Ani Ve Şiddetli Baş Sızısı Anevrizma Habercisi!
Beyin damarlarında baloncuk oluşması olarak belirlenen anevrizmanın en riskli karmaşıklığı, beyin kanaması. Kanamaya yol açmış anevrizmanın ilk belirtisini ise aniden ortaya çıkan şiddetli baş sızısı oluşturuyor. Bu sebeple daha evvel hiç yaşanmayan şiddette ve kişilikteki baş sızısının asla bakımsızlık edilmemesi gerekiyor. Zira erken müdahale hayat kurtarabiliyor!
Anevrizma beyin damarlarında baloncuk oluşması olarak belirleniyor. Baloncuğun içindeki basınç çoğaldığında damar patlıyor ve bunun neticesinde ölümcül bir tablo olan beyin kanaması büyüyor. Her 100 bin şahıstan 5inde ortaya çıkan ve kanamaya yol açmış anevrizmanın ilk belirtisini ise şiddetli baş sızısı oluşturuyor. Beyin ve Asap Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ziya Akar, Baş sızısı genellikle anevrizmanın neden olduğu beyin kanaması neticeyi ortaya çıkıyor. Hastalar bu cins baş sızısını kafamın içinde sanki bir bomba patladı şekline belirliyor. Dolayısıyla daha evvel hiç yaşamadığı bir şiddette ve şahsiyette bir baş sızısı sürükleyen bireylerin zaman kaybetmeden bir hekime başvurmaları gerekiyor, zira erken müdahale hayat kurtarabiliyor. ihtarında bulunuyor.
En riskli karmaşıklığı beyin kanaması
Anevrizmaların en riskli karmaşıklığı, beyinde kanamaya yol açması. Kanama anevrizma duvarının atar damar içindeki kan basıncına sabredemeyerek yırtılması neticeyi oluşuyor. Beyin kanamasına neden olan anevrizmada hastaların büyük bir bvefatı sağlık kuruluşuna erişemeden hayatlarını kaybediyor. Sağlık Kurumuna ulaşabilen hastaların da yeniden büyük bir bvefatı derin komada oldukları için rastgele bir rehabilitasyon uygulanamıyor, yalnızca destek rehabilitasyonu yapılabiliyor. Anevrizma hastalarının ancak takribî 4te bkocaman cerrahi yöntemle hayatlarını devam ettirebilme bahtına sahip oluyor. Şiddetli baş sızısı ise bu kanamaların ilk belirtisi olduğu için asla bakımsızlık edilmemesi gerekiyor.
Göz kapağındaki düşüklük de ön habercisi olabiliyor
Şiddetli baş sızısı genellikle kanamaya yol açmış anevrizmanın belirtisi olarak ortaya çıkıyor. Kanamamış anevrizmalarda ise belirtiler baloncuğun bulunduğu noktaya göre farklılık gösteriyor. Misalin baloncuk göz küresi ve göz kapağını hareket ettiren asaplara yakınsa göz kapağında düşüklük ile ortaya çıkabiliyor. Bu sebeple göz kapağındaki düşüklük şayet anevrizmaya bağlı gelişmişse, tanı basitlikle konabiliyor. Dolayısıyla anevrizmanın ön habercisi olan göz kapağındaki düşüklük kesinlikle dikkate alınmalı.
Damar duvarının cılız olduğu noktaları hedef alıyor
Anevrizmalar çoğunlukla damar duvarının cılız olduğu yerlerde, genellikle de damarın daha minik dallara parçaladığı noktalarda ortaya çıkıyor. Anevrizmaya en sık artreskleroz damar kireçlenmesi gibi damar duvarındaki ihtiyarlamaya bağlı oluşan ve genellikle 50 yaşın üzerindeki şahıslarda görülen dejeneratif rahatsızlıklar yol açıyor. Artreskleroz hastalığında damar duvarı zayıflıyor, bunun neticesinde da özellikle tansiyonu yüksek olan şahıslarda damar içi basıncının çoğalması sebebiyle damar duvarı cılız noktadan dışarı doğru bombeleşerek baloncuk haline geliyor. Bu baloncuk duvarı basınca sabredemediğinde patlıyor. Ayrıca polikistik böbrek hastalığı gibi bir ekip sistemik hastalıklar da anevrizma sebebi olabiliyor. Ender de olsa hastalığın yaradılışında genetik özellikler de ehemmiyet taşıyor.
Çağdaş makineler sayesinde basitlikle tespit ediliyor
Eskiden anevrizmalara yalnızca anjiyografi yöntemiyle tanı konabiliyordu. Günümüzde ise yaygın olarak kullanıma giren MR ve gelişmiş teknolojiyle çekilen BT teknikleri sayesinde, bedene anjiyografi gibi rastgele bir teşebbüs yapmadan, kanamaya yol açmamış anevrizmalar da basitlikle tespit edilebiliyor. Ancak bu tip anevrizmalar belirti vermediği için genellikle hastanın başka bir yakınması sebebiyle başvurulan muayenelerde kazara ortaya çıkıyor.
Kanamaya yol açmışsa en kısa zamanda rehabilitasyon koşul!
Anevrizmanın rehabilitasyon edilmesi için 4-5 milimetreden daha geniş çapta olması gerekiyor. Daha minik olan anevrizmalar ise belirli aralıklarla takip altına alınıyor. Anevrizmanın yol açtığı beyin kanamalarında en korkulan karmaşıklık ise 2. beyin kanamasının oluşması. Ölümcül bir tabloya yol açan bu tehlike özellikle kanamanın olduğu gün azami oranda oluyor. İlerleyen süreçte tehlike eksilse de ömür boyu devam ediyor. Bu sebeple kanamaya yol açmış anevrizmaların en kısa zamanda cerrahi veya endovasküler yöntemle kesinlikle rehabilitasyon edilmeleri gerekiyor.
Klip yöntemiyle kesin çözüm
Şayet hasta ilk kanamayı atlatmışsa, çok daha ciddi tablolara neden olabilecek 2. kanamanın önüne geçmek için zaman kaybetmeden rehabilitasyon uygulanması gerekiyor. Bunun için en yaygın uygulanan yöntem, baloncuğun boynuna klip ismi verilen bir çeşit minik mandal yerleştirilerek meseleli bölgenin dolaşım dışına bırakılması temeline direnen cerrahi tedavidir.
Endovasküler rehabilitasyon: Cerrahi yöntem kesin çözüm sağlasa da bazı lokalizasyonlarda hastaya hasar verme tehlikeyi olduğu için bazı anevrizma olaylarında endovasküler rehabilitasyon uygulanıyor. Bu yöntemde mikrokateter takviyesiyle kasıktan anjiyo yapar gibi girilerek beyindeki anevrizma bölgesine erişiliyor. Ardından anevrizma kesesi koil ismi verilen çok ince tellerle tümüyle doldurularak dolaşım dışı bırakılıyor. Bu sayede kan anevrizmanın içine giremediği için kanama tehlikeyi önlenmiş oluyor.