Ağrı vaziyetinde ise pozitif bir ilişki sözkonusudur. Beynimiz ağrı vaziyetinde endorfin sınan son derece güçlü ağrı kesici kimyeviler salgılar. Aynı gidişat bireyler güçlü bir ağrı kesici aldığına inandığında da plasebo-başka bir deyişle faktör madde kapsamayan bir ilaç ortaya çıkmaktadır. Aşinayı gibi, ağrıyı paydan uzvumuz beynimizdir. Başka Bir Deyişle ağrıyan uzuv ile beyin arasındaki asapsal irtibat rastgele bir yerde kesilirse ağrı duyusu ortadan kalkar. Misalin beyin kanaması geçirenlerde, beyindeki ağrıyı paydan bölgenin zararından dolayı ağrı dinlenmez. Oysa şeker hastalığından dolayı özellikle ayaklarında ağrı duyusunu kaybeden insanlarda ayakta bulunan ağrıyı idrak eden akdikeni bölge zararlandığı için ağrı duyusu kaybolur. Omurilik soğanı zarar görmüş bireylerde ise ağrı dinleyecek uzuv ile beyin arasındaki yolda asaplar zarar olduğu için netice aynıdır.
Beynimiz salgıladığı kimyeviler ile gerek beyinde ağrıyı paydan bölgede, gerekse omurilik soğanındaki iletici asaplarda yasaklama yaparak, ağrının dinlenmesini önler veya eksiltir. Ancak bedenimizin kendi zindelerine önemsenmeyişi ve çok kolay ağrı kesici kullanılması bu sistemin faalliğini eksiltmektedir. Savaşlarda yaşanan ve kahramanlık öyküsü olarak anlatılan bazı gidişatlarda insanların kolunun koptuğunu veya yaralandığını uzun müddet sonra farkettikleri anlatılır. Bu cins hadiseler özellikle Çanakkale Savaşında çok yaşanmış ve anlatılmıştır. Öykü olmanın ötesinde, beyin, savaş, trajedi gibi gidişatlarda endorfin salgısını süratle artırarak şahsın o anki vaziyete geçim sağlamasını ve ağrıdan dolayı gücünün ve çaba azminin eksilmesini önler. Aynı gidişat hayvanlar için de geçerlidir; onlar da düşmandan kaçarken, beyinleri ağrı duyusunu bastırarak yaşamda kalmalarına destekçi olur.
Asılda ağrı kesiciler, çok kolay kullanılabilecek ilaçlar olmamalıdır. Bunun birinci sebebi, ağrının insan bedeninde bir erken ihtar sistemi olarak iş görmesidir. Her ortaya çıkan ağrının hemen bastırılması reel rahatsızlığı gizleyerek daha makûs vaziyetlere neden olabilir. Oysa ki hiçbir ağrı kesici ağrının reel sebebini ortadan kaldırmaya müteveccih değildir. Bir başka deyişle pansuman rehabilitasyondur.
İkinci sebebi ise, bu kadar kolay ağrı kesici kullanılmasının yukarıyada açıklama edilen bedenin ağrı kesici sistemini köreltmesidir. Bu gidişat insanın ağrı eşiğinin düşmesine ağrıyı çok daha kolaş sezmesine ve ilerleyen zamanlarda çok daha düşük dozdaki ağrılarda dahi ağrı kesiciye lüzum sezmesine neden olmasıdır.
Dahası binlerce cinsi olan ağrı kesiciler hiç de masum ilaçlar değildir. Pekçoğunun ciddi yan tesirleri vardır ve özellikle pekçoğu sindirim sisteminizde ciddi zararlara neden olabilir. Amerika ’da reçetesiz satılan ve güçlü ağrı kesici özellikleri olan yeni bazı ilaçlar ciddi yan tesirlerinden dolayı kalp krizi, böbrek yetmezliği, damar tıkanıklığı vs. piyasadan toplatılmıştır. Ayrıca ağrı kesiciler ağrıyı kesmek için değişik mekanizmalarla tesir ederler. Hangi ağrı kesicinin kullanılması gerektiği şahsın şikayetlerine göre kesinlikle hekim tarafından seçilmelidir. Yalnızca başağrısın öğrenilen 3000 değişik sebebi olduğu reeli sanırız bizi haklı çıkarmak için yeterlidir.