Ömürden örnek:
65 yaşında baba anlatıyor: Kanser hastasıyım günlerim sayılı, iki kızım yanımda, birinci eşimden olan
bugün 38 yaşında olan oğlumu 35 yıldır görmüyorum. Aramak sormak istiyorum hiç aklımdan
çıkmıyor ama ona bir sefer daha ziyan verir miyim diye korktum; size sormaya geldim.
Birinci eşim mahallede komşu kızıydı. 5 küçük kız kardeşim ve annem meskene gelen gelini her akşam bana
kötülediler. Gençtim acemiydim oğlum 1 yaşında iken boşandım. Kısa vakit sonra tekrar evlendim.
Belli aralıklarla meskene aldığım oğlumu koynumda yatırdım, yokluğunda özledim. Biraz sert mizaçlı ikinci
eşimi evvel uyardım, sonra gözdağı verdim beyhude. Konuta gelince sessiz kedi üzere buluyordum oğlumu,
bir sefer bedeninde çimdik izi buldum, bir günde iki gözünün altını mor halkalar halinde buldum.3
yaşında ki oğlum susuyordu . Boşandığım annesine onu hangi yüzle verecektim. Bir hafta iş yerine
götürerek oğluma kendim baktım. İkincisinden ikiz kızım olmuştu. Ben onu yere çarpmak istiyordum
ancak kızlarımı emzirirken görüp aklım başıma geliyordu.
Soğuk iş yerinden sıcak konutumuza oğlum gitmek istemiyor ikinci eşimi görünce kaygı ile yaprak gibi
titriyordu. Göz altındaki morlukların sarı yeşile dönmesi iki haftayı aldı. Komşular görmüştü söylediler
duvara çarptığı oğlum bir süre baygın kalmıştı. Kontrolümü kaybettim karımın saçlarını yola yola
dövdüm, yalvardı, yemin etti, pes etti, oğlumdan özür dilettim, öteki bir yerde iş gösterilmişti bana,
çocuğu meskende bırakıp gittim. İşim erken bitmişti sessizce meskenin bahçesine girdim, oğlum konutun yukarıda
korkuluksuz terasında yürüyor, karımda aşağıda kollarını açmış “atla oğlum” deyip bağırıyordu,
çocuğu durdurdum. Götürüp annesine bir daha onu görmemek üzere bıraktım. Ömrüm boyunca
oğlumun korkmuş kocaman gözleri, yastığımda beni hiç yalnız bırakmadı.
Oğlumdan öğrendiklerimiz:
5 yaşında iken anneannemin kapısına gelen ve anneannemi silahı ile korkutan jandarma beynimde
asla silinmedi. Annem derki, o günden sonra 12 yaşına kadar orta ara yatağımı ıslatmışım. Bugün panik
atak ve dert bozukluğu hastasıyım. Beyin travması geçirdiğim için duvarlara çarpıldığımı
hatırlamıyorum. 3 yaşındayken yalnızca düğüne giderken beni yanına almayan annemin beni tamamen
terk ettiği korkusuna kapılışımı asla unutmuyorum. Babamı affettim, zira çocukluğunu öğrendim.
Babama yaşıt olan ve bana babalık yapan dayıları ırmakta gölde balık avlarken, 5 kız çocuğundan
sonra dünyaya gelmiş ve sokağa bırakmadan büyütülmüş ve kişiliği zayıf gelişmiş babam, ne annemi,
ne beni, ne de kendini ömrü boyunca muhafazayı beceremedi. Duyduklarım hayatımı yöneten annesi
ve kardeşlerinden sonra üvey anne onu bir ömür ezmiş ve büyümüştü. Bu adamı tanıyorum ama
benim babam değil!!!