak veya kolay bir operasyon değildir. İnce değişler gerektiren, her hasta için özel olarak tasarlanması gereken bir müdahaledir. Göz kapaklarında bulunan göz yaşı bezleri, gözleri hareket ettiren adaleler, yumuşak dokular ve görme asapları, göz sıhhati açısından büyük ehemmiyet taşır.
Dolayısıyla, göz kapağına yapılacak müdahaleler tasarlanırken, hastalar ile karşılıklı oturarak bütün olarak lüzumlarının tanımlanması gerekiyor.
YALNIZCA ESTETİK DEĞİL AYNI ZAMANDA FONKSİYONEL BİR MÜDAHALE!
Göz kapağı düşüklüğü ile alakalı yapılacak müdahalelerin, görme yetisinin korunması açısından büyük ehemmiyet taşıdığının altını çizen Op. Dr. Solmaz, “Kapak düşüklüğü reelinde görmeyi yasaklayan, dolayısıyla estetikten öte daha fonksiyonel bir problemdir. Hastanın göz kapağı düştüğü zaman, görme alanı daralır ve bu nedenden dolayı görme yetisinin korunması açısından operasyon zorunludur. Göz kapağı seviyesi altta ve görmeyi yasaklayacak bir biçimde ise, artık bu estetik değil, fonksiyonel bir müdahaledir ve süratlice çözüme kavuşturulması gerekir” ifadelerini kullandı.
ÇOCUKLARDA ERKEN MÜDAHALE İLE GÖZ UYUŞUKLUĞU ÖNLENEBİLİR!
Çocukluk yarıyılında oluşan kapak düşüklüklerinin, ilerleyen yarıyıllarda görme yetisinde ciddi problemler oluşmasına yol açabileceğini belirten Op.
Solmaz, “Özellikle çocuklarda, erken gözlemlenen kapak düşüklüklerinde müdahalenin erken yapılması gerekiyor. Zira, çocuklar ve bebeklerde zamanında müdahale edilmeyen kapak düşüklüğü hadiselerinde, ilerleyen yaşlarda göz uyuşukluğu görülme kaderi oldukça yüksek. Bu müdahaleler ile bu tehlikeyi ortadan kaldırabiliyoruz. Özellikle bu cins hadiselerde, müdahalenin acil olarak asıllaştırılması gerekiyor. Ancak erken müdahale ile ileride oluşabilecek negatif tesirlerin önüne geçilebiliyor” dedi.
HASTALAR AYNI GÜN TABURCU OLABİLİYOR!
Operasyonda genelde yerel anestezi ile yapıyoruz. Üst göz kapağının içerisinden veya dışarısından yapılabilen bu müdahalelerin ardından, hastaları aynı gün taburcu edebiliyoruz. Genellikle operasyon esnasında veya sonrasında ağrı yaşanmaz. Dolayısıyla ilk günden itibaren hastaların, okumak, yazmak, bilgisayar kullanmak veya televizyon izlemek gibi etkinliklerini hakikatleştirmelerinde bir mahzur bulunmuyor.
Yalnızca göz kapağı çevresindeki dokularda bir müddet şişlik, morluk veya kızarıklıklar olabilir.
Birkaç günlük müddetin ardından ise araba kullanmak, işe gitmek ve olağan sosyal yaşama dönmek olası. Harekâtın ardından 4-6 aylık bir müddet süresince ise hastaları takip ediyoruz. Göz kapağındaki çizgiler üzerinden müdahaleleri asıllaştırdığımız için ise, rastgele bir iz veya yara kalmıyor” diyerek laflarını bitirdi.
.