Evvel vermeyi mi öğrenmeli insan yoksa almayı mı? Akla gelen birinci şey “vermeyi öğrenmeli” olabilir. Zira daha faziletlidir vermek…Ama vermek bir çeşit mastürbasyondur. Hâlbuki almak çok daha insanca üzere geliyor bana. Bence alan, almayı bilen, verenden daha büyüktür… Her beşerden alınabilecek şeyler vardır. Kır gururunu kır bencilliğini inan ki bak daha rahat edeceksin…”
Bu satırlarla Prof Dr. Sunar Birsöz’ün Psikanaliz Hikayeleri isimli kitabında karşılaştım… Tahminen de almak ve vermek, muhtaç olmak ve almak sözlerinin en çok yüreğimden geçtiği bu günlerde aklıma düştü bu satırlar… Ben almak ya da vermek birbirinden daha üstün demeyeceğim…
“Almak” la başlıyoruz biz hayata sonra ala ala vermeyi de öğreniyoruz… sonra hem alıp hem vererek yürüyor bağ… lakin alma verme istikrarında sevginin sistemi oturuyor… verebildiği kadar aldığında ise insan kibirini bir kenara bırakmış oluyor…