Gardırobunuz kullanmadığız ya da artık size olmayan elbiselerle doluysa ve işe nereden başlayacağınıza bir türlü karar veremediyseniz bu önerilerimiz çok işinize yarayacak. Düzenli ve sizi yansıtan gardıroba sahip olmanız için izlemeniz gereken 10 yol var.
Nötr renklerle başlayın!
Modaya hoşgeldiniz, renkler burada çok önemlidir. Fakat dolabınızda belli başlı nötr renklerin bulunmasına özen gösterin. Nötr renkler arasında; siyah, kahverengi, beyaz, ten rengi, lacivert, gri ve krem rengi vardır. Bu renkleri isterseniz birbirleriyle kombinleyebilir, isterseniz de moda olan renklerle farklı kombinasyonlar oluşturabilirsiniz. Nötr renkler iş yerinde veya farklı tonlarda ya da Orijinal bir çanta ve ayakkabı ile tamamlamak için idealdir.
Yerleştirmeyi öğrenin!
Dolabınızı nasıl oluşturduğunuzda en önemli şeylerden biri de doğru yerleştrimeyi bilmektir. Kıyafetlerinizi doğru yerlere koyduğunuzda hem giyinme süreniz kısalacak hem arkada kalmış eskimiş kıyafetleriniz olmayacak hem de sabah giyinirken tüm dolabınızı dağıtıp toplamak zorunda kalmaycaksınız. Bunun için üstleri kalından inceye doğru olmak üzere farklı raflara yerleştirin. Birbiri ile kombin olarak kullandığınız kemer vb. Aksesuarlarınızla pantolon ve elbiselerinizi birlikte yerleştirin.
Dolabınızı temizleyin!
Dolabınızı temizlemek, onu tekrar inşa etmeniz açısından çok önemlidir. Bunun için artık giymediğiniz, ya da giymekten hoşlanmanıza rağmen üstünüzde paralanmış kıyafetlerinizden artık ayrılmanızın zamanı geldi.
Günlükler önemlidir!
Her dolapta olması gereken parçalar arasında günlük giyebileceğiniz rahat ve işlevsel kıyafetler olması gerekir. Bunları şık parçalarla kombinleyip günlük şık bir tarz yakalayabilirsiniz. Bu parçalar arasında; kotlar, beyaz üstler, siyah topuklu ayakkabılar, siyah minik elbiseler, nötr ceketler, kalem etekler, sade çantalar ve şık ama basit takılar yer alır. Bunları dolabınızda var olduğu sürece son dakika buluşmaları ve toplantıları hiç canınızı sıkmayacaktır.
Trend parçalardan kaçının!
Trend parçalar eğlencelidir. Fakat dolabınıızı oluştururken özellikle bunlardan uzak durun çünkü yer tutmazlar. Hem de harcadığınız paraya değmez, çok kullanışlı değillerdir. Her zaman stil ve trendin arasında ayrım yapmayı bilin.
Hayat tarzınızı önemseyin!
Dolabınızı oluştururken alacağınız parçaları seçerken hayat tarzınızı önemseyin. Masa başı bir işiniz mi var? Çok fazla resmi davete mi katılıyorsunuz? Çocuğunuz var ve sürekli aktif mi olmak zorundasınız? Sosyal alışkanlıklarınız nedir? Bunlara kıyafet alırken çok dikkat etmek zorundasınız, aksi halde sokağa çıkacak kıyafetiniz olmadığından yakınır, durursunuz.
Bedeninden emin olun!
Herkes alışveriş yapıp eve geldikten sonra, biraz uzun belki de biraz bol veya dar olmasını çok problem etmez. Fakat bu böyle değildir. Bazı kıyafetler bol gelir, yıkanınca çeker deriz çekmeyebilir ya da çok dar bir pantolon giyildikçe açılır diyebilirsiniz fakat açılmayabilir. Bu nedenle alışveriş yaparken bir dalgınlık sonucu dar, bol veya bedeninize bir şekilde uygun olmayan kıyafeti aldığınızda eve gelince mutlaka deneyin. Bir daha dışarı çıkmak istemezseniz yakınlarınızda bir terziniz olsun, tüm ölçülerinizi bilsin ki her seferinde gidip ölçü vermek zorunda kalmayın.
Kişiliğinizi katın!
Hayatınız ve iş yaşamınız kıyafet seçiminizde size belirli kısıtlamalar getirebilir. Fakat tüm bunlara rağmen kişiliğinizin ön planda olmasına özen gösterin. Bir karaktere bürünürken sıkıcı olmak zorunda değilsiniz. Kendiniz olun! Kıyafetlerinize gerek renkleri, gerek aksesuvarlarınızla kişiliğinizi katmayı deneyin.
Bir dengeniz olsun!
Dolabınızda günlük giyilebilecek kotların, ceketlerin ve kalem etek gibi parçaların ne kadar önemli olduğundan bahsettik. Bunun için dolabınızda bu kıyafetleri iyi kategorize etmelisiniz. İşte giyilebilecek, gece dışarı çıkarken giyilebilecek, toplantılardan giyilebilecek gibi ayırım yaparsanız işiniz çok kolaylaşır.